SAĞLIK

Histamin diyeti nedir? Neden ihtiyaç duyarız?

Histaminin, vücudun alerjenlerle savaşmasına yardımcı olan ve bazı yiyecekler tüketildiğinde alerjik reaksiyonlara neden olabilen bir kimyasal olduğunu ifade eden Diyetisyen Gizem Tekin, beslenme planında histamin diyetine ihtiyaç olabileceğini kaydetti.

Abone Ol

Diyetisyen Tekin, histaminin özellikleri ve fonksiyonlarını, histamin düzeylerinin düzenlenmesini, histamin diyetinde kaçınılması gereken gıdaları, tüketilebilecek gıdaları, histamin salınımını tetikleyebilecek gıdaları ve beslenme planında dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Histaminin özellikleri ve fonksiyonları hakkında, “Histamin, bağışıklık sisteminin bir parçası olarak, vücuda giren yabancı maddelere karşı bir savunma mekanizmasıdır. Mast hücreleri ve bazofiller adı verilen bağışıklık hücreleri, histamini depolar ve gerektiğinde serbest bırakırlar. Alerjenler, bu hücrelerin histamin salınımını tetikleyerek alerjik reaksiyonları başlatır. Histamin salındığında kan damarlarını genişletir, böylece iltihaplanma ve alerjik belirtiler, kızarıklık, şişlik ve kaşıntı gibi belirtiler ortaya çıkar.

Polen, toz, hayvan tüyleri gibi alerjenler vücuda girdiğinde histamin salınır. Bu durum burun tıkanıklığı, gözlerde sulanma, deri döküntüleri ve daha ciddi durumlarda anafilaksi gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu tür alerjik reaksiyonları tedavi etmek için antihistaminik ilaçlar kullanılır. Mide ve Sindirim: Histamin, mide asidinin salgılanmasında da rol oynar. 

Beyindeki bazı nöronlar, histamin kullanarak sinirsel iletişimi sağlar. Merkezi sinir sisteminde histaminin rolü hâlâ tam olarak anlaşılamamış olsa da uyanıklık, uyku düzeni ve vücut sıcaklığı gibi işlevlerde rol oynadığı düşünülmektedir. Histamin, beyindeki nörotransmiterler arasında önemli bir yer tutar ve özellikle uyku-uyanıklık döngüsünün düzenlenmesinde önemli bir etkiye sahiptir.” dedi.

Histamin düzeylerinin düzenlenmesi ile ilgili olarak, “Vücutta histamin düzeylerinin aşırı yükselmesi ya da düşmesi, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin, histamin intoleransı, vücudun histamini yeterince hızlı bir şekilde parçalayamaması nedeniyle ortaya çıkar. Bu durumda, baş ağrıları, ciltte kızarıklıklar, mide bulantısı gibi belirtiler görülür. Histamin intoleransı genellikle yiyecekler yoluyla alınan histamin miktarının fazla olmasıyla ilişkilidir. Peynir, şarap, işlenmiş etler gibi gıdalar yüksek miktarda histamin içerir. Histamin diyeti, histamin açısından zengin veya histaminin salınımını tetikleyen gıdaları sınırlamaya veya tamamen çıkarmaya dayanır. Bu diyetin temel amacı, gıdalardaki histamin seviyelerini en aza indirerek, intolerans belirtilerini azaltmak ve sindirim sistemini rahatlatmaktır.” şeklinde konuştu.

Diyetin genellikle iki aşamalı olduğuna değinen Tekin, “Eliminasyon aşamasında histamin açısından yüksek gıdalar tamamen diyetten çıkarılır. Bu süre genellikle 4-6 hafta sürer ve vücudun histamin yükünü azaltarak belirtilerin düzelip düzelmediği gözlenir. Gıdaların tekrar tanıtılmasıyla ilgili belirtiler azaldıktan sonra, az miktarda histamin içeren gıdalar yavaş yavaş diyete geri eklenir. Bu süreç, hangi gıdaların tolere edildiğini belirlemeye yardımcı olur.” diye konuştu.

Histamin açısından zengin gıdaların veya histamin salınımını tetikleyebilen gıdaların genellikle bu diyetten çıkarıldığını ifade eden Tekin, “Fermente gıdalar; peynir (özellikle yaşlandırılmış peynirler), yoğurt, kefir, fermente edilmiş sebzeler (lahana turşusu, kimchi), sirke ve sirkeli soslar (örneğin, soya sosu), alkollü İçecekler; şarap, özellikle kırmızı şarap, bira, şampanya, işlenmiş etler; sucuk, salam, sosis, jambon gibi tütsülenmiş, işlenmiş et ürünleri, konserve etler ve balıklar (ton balığı gibi), balık ve deniz ürünleri; konserve balıklar, kabuklu deniz ürünleri (karides, midye gibi), yaşlandırılmış veya bayat balıklar, diğer gıdalar; domates, patlıcan, ıspanak gibi bazı sebzeler, çikolata, kakao ürünleri, fermente edilmiş soya ürünleri (miso, tempeh), avokado, muz, çilek, ananas gibi meyveler, kabuklu yemişler (özellikle fındık, badem), histamin diyeti sırasında kaçınılması gereken bazı gıda gruplarıdır.” dedi. 

Tüketilebilecek gıdalar ile ilgili olarak, “Histamin seviyesini düşük tutmaya yardımcı olabilecek gıdalar şunlardır: Taze pişirilmiş et ve balık (işlenmemiş ve marine edilmemiş), kabak, havuç, brokoli, karnabahar, marul, salatalık gibi düşük histamin içeren taze sebzeler. Elma, armut, karpuz, kavun gibi düşük histamin içeren taze meyveler. Pirinç, kinoa, yulaf gibi işlenmemiş tahıllar. Süt (çok taze olmalı), sade yoğurt (fermente olmamış).” şeklinde konuştu.

Histamin salınımını tetikleyebilecek gıdalar için, “Bazı gıdalar doğrudan yüksek histamin içermez ancak vücutta histamin salınımını tetikleyebilir. Bu gıdalar da histamin intoleransına sahip bireylerde dikkatle izlenmelidir: çilek, yumurta beyazı, domates, alkollü içecekler (özellikle kırmızı şarap), kuruyemişler.” dedi.

Beslenme planında dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili, “Histamin miktarı yiyeceklerin bayatlamasıyla artar, bu nedenle yiyeceklerin taze tüketilmesi önemlidir. Özellikle et ve balık ürünlerinin tazeliği histamin diyeti için kritik öneme sahiptir. Yiyecekler uygun şekilde saklanmalı ve hızlıca tüketilmelidir. Pişirilmiş yiyecekler mümkünse hemen dondurulmalı ve yeniden ısıtıldığında hemen tüketilmelidir. Hazır gıdalar ve işlenmiş ürünler satın alırken gıda etiketlerini dikkatlice okumak gerekir. Histamin diyeti sırasında katkı maddeleri içeren yiyeceklerden kaçınılmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Histamin diyetinin, histamin intoleransı olan bireyler için belirtileri hafifletmeye yardımcı olan etkili bir yöntem olduğunu ekledi.

Bu diyetin, kişisel toleranslara göre şekillendirilmesi gerektiğini ve mümkünse bir diyetisyen veya sağlık uzmanı tarafından yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Çünkü herkesin histamin toleransı farklı olduğunu ve uzun süreli kısıtlayıcı bir diyetin, besin eksikliklerine yol açabileceğini belirtti.