İpliklere iki sene içerisinde yüzde 70 üzerinde zam yapıldığını belirten Özdemir, ürünlere gelen zamları fiyata yansıtamadıklarını söyledi. Gençlerin bu sektöre ilgisinin olmadığını belirten Özdemir, sektörün ileride sadece hobi anlamında ilerleyeceğini düşündüğünü söyledi.

"Kış lastiği taktırmayı ihmal etmeyin” "Kış lastiği taktırmayı ihmal etmeyin”

Bebek ipleri ve lif ipleri ördüklerini belirten Özdemir, oya iplikleri, yazma iplikleri, Rafya iplikleri, kâğıt iplikler, makrome ipliklere talep olduğunu ama fiyatlar yüzünden örgüye başlamadan vazgeçenlerin olduğunu söyledi.

Özdemir yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“Bu dükkân 30 yıldır devam ediyor, tek başıma da 18 yıldır çalışıyorum.  Fiyat artışlarından dolayı biraz daha yönelme oldu, genelde pahalı modellerin desenlerini alıp örmeye çalışıyorlar, bu sene en çok bunlarla karşılaştık. Daha çok genç kızlar modeller bulup anneleri gelip onları örmeye çalışıyor ama eski alım gücü maalesef yok. İnsanlar artık eskisi gibi değil herkes yemesi, içmesi, okulu ancak yetiştirebiliyor. Tabii ki insan oyalanmak da istiyor, kurslar bu sene yoğunlukla çalışıyor ama alım gücü yok insanlarda.

Pandemi biraz daha iyi geçti o konuda çünkü insanlar evlerine kapandı daha iyi satışlar yaptık şu anda da iyi ama alım gücü az. Örneğin bir çantaya bakıyor ipi alıp geliyor bakıyor ki harcı borcunu çıkartmıyor bu sefer yapmaktan da vazgeçiyor insanlar. Zor, bir şey diyemiyoruz ipliğin üzerinde iki senede %50 %70'in üzerinde zam aldı, nasıl yapacağız 1 liraysa oldu 3 lira kimseye bir şey diyemiyorum o yüzden.

Dilek ÖZDEMİR 2-1

Daha çok bebek ipleri ve lif ipleri örüyoruz, oya iplikleri, yazma iplikleri, tığlar bunlarla idare ediyoruz çok yoğunlukta bir satış yok. Rafya ipleri var kâğıt iplikler var makrome iplikleri var. Herkes geliyor bir şey ölmek için uğraşıyor ama fiyatları duyan geri doğru gidiyor maalesef. İnternetten bir model buluyor geliyor bunları öreyim diyor bir fiyat çıkartıyorsun ben sonra geleyim diyor, insanlara pahalı geliyor yapacak bir şey yok. Bir çanta yapacak mesela bir tığ 20 lira.

İlk işe girdiğimde pazartesi günleri ben dükkânın kapısını kapatamazdım, komşularım bile şikâyetçi olurdu o ne kadar sıra oluyor diye, hastane gibi kuyruk olurdu pazartesi günleri ama 4-5 senedir o kuyruklar bitti. Bu sektör bir dönem gidecek sonrasında hobiye dönecek, örgü işleri olmayacak gibi geliyor bana. Yeni nesiller bu işlere çok hevesli değil maalesef eskiden gelen müşterilerimiz dedesine yelek örerdi, anneannesine yelek örerdi, şapkalar örülürdü, çoraplar örülürdü şimdi öyle bir şey yok. Aslında güzel bir sektör bozulan, çürüten değil insanların kafasını dağıtan bir sektör ama pahalı bir sektör. Biz aldığımız hiçbir ürüne %50 zam koyamıyoruz kar da çok az bu işte. Bir elbise aldığında 100 liraya alıp 200 liraya satabiliyorsun ama bizim hiçbir ürünümüzde bu mümkün değil. Ürünlere gelen zamları da yansıtamıyoruz. Bir kâğıt iplikten bir çanta çıkabiliyor. Kâğıt iplik 150 gram geliyor 150-200 lira arasında bir çanta yapabiliyorsun kâğıt iplikten, hırdavat falan da bir 30-40 lira dediğimiz zaman 200 lirayı buluyor.”

Ayla ALKAN

Editör: Haber Masası