Hopalı ve Kemalpaşalı kadınlar “gericiliğe, yoksulluğa, erkek şiddetine, savaşa karşı sokaktayız” diyerek belediye önünde bir araya geldi.
Hopalı kadınların çağrısı ile bir araya gelen kadınlar, Belediye binası önünden başlayarak İnönü Caddesi üzerinden devam ederek tekrardan Belediye binası önünde toplandılar.
Renkli görüntülerin olduğu Hopa’da 8 Mart Dünya Kadınlar günü ile ilgili “ kadınlar var umut var”, “yaşamak için örgütlenelim”, “dağları delme Ferhat evi süpür”, “tabuları yıkarım bulaşıklara karışmam” sloganlar atıldı.
Günün anlam ve önemine dair konuşma yapan Hopalı kadınlar, “mücadelede kararlı, özgürlükte ısrarcıyız” diyerek şu ifadelere yer verildi: “8 Mart 1857'de New York'ta dokuma işçisi kadınların daha iyi çalışma koşulları ve eşitlik için greve çıkması karşısında polisin müdahalesinde çıkan yangında 129 kadın yaşamını kaybetti. Kadınların yüzlerce yıldır verdiği eşitlik ve özgürlük mücadelesinin somutlaştığı 8 Mart'ta New York'taki kadınlardan devraldığımız mücadeleyi alanlara, işyerlerimize taşıyor, dünyanın dört bir yanında her dilden, her renkten kadınla birlikte emeğimiz, haklarımız ve yaşamlarımız için isyanımızı dalga dalga büyütüyoruz. Bugün Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi Hopa'da da erkek-devlet şiddetine, yoksulluğa, gericiliğe karşı isyanımızı haykırmak, mücadelemizi büyütmek için sokaklardayız. Kadın düşmanı politikalarla hayatlarımız ve haklarımız yok sayılıyor. Akp'nin Kadın düşmanı politikaları kadınları ölüme mahkum ediyor. Kadınları şiddete uğradığı evlerde yaşamaya zorlayan kutsal aile politikalarına, kar hırsıyla talan edilen kentlerde; depremlerde, sellerde ölüme mahkum edenlere, bizleri gün geçtikçe daha fazla yoksullaştıran, emeğimize göz dikenlere, kazanılmış haklarımıza saldıran nafaka hakkımıza göz dikenlere karşı buradan bir kez daha sesleniyoruz.
Biz yalnız ve çaresiz değiliz. Erkek devlet şiddetinin karşısında el ele direniyoruz. Hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeye hiç niyetimiz yok. Yerel yönetimlerin seçim arifesindeyiz. Nopa'da ve Kemalpaşa'da yaptıkları seçim toplantılarında Bizi aklınızı başınıza toplayın diyerek tehdit edenlere karşı cevabımız net, asıl siz aklınızı başınıza toplayın. Kadınlara güvenli alan sağlamayan, cezasızlık politikalarıyla erkekleri cesaretlendiren, kazanılmış haklarımıza saldıran, İstanbul sözleşmesini bir gece yarısı fesheden iktidar; kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin sorumlusudur. Kadınları görmezden gelenlere, haklarımızı gasp edenlere kadınlardan oy yok. Kadınların, çocukların, gençlerin, engellilerin, igbti artıların, kentte yaşayan hayvan dostlarımızın haklarına saygılı kentlerde eşit, özgür ve şiddetsiz bir hayat istiyoruz. Bir kez daha üstüne basarak söylemek istiyoruz, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması tüm yerel yönetimler için tarihsel bir sorumluluktur.
Kadınların direnişi bulunduğumuz toprakların dört bir yanında filizleniyor. Ege'de Agrobay işçisi kadınların sesi yankılanırken, Marmara'da Özak tekstil İşçisi kadınların sesi ona katılıyor. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası kadın direnişinin sloganı "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganı ile meclisin önünde barikatları yıkarken görüyoruz ki her yerdeyiz. Kadınlar olarak biliyoruz ki biz varsak ve birbirimize sarılmışsak umut var. Tırnaklarımızla kazıyarak kazandığımız ve koruduğumuz haklarımıza her fırsatta saldırılıyor. Anayasal düzenlemelerle, aile merkezli politikalarla haklarımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz. ÇEDES projesi ile karma eğitime yönelik saldırılarla, şeriat söylemleri ile kışkırtılan dinci gericilik memlekette kurumsallaşmış durumda. Yaşamımızın her alanı dinci gericilikle kuşatılmış durumda. Hem kamusal hem de özel alanda kadınlar olarak yaşadığımız şiddet din ile meşrulaştırılıyor. Kadınların ve lgbtilerin yaşam haklarına saldıran dinci gerici İktidar istismarcı tarikat ve cemaatleri kolluyor. Yaşamlarımıza kast eden gericiliğe karşı feminist laiklik mücadelemizi büyüteceğiz. İstanbul Sözleşmesinin feshi, Medeni Kanunda değişiklik ile kadınların haklarına, nafakalarına göz koyan, şiddete karşı savunmasız ve korumasız bırakmak isteyen, kendi makbul kadınını oluşturmaya çalışan iktidarın karşısında birlikteliğimizi büyütüyoruz. Yaşamak için örgütleniyoruz. Şimdi geçmişten aldığımız ilhamla geleceği inşa etmeye, bulunduğumuz her yeri kuşatmaya kararlıyız. Kadınların varlık yokluk mücadelesinin bu tarihsel anında kadınlar olarak taleplerimizi her alanda yükseltmeye, haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizim: Mücadelede ısrarlı özgürlükte kararlıyız.”
Okunan basın açıklamasının ardından kadınlar el ele tutuşarak oynadıkları horonların ardından etkinlik sona erdi.
Ayla ALKAN
