Artvin Çoruh Üniversitesi, Artvin Barosu ve diğer paydaş kurumların iş birliğiyle hazırlanan "20 Kasım Çocuk Hakları Günü Programı", Nihat Gökyiğit Kongre ve Kültür Merkezi'nde başarıyla düzenlendi.
"Her Çocuk Eşittir, Her Çocuk Hak Sahibidir" temasıyla gerçekleştirilen program, yoğun ilgi gördü.
Günün anlam ve önemine uygun olarak düzenlenen etkinlikler silsilesi, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
Açılış konuşmalarının ardından, "Çocuk Hakları Durağı" kısa video gösterimi ile katılımcıların dikkatine sunuldu.
Programda, geçmişten günümüze çocuk hakları ve bugünün dünyasındaki durumu masaya yatırıldı.
Programın konuşmacıları arasında, Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi'nden Serap ÖZER ve Artvin Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Neslişah ŞENTÜRK yer aldı.
Konuşmacılar, çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda önemli bilgiler paylaşarak, "Gelin, hep birlikte çocukların sesine ses olalım!" çağrısında bulundu. Ayrıca, Artvin Çoruh Üniversitesi Çocuk Hakları Komitesi üyesi çocukların şiir dinletisi ve sosyal medya ile çocuk hakları konularında Dijital Dünyada Güvenlik üzerine bilgilendirmeler yapıldı.
Artvin Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Çocuk Hakları Komisyon Başkanı Av. Neslişah Şentürk kritik bir konuşma yaparak, çocukların dijital ortamdaki hakları ve siber zorbalık tehlikesine dikkat çekti.
Dijital Ortamda Güvenli Yaşam En Temel Hak
Av. Neslişah Şentürk, konuşmasına Çocuk Hakları Günü'nün önemini vurgulayarak başladı: "Bugün burada her bir çocuğun doğuştan sahip olduğu hakları hatırlatmak ve bu hakların korunması hususunda yapılabilecekleri anlatmak için bulunuyorum. Çocuk Hakları günü, sadece bir kutlama değil; aynı zamanda farkındalık, bilinç ve dayanışma günüdür."
Şentürk, günümüz çocuklarının yaşamının önemli bir kısmının dijital ortamda geçtiğini belirterek, fırsatların yanı sıra siber zorbalık tehlikesine dikkat çekti. Siber zorbalığın; incitici mesajlar, küçük düşürücü paylaşımlar, tehditler ve dışlayıcı davranışlar gibi pek çok biçimde karşımıza çıktığını ifade etti.
"Gerçek hayatta inciten sözler nasıl can yakıyorsa, ekran karşısında yazılanlar da aynı derecede yaralayıcı olabiliyor. Bu nedenle çocukların dijital ortamda güvenli olması, en temel çocuk haklarından biri olan güvenli ortamda yaşama hakkının doğal bir uzantısıdır."
Siber Zorbalık Türleri ve Hukuki Yaptırımlar
Av. Şentürk, siber zorbalığı, fiziksel şiddet veya incitici sözlerin dijital dünyada yer bulması olarak tanımladı ve en yaygın tipinin özel hayatın gizliliğinin ihlali olduğunu belirtti. Konuşmasında siber zorbalığın farklı türlerini detaylıca sıraladı:
· Hukuka Aykırı İletişim ve Baskı Eylemleri: Hakaret, ısrarlı rahatsız etme, cinsel içerikli mesaj gönderme, dijital şantaj.
· Özel Hayatın İhlali Nitelikli Eylemler: İzinsiz fotoğraf/video/ses kaydı alma, kişiye ait görüntüleri paylaşma, manipüle ederek yayınlama (deepfake dahil).
· Kişisel Veri İhlali Nitelikli Eylemler: Ad, adres, telefon gibi verileri toplama ve izinsiz yayma, finansal bilgi veya hesap ele geçirme girişimleri.
· Dijital Kimlik ve İtibar Saldırıları: Sahte hesap açma, kişiyi taklit etme, iftira niteliğinde paylaşımlar.
· Dijital Kalabalık Oluşturma ve Linç: Bir kişiyi hedef gösterip toplu saldırı organize etme.
Şentürk, özellikle rıza dışı gizli çekim ve paylaşımların hızla suç teşkil ettiğini vurgulayarak, bu eylemlerin Türk Ceza Kanunu kapsamında "Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar" başlığı altında ve KVKK (Kişisel Verileri Koruma Kanunu) kapsamında yaptırımları olduğunu hatırlattı.
Mağduriyet Durumunda Yapılması Gerekenler
Mağduriyet yaşanması durumunda atılması gereken adımları da aktaran Av. Şentürk, en önemli adımın delil saklama olduğunu söyledi: Ekran görüntüsü, görüntü/link kaydı ve tarih-saat bilgisinin korunması kritik önem taşıyor.
Hukuki Başvuru Yolları:
· Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusu
· Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü
· Artvin Barosu Çocuk Hakları Komitesine başvuru
· E-Devlet üzerinden "Siber Suç Bildir"
Av. Şentürk, özellikle şantaj ve tehditlere kesinlikle cevap verilmemesi ve ilk temas anında hukuki destek alınmasının, verilerin dolaşıma girmesini engellemek adına hayati öneme sahip olduğunu belirtti.
Konuşmasının sonunda dijital güvenlik önlemlerine değinen Şentürk, güçlü şifre ve iki faktörlü doğrulama, konum ve bilgi paylaşımlarını sınırlama, gizlilik ayarlarını doğru yapılandırma ve şüpheli bağlantılara tıklamama gibi temel kuralları hatırlattı.
Ayrıca, dijital ortamda çocuk hakları ve özgürlüklerinin genişletilmesi gerektiğini belirterek, devletlerin; ücretsiz ve doğru bilgiye erişimi desteklemesi, çocuklara zarar veren içerikleri engellemesi ve engelli çocuklar için erişilebilirliği artırması gerektiğini ifade etti. Şentürk, son olarak "Sosyal medya anneliği" gibi durumların çocuğun unutulma hakkını elinden aldığını ve ebeveynlerin bu konuda bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekti.
"Hiçbir çocuk, hiçbir ortamda – ne okulda ne evde ne de internette – yalnız ve korunmasız bırakılmamalıdır. Siber zorbalığın farkına varmak, onu durdurmak ve dijital ortamda saygıyı, nezaketi ve empatiyi güçlendirmek hepimizin görevi."
Eğlenceli ve Öğretici Etkinlikler
Program kapsamında, çocukların hem eğlendiği hem de öğrendiği çeşitli etkinlikler düzenlendi:
· Tiyatro Gösterisi: "Çocuk Olmak Hak'tır!" temalı oyun, izleyicilerden büyük beğeni topladı.
· Atölye Çalışmaları: Eğitimsel Oyunlar ve Etkinlikler Atölyesi, Mini Bilimler Atölyesi, Açık Hava Oyunları ve Kuklalarla Drama Atölyesi ile çocuklar yaratıcılıklarını sergiledi.
· Fotoğraf ve Anı Panosu: Çocuk Hakları Ağacı, "Haklarım Yeşeriyor" Çocuk Hakları Bilgi Alanı, Fotoğraf Köşemiz, Duygu Kumbarası gibi alanlar ile günün anısına kalıcı hatıralar oluşturuldu.
Etkinlik, çocuk hakları bilincinin artırılmasına yönelik önemli bir adım oldu.