ARTVİN

“Hedefimiz önemli gelişmelere imza atmak”

Tıbbi-Aromatik Bitkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde Müdür Yardımcısı olan Dr. Öğretim Görevlisi Nurşen Aksu Kalmuk, merkezdeki gelişmeler ile ilgili bilgi verdi.

Abone Ol

Kalmuk, 2019 yılında Artvin Çoruh Üniversitesi bünyesinde kurulan Artvin’in marka değerini artırmak adına şehre yeni ürünler kazandırmak için alanında uzman kişileri bir araya getiren Tıbbi Aromatik Bitkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi hakkında “Hedefimiz misyon farklılaşmamız olan tıbbi ve aromatik bitkiler alanında önemli gelişmelere imza atmak” dedi.

ARAŞTIRMA MERKEZİNİN AMACINI VE HEDEFLERİNİ ANLATTI

Tıbbi ve aromatik bitkilerin çok farklı alanlarda ve sanayi kollarında tüketimine paralel olarak bu bitkilerin dünya ticaret hacminin her geçen gün artmakta olduğunun bilinmekte olduğunu ifade eden Kalmuk, Artvin’in tıbbi aromatik bitkiler alanındaki öneminden bahsederek şunları söyledi;

“Dünya genelinde ticareti yapılan tıbbi ve aromatik bitkilerin kayda değer bir kısmı doğadan toplanmakta olup tıbbi aromatik bitkilerin üretim ve pazarlamasında standardizasyonun son derece önemli olduğunun da farkındayız. Günümüzde tıbbi aromatik bitkiler, Dünya’da değeri yaklaşık 180 milyar dolara ulaşan bir sektör haline gelmiştir, ülkemiz ise bu sektörde 2023 yılı sonu itibariyle yaklaşık olarak 5 milyar dolarlık bir hacme ulaşmayı hedeflemektedir. Bu sebeple, Türkiye'nin en zengin bitki çeşitliğine sahip illerden biri olan Artvin’de de tıbbi ve aromatik bitkiler alanında yapılacak çalışmaların ne kadar önemli olduğunun da farkındayız.Tıbbi ve aromatik bitkilerin en zengin olduğu illerimizden biri olan Artvin’de, Artvin Çoruh Üniversitesi’nin YÖK tarafından bu alanda odak üniversite olarak seçilmesinin Artvin’inin bu konudaki ehemmiyetinin önemli bir göstergesidir.”

Artvin’in tıbbı aromatik bitki potansiyeli bu denli üst seviyedeyken, kendilerine düşen görevinin buradan önemli bir ekonomik değer çıkartmak olduğunu belirten Kalmuk, tıbbi ve aromatik bitkilerin sadece ham drog olarak değil, yörede doğal olarak var olan bitkilerden elde edilen ekstre ve uçucu yağların üretilmesi ile katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesinin hedeflendiğini belirtti. Kalmuk, “Böylece dış ticaretimizde önemli bir yere sahip kaliteli ve ekonomik değeri yüksek ürünlerin üretilebilmesi sağlanacak ve üreticilerin daha fazla gelir elde etmesi sağlanacaktır” diye ekledi.

Kalmuk, bitkilerin temini için yaptıkları arazi çalışmalarında, bitki sistematiği alanında uzman Artvin Çoruh Üniversitesi’nin Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü olan Prof. Dr. Özgür Eminağaoğlu ve ekibi ile koordineli olarak çalıştıklarını ve bitkileri uygun vejetasyon dönemlerinde topladıklarını, teşhislerinin yapılarak bitkilerin bilimsel isimlerinin belirlenmesinden sonra, uygun metotlarla ektraksiyonların ve gerekli fitokimyasal analizlerinin ve etken madde izolasyonlarınınArtvin Çoruh Üniversitesi,Tıbbi-Aromatik Bitkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi Laboratuvarında alanında uzman bir ekip tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti.Ekstraksiyon ve fitokimyasal analiz yöntemlerinin bitkiden bitkiye değişiklik gösterdiğini belirten Kalmuk, uygun metotların tespiti ile etken madde izolasyonlarının yapıldığını, üretilecek ürün gamının ve formulasyonlarının geliştirildiğini ve geliştirilmeye de devam edildiğini belirtti.

“KENDİ KENDİMİZE YETEN BİR ÜLKE HALİNE GELEBİLMEK”

Kalmuk, “Ülkemiz ne yazık ki hala işlenmemiş tıbbi bitki ihracatçısı durumundadır. Ülkemiz florasında bulunmasına rağmen hala bazı tıbbi ve aromatik bitkilerin alt ürünlerinin ihraç etmekteyiz. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, elimizde yeteri kadar bu bitkiden var ama biz bunların yan ürünlerini yüksek ücretler vererek başka ülkelerden ihraç ediyoruz. Örneğin, nane yağı, mentol ya da atropin gibi ürünleri büyük oranda hala yurt dışından alıyoruz. Bazı alkoloidler ve gül yağı dışında genellikle ham ürün ihraç edip işlenmiş ürün ithal eden ülke durumundayız. Biz hem Artvin’in hem de diğer illerimizin sahip olduğu tıbbi aromatik bitki potansiyelini doğru şekilde kullanarak bu durumun değiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. 

Ayla ALKAN