Şavşat'a bağlı Sebzeli Köyü'nde hidroelektrik santraline (HES) su taşıyan borulardan biri geçtiğimiz günlerde patladı. Patlamaya, borunun geçtiği alana düşen kaya parçasının sebep olduğu öğrenildi. Yaşanan olay sonrası tonlarca su yola taştı, bazı evler ve ahırlar zarar gördü. Bölge halkı, daha önce de benzer olaylar yaşandığını belirterek yetkililerden kalıcı önlem alınmasını talep etti.
Sebzeli Köyü’nde çiftçilik ve hayvancılıkla geçimini sağlayan Fahrettin Kayadibi, gece saat 12.00 sularında boruya düşen taşın büyük bir delik oluşturduğunu ve basınçlı suyun 500 metre yukarıya fışkırdığını belirtti. Kayadibi, olayın ardından ahırının zarar gördüğünü ifade ederek, “Buradan gelen su, toprağı ahırıma kadar götürdü, yolları tahrip etti. Su nedeniyle ahırımın etrafında büyük bir tehlike oluştu. Bu boru HES borusuydu ve yapılan işin sıkıntılarını biz çekiyoruz. Önceden de benzer olaylar yaşandı ama hiçbir önlem alınmadı. Şimdi tamirat yapacaklarını söylüyorlar, Kaymakam Bey de geldi, bakalım gerçekten yapılacak mı. Ahırımda 20 hayvanım var, mahsur kaldılar. Gelip gitme yolumuz kapandı. Burada sürekli bir tehlike var” diye konuştu.
Kayadibi, bölgedeki çalışmalar sırasında kayaların yerinden oynatıldığını ve bunun sonucu olarak taş düşmelerinin sık sık yaşandığını söyledi. Yetkililerin ise duruma müdahalede yetersiz kaldığını dile getirdi.
Fahrettin Kayadibi’nin eşi Gönül Kayadibi de defalarca benzer olaylarla karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, “Burada çiftçilik ve hayvancılık yapıyoruz. Ancak bu beşinci kez mağdur oluyoruz. Daha önce de borular patladı, zarar gördük ama hiçbir sonuç alamadık. Kolluk kuvvetlerini çağırıyoruz, tutanak tutuluyor, savcılığa başvuruyoruz ama kovuşturma başlatılmıyor. Kasıtlı bir durum olmadığı söyleniyor. Peki bu durumda ne olacak? Burada insan hayatı çok ucuz olmamalı. Biz, devletin vatandaşları olarak mağdur edilmemeliyiz” dedi.
Gönül Kayadibi, can güvenliklerinin tehlikede olduğunu vurgulayarak, “Ya bizi buradan taşıyacaklar ya da buradaki projeyi iptal edecekler. Bizim tek isteğimiz, kendi işimizi kendi kararımızla yapabilmek. Ancak sürekli engellerle karşılaşıyoruz. Çok zor bir durumdayız” ifadelerini kullandı.
Sebzeli Köyü Muhtarı Mehmet Akif Bayraktaroğlu, yaşanan olayın bir ihmal zincirinin sonucu olduğunu söyledi. Bayraktaroğlu, “Yatırımcı firmayı kötülemek istemiyorum, ancak yapılan eksikliklerin giderilmesi gerektiği bir gerçek. Devlet Su İşleri (DSİ), bu eksikliklerin giderilmeden tesisin işletmeye alınmasını hatalı bir uygulama olarak görmüş ve tutanak tutmuştur. Eksiklikler giderildikten sonra DSİ onay verecek ve işletmeye devam edilecek” dedi.
Bölgenin coğrafi yapısının projeler açısından dikkatli planlanması gerektiğini belirten Bayraktaroğlu, “Burası hassas bir bölge. Yüzlerce yıldır burada yaşayan halkın geçmişini göz ardı etmek yanlış. Devlet, doğayı ve çevreyi göz önünde bulundurmalı. İnsan hayatı, hiçbir projeye kurban edilmemeli” ifadelerini kullandı.
CHP Şavşat İl Genel Meclisi Üyesi Yaşar Gülel ise HES projelerinin doğaya ve insanlara verdiği zarara dikkat çekerek, “Daha önce de patlamalar yaşandı ve yöre halkı hala büyük bir korku içinde. Yapılan HES projesinin doğru bir proje olmadığını düşünüyorum. Bu proje, yolu daraltarak vatandaşların hakkına girmiştir” dedi.
Bölgede askeri birliğin, orman işletmesinin ve Gürcistan’a giden güzergâhın da bu yollardan geçtiğini belirten Gülel, “Ancak bu yol tamamen daraltıldı. HES projelerinin doğaya ve insanlara verdiği zararı kınıyoruz ve bu tür projelerin Şavşat’ta uygulanmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Ayrıca, iktidar vekillerimizden kırsalda yaşanan sorunlara duyarlı olmalarını istiyoruz. Eğer devlet olarak biz sahip çıkmazsak, kimse sahip çıkmaz” dedi.
Sebzeli Köyü halkı, yaşanan mağduriyetlerin son bulmasını ve kalıcı çözümler üretilmesini istiyor. Defalarca yaşanan boru patlamaları ve su baskınları nedeniyle köyde yaşamın zorlaştığını belirten vatandaşlar, yetkililerden önlem almalarını bekliyor. Ancak, şimdiye kadar yapılan başvuruların sonuçsuz kalması köylüleri endişelendiriyor.
Yetkililerin nasıl bir adım atacağı ve benzer olayların yaşanmaması için ne tür önlemler alacağı ise merak konusu. Köylüler, artık sadece geçici tamiratlarla değil, kalıcı çözümlerle bu sorunun ortadan kaldırılmasını istiyor.