Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan, son zamanlarda gündemde sıcaklığını koruyan sokak hayvanlarına şiddet konusu hakkında değerlendirmeler yaparak İslam dininde hayvanların yeri ve öneminden bahsetti.

Soydan, “İslam, dini hayatın her alanına dair görüş ve hükümleri muhtevi, hayatın her alanınıdüzenleyerek dünyayı adil ve yaşanılır hale getirme hedefindedir. Mükemmel, evrensel veson dinin hayatın her alanına dair çare, çözüm ve teklifleri olması tabiidir. Üstelik buhükümlerin dünya var oldukça her türlü çare, çözüm ve teklif için başvuru kaynağı olacağıgerçeği ortadayken. Bu bakımdan, zerreden kürreye bütün bir kâinatı "yaratıcının emaneti"olarak görmek, "yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevmek" Müslüman'ın görevidir.” dedi.

“Bundan dolayıdır ki İslâm dini, kâinatı bir bütün olarak görür, kâinattaki tüm canlıları bubütünlük içinde Allah-u Teâlâ'nın nimeti olarak telakki etmemizi ister.” diyen Soydan, Ayelerden örnek vererek şu açıklamalarda bulundu: “Kur'an-ı Kerim'deki,"Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Allah'ın ilmi, kudreti her şeyi kuşatıcıdır" (Al-iImran, 126), "O Rabbin ki, (her şeyi) yaratmış da düzenine koymuştur" (Âlâ, 2), "O ki yarattığıher şeyi güzel yaratmıştır" (Secde, 7), "Hayvanları da O yaratmıştır..." (Nahl, 5) ayetleri bütünyaratılanların Allah-u Teâlâ'nin eşsiz eserlerinin birer parçaları olduğunu hatırlatır.Bu bakımdan kâinatın her üyesi/parçası, mükemmel sanatın parçalarıdır. Bu gerçektendolayıdır ki ekolojik sistemin her bir üyesi/parçası Kur'an-ı Kerim'de "ümmet" olaraktanımlanmıştır. "Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan hiçbirkuş yoktur ki, sizin gibi ümmetler olmasın. Biz kitapta hiçbir şeyi noksan bırakmadık. Sonrahepsi, Rablerinin huzuruna toplanıp haşrolunacaklardır" (En'am, 38) ayeti tam da bunu ifadeetmektedir.Bizler biliriz ki bu kâinat, Rabbimiz'in mükemmel eseri, bir lütfu, bir emanetidir. Kısacasıekolojik sistemin her bir unsuru aslında tek bir yaratıcının eseridir. Her biri birbirini tamamlarve bütüncül bakıldığı zaman yaratıcının eserinin mükemmelliği, sınırsızlığı ve azameti dahada iyi anlaşılır. Böylece tüm canlıların bu bütünlük içinde Allah-u Teâlâ'nın eşsiz eserleriolduğunu idrak eder; bütün kâinatın yaratıcısı ve düzene koyucusuna şükrederiz.Yerleri, gökleri, dağları, denizleri; gökte, yerde, denizlerde, gökle yer arasındaki her türlücanlıyı yaratan mükemmel bir yaratıcının eserlerinin her biri bize emanettir bilinci bizi, bütüncanlılara karşı merhametli kılar.İşte bu mükemmel kâinatın bir üyesi olan hayvanlar hakkında insaf sahibi olmak, haklarınariayet etmek, onlara merhametle muamelede bulunmak bizim görevimizdir. Gerek İslâm'ınmesajının ilk yankılandığı cahiliye dönemi, gerekse bugün hayvanlara eziyet ederek cahiliyeâdetlerini devam ettiren kişilere Islâm'ın hayvan hakları konusundaki hassasiyetini,hayvanlara iyi davranmak, onlara eziyet etmemek ve onlardan faydalanırken ölçülü olmakgerektiğini unutmamalıyız.Kur'an-ı Kerim'de birçok hayvan isimlerinden bahsedilmiş "Nahl (arı), Ankebut (örümcek),Neml (karınca), Bakara (inek)" gibi hayvan adları sûrelere verilmiştir. Hayvanları hayatımızınbir parçası olarak görmemiz, onların hukuklarına riayet etmemiz hatırlatılmıştır. Bu sebepledirki hayvanların haklarına riayet etmek emredilmiş, onlara eziyet etmek yasaklanmıştır.İslâm'daki büyük günahlardan birisi de "hayvanlara eziyet etmektir. Bundan da öte Islâm,hayvanlara haksız yere eziyet edenlere hem bu dünyada ceza öngörmüş hem de ahirettecezaya çarptırılacağını belirtmiştir.Peygamber Efendimiz (s.a.v), "Bir kadın, açlıktan ölünceye kadar bağladığı bir kediyüzünden azap olundu" buyurmuştur. Sahih-i Buhari'de geçen bir hadis-i şerifte PeygamberEfendimiz (s.a.v), "Cehennemde bir kadın gördüğü, bir kedinin de bu kadının yüzünü gözünütırmaladığını, kadının dünyada o kediyi hapsedip aç bırakmakla ona işkence ettiği gibi kedinin de cehennemde kadına öyle azap ettiğini" bildirmiştir. Burada örnek verilen kedinindiğer hayvanları da şâmil olduğu izahtan varestedir.Hayvanlara gücünün yettiğinden fazlasını yüklemek de İslâm'da yasaktır. PeygamberEfendimiz (s.a.v), hayvanlarına fazla yük yükleyenleri uyarmış, hayvanlara merhametedilmesini emretmiştir. Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v), Ensar'dan bir kişininbahçesindeki bir devenin inlediğini görünce deveyi şefkatle sevdikten sonra, "Bu deveninsahibi kimdir?" diye sormuş. Medineli bir delikanlı, "Bu deve benimdir Ya Rasulallah"cevabını verince Peygamberimiz (s.a.v), "Sana bahşedilen bu hayvana (böyle davranmaktandolayı) Allah'tan korkmuyor musun? O senin, kendisini aç bıraktığını ve çok yük yüklediğinibana şikâyet ediyor" diyerek uyarmıştır.”

Sariye TOPALOĞLU

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Rize'de konuştu:
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Rize'de konuştu:
İçeriği Görüntüle

Muhabir: TE Bilisim