ARTVİN

Karadeniz Halkı Doğa Katliamlarına Karşı Ayakta

Trabzon’da "Trabzon Emek ve Demokrasi Güçleri" ile "Derelerin Kardeşliği Platformu" öncülüğünde düzenlenen mitingde, doğa katliamlarına karşı birlik mesajı verildi.

Abone Ol

Ortahisar’da bir araya gelen bölge halkı Maraş Caddesi üzerinden mitingin yapıldığı Atatürk Meydanı'na yürüdü. “Yaşam alanlarımıza, emeğimize ve geleceğimize sahip çıkıyoruz” pankartının taşındığı yürüyüşte “Betona değil doğaya hayat ver”, “Doğuya dokunma geleceği koru”, “Fındıkta beton değil, yerli üretici korunmalı” ve “Yaşam alanlarına müdahale geleceğe ihanettir” dövizleri taşındı.

Atatürk Meydanı’nda gerçekleşen mitinge çevre il, ilçe ve köylerden çeşitli platformlar, dernekler, sendikalar, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Trabzon Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu ve Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan da katıldı.

Trabzon Meydanında düzenlenen doğayı savunma mitinginde, Karadeniz'in dört bir yanından gelen yaşam savunucuları, şirketlerin doğa üzerindeki tahribatına karşı birleşti. Derelerin Kardeşliği adına konuşan Mehmet Akcelep, “Bugün burada, Karadeniz’in dört bir yanından gelen emek ve yaşam savunucuları ile toplanmış bulunuyoruz; çünkü artık başka çaremiz kalmadı!” diyerek başlayan sözleriyle, Karadeniz’in doğal güzelliklerini koruma çağrısında bulundu.

Mehmet Akcelep, Karadeniz’in vadilerinde yapılması planlanan hidroelektrik santraller (HES), maden aramaları ve nükleer santrallerin bölge ekosistemine verdiği zararları detaylandırdı. Akcelep, Fatsa ve İliç gibi bölgelerde siyanür barajları kurulmasının hem yerel halk hem de doğa üzerinde yaratacağı tahribatı hatırlatarak, halkın geçim kaynağı olan toprakların şirketlerin kar hırsına kurban edildiğini vurguladı: “Toprağımızın, suyumuzun berraklığına zehir kattılar. Halkın geçim kaynağı olan doğamız; halkın refahına değil, yabancı şirketlerin kar hırsına feda ediliyor.”

Akcelep, Mersin Akkuyu ve Sinop İnceburun’da yapılması planlanan nükleer santrallerin, Karadeniz’in geçmişte yaşadığı Çernobil felaketine benzer sonuçlar doğurabileceğini dile getirdi: “Çernobil’i unuttuk mu? O felaketin Karadeniz’e nasıl ölüm getirdiğini bilmeyen var mı?” dedi. Ayrıca, tarım arazilerinin güneş panelleri ve beton yapılarla kaplandığını, hayvanların doğal yaşam alanlarına ulaşımının engellendiğini belirtti.

Konuşmasında hükümete seslenen Akcelep, doğayı korumak adına verilen mücadelede her köyde, kasabada, şehirde direnmeye devam edeceklerini ifade etti. “Doğa bizim yaşam kaynağımızdır, yaşamı savunmak insanlık onurunu savunmaktır!” diyerek hükümetten doğayı talan eden şirketlerin değil, halkın yanında durmalarını talep etti.

Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Sözcü Muhammet İkinci, Trabzon Meydanı’nda yaptığı konuşmayla bölgeye yönelik ekolojik ve ekonomik saldırılara karşı mücadele mesajları verdi. İkinci, Karadeniz'in doğasını ve geleceğini koruma kararlılıklarını vurgulayarak, sermaye ve hükümetin işbirliğine sert eleştiriler yöneltti. Toprağına sahip çıkan Karadeniz halkının bir kez daha “Hodri meydan” dediğini belirten İkinci, geçmişten gelen direniş mirasını hatırlattı.

Konuşmasında doğdukları toprakların kültürüne, tarihine ve geleceğine sahip çıkmak için mücadele verdiklerini belirten İkinci, bu mücadeleyi “memleket savunması” olarak nitelendirdi. “Topraklarımızı koruyacağız, bu bir memleket savunmasıdır” diyen İkinci, Karadeniz’in enerji şirketleri ve madencilik faaliyetleri tarafından tehdit edilmesine karşı sonuna kadar direneceklerini ifade etti.

İkinci, ekolojik tahribat ve toplumsal eşitsizliklere karşı eleştirilerinde, bölgedeki HES projeleri, maden aramaları ve taş ocaklarının yarattığı yıkımı gündeme taşıdı. Paranın hayatın tek değeri olmadığını vurgulayarak, “Sömürücü şirketlere ve onların destekçilerine cevabımız var: Hayatta tek değer para değildir. Yaşama paha biçilemez. Biz, geçmişimiz, kültürümüz, kimliğimiz, bugünümüz, geleceğimiz için mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Toplumun içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları da gündeme getiren İkinci, artan hayat pahalılığı, işsizlik ve geçim derdine vurgu yaptı. Çiftçilerin, işçilerin ve halkın, emeği ve geleceği uğruna verdikleri mücadelenin hükümet tarafından görmezden gelindiğini belirten İkinci, “Baştan aşağı çürümüş bir düzenin içindeyiz. Milyonlar bu kışı nasıl geçireceğini düşünüyor. Vergi adaletinin olmadığı bu düzeni değiştirmek zorundayız” diyerek, hükümeti kamusal hizmetlerde daha adil bir bütçe oluşturmaya davet etti.

Nazım Hikmet’in “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşçesine” dizelerine atıfta bulunan İkinci, birlik ve dayanışma vurgusu yaptı. “Yaşadığımız tüm sorunların çaresi bizde. Ayrışmaya, bölünmeye izin vermeyelim. Daha sıkı sarılacağız birbirimize, daha kararlı duracağız” diyen İkinci, Trabzon halkını hak mücadelesinde birlik olmaya çağırdı.