Kaçınma davranışına, sınava girmemek için okula gitmeme, kaygıdan uzaklaşmak için alkol kullanma, olumsuz bir olay yaşanan sokaktan bir daha geçmemek, köpekle ilgili olumsuz bir olay yaşayan kişinin köpekle karşılaşabileceği yerlerden uzak durması gibi birçok örnek verilebilir. Ne kadar çok kişi varsa o kadar kişi kadar farklı kaçınma içerikleri karşımıza çıkabilir. Bu davranışlar kaygıyı kısa süre için geçmesine yardımcı olabilir ve rahatlamış hissi verir ama uzun süreçte sorunlar yaratabilir.
Kaçınma davranışı hakkında açıklamalarda bulunan Psikolog Tunas Merttük, kaçınma davranışının durum ortaya çıkmadan durumdan uzaklaşmayı ifade ettiğini aktararak bireyin kendisini geren, stres yapmasına sebep olan, tehlikede hissettiren veya kendisini üzeceğini düşündüğü durumlardan uzak durmak için kaçınma davranışı geliştirmeye başlayacağını söyledi.
Kaçınma davranışlarının başlangıçta kişinin kontrol algısını arttırdığını ama aslında durumun bunun tam zıttı olduğunu vurgulayan Merttürk, kısa vadede sorunu çözen gibi gözüken kaçınma davranışlarının aslında uzun vadede sorunu sürdüren bir yapıya sahip olduğunun altını çizdi.
Kaçınma davranışlarının, bireyin sorun olarak algıladığı durumlarla baş edip edemeyeceğini bilememesine sebep olduğunu belirten Merttük, şu ifadeleri kullandı;
“Kişi kaçındıkça aslında o kaçındığı şeyle baş edip edemeyeceğini hiçbir zaman göremez. Kişi aynı zamanda duygularından da kaçınmış olur. Örneğin kaygı duygusundan kaçınan kişi kendini kaygılandıracağını düşündüğü ortamlardan da kaçınmaya başlar ve bu durum ilerleyebilir. İlerledikçe de kişinin işlevselliği azalabilir. Bu ne demek oluyor açıklayayım. Travma vakalarından birkaç örnek vereyim. Bir danışanım geçirdiği trafik kazası sonrasında ilk zamanlar araç kullanamamış. Zaman ilerledikçe herhangi bir taşıtta bulunmak da onu rahatsız etmeye başlamış. Kaygısını yönetemedikçe artan bir kaçınma davranışı ortaya çıkmaya başlamış. İlk zamanlar sadece araba kullanamazken seansa başladığımız dönemde her yere yürüyerek giden biri haline gelmişti. Hayatı çok kısıtlanmıştı. Başka bir danışanım da uğradığı cinsel taciz sonucunda ilk zamanlar dışarı çıktığında kalabalık ortamlardan kaçınmış binalara yakın taraftan yürümeye özen göstermiş, erkeklerin çoğunlukta olduğu ortamlardan kaçınmış. Zamanla önce kalabalık ortamlara girmemeye başlamış, toplu taşıma kullanırken çıkışa yakın yerlerde durmayı tercih etmiş. Seansa başladığımızda ciddi ve zorunlu durumlar dışında dışarı çıkmayan biri haline gelmişti.
Bu örneklerde de görüldüğü gibi başlangıçta kaçınma davranışları onların kendilerini koruduğunu ve hayatlarının kontrolünün ellerinde olduğunu düşündürse de zamanla kaygıları onları kontrol etmeye başlamıştı. Kaçınma davranışlarının ve çarpık düşünceler olan ‘herkes kötü, her yer tehlikeli’ gibi düşünceler hayatınızı etkilediğini fark ediyorsanız bu konuda psikologlardan destek alabilirsiniz.”
Ali Eray ÇELİK