Ormanlarla çevrili çayırlıkta düzenlenen bal şenliğinin bu sene 3’üncüsü düzenlendi. Şenlikte direkten bal indirme, bal yeme, kaşıkla, bilek güreşi, halat çekme, hızarla odun kesme, voleybol gibi değişik yarışmalar yapıldı. Şenlik kapsamında açılan stantlarda coğrafi işaretli Hatila Balı’nın tanıtımı yapılırken, açık artırmada 55 bin liraya bir kilo bal satın alan Yücel Demirci bal ağası seçildi.
Şenlik Halkoyunları gösterisiyle başladı. Şenliğe katılan vatandaşlar halkoyunları gösterisi sonrası çalan horonlar eşliğinde eğlendi. Taşlıca Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hasan Yaşar, gazetecilere yaptığı açıklamada köylerinin de içinde bulunduğu 22 bin 500 hektar alana sahip Hatila Vadisi’nin 17 bin 500 hektarının milli park sahası içinde yer aldığını kaydetti.
Milli Park Sahası içinde bal üretimi yaptıklarını anlatan Yaşar, “Bizim amacımız bu festivallerle hem ülkemize hem de dünyaya balımızı tanıtmak. Balımızın coğrafi işaretini aldık. Hatila vadisinin koşulları coğrafi işaret almaya müsaitti. Hem milli park olması hem de 300 yıldan beri atadan dededen beri bu işi yapıyor olmamız coğrafi işaretini almamızı kolaylaştırdı. Üretmek yetmiyor, balımızı dünyaya tanıtmak gerekiyor. Balımız tamamen doğal ve kaliteli. Balımız çok kaliteli olsa da pazara uzak olduğumuz için bu tarz festivallerde tanıtmamız şart” diye konuştu.
Coğrafi işretli ballarının tüm evlere girmesini arzuladıklarını kaydeden Taşlıca Köyü Muhtarı Ümit Akalın, “Tanıtım için 3 yıldır şenlik düzenliyoruz. Bu yıl ki bal sezonumun Ağustos ayının ilk haftasında bitti. Bal sağımını yaptık. Mahsullerimizi aldık. Rekolte geçtiğimiz yıllara göre biraz düşük, istediğimiz gibi olmadı ama biz çalışmaya devam ediyoruz. İnşallah gelecek yıllarda daha verimli sezonlar geçireceğiz” dedi.
Hatila vadisinde 1349 çeşit bitki olduğuna atıfta bulunan Akalın, bölgenin zengin bir floraya sahip olmasının ballarının kalitesini artırdığını söyledi.
Bal üretiminin bölgeye özgü Kafkas Arısı ile yapıldığını ve başka bir arı cincinin bölgede olmadığını ifade eden Akalın, “Arı ırkımızı koruyoruz, kimyasal hiçbir ürün yok. Tamamen doğal, son derece kaliteli balımız var. Coğrafi işaret belgemizi aldıktan sonrada satışlarımızda ciddi bir artış oldu. Siparişlere yetişmekte zorlanıyoruz. Coğrafi işaretten sonra Hatila Balı hak ettiği değeri bulmaya başladı” dedi.
Festivale katılan vatandaşlardan gelen Ömer Özmen, festival için ailesiyle birlikte Konya’dan geldiğini ifade ederek, “Böyle bir festival olduğunu duyunca eşimle torunumla Artvin’e geldik. Hatila vadisinin çok güzel bir doğası ve havası var. İnsanları da çok misafirperver. Balını da tattık. Çok güzel bir tadı var. Hem şifalı hem de çok güzel bir aroması lezzeti var. Ben çok yer gezdim gördüğüm en güzel yerlerden biri. Herkesin bu doğal güzelliği görmesi lazım, bu balı tatması lazım.”
Festivale katılan Şakir Kara da bu tarz festival ve şenliklerle Artvin’in değerlerinin tanıtıldığını kaydetti.
Artvin’in doğasıyla, boğasıyla, halk oyunlarıyla Türkiye de adından söz ettiren bir şehir olduğunu vurgulayan Kara, “Artvin Türkiye’nin en zengin bitki çeşitliliğine sahip kenti. Bu topraklarda çok özel ballar üretiliyor. Bizim ballarımıza sofrada yenen bal açısından bakmamak lazım. Birçok hastalığa iyi gelen bir özelliği var. Bal festivalinin üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Geçen yıl bal ağasını seçtik. 17 bin 500 liraya Hatila balını sattık. Bizden sonra Ordu’da bu format yapıldı 35 bin liraya satıldı. Artvin’in balı çok değerli, fiyat biçilemez” şeklinde konuştu.
Ali Eray ÇELİK
