26 Kasım tarihinde evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan Çalışkan ve beraberindeki 13 kişi, 30 Kasım’da ‘PKK/KCK terör örgütü soruşturması’ kapsamında tutuklanmıştı. Bugün yapılan mahkeme duruşmasında, Remzi Çalışkan’ın tahliye edilmesine karar verildi.
DİSK Artvin Şube Başkanı Selim Bilgin, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Bilgin, çalışma arkadaşının tahliye edilmesi nedeniyle duyduğu mutluluğu dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
“29 gündür haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunan Genel Başkan Yardımcımız Remzi Çalışkan, sonunda özgürlüğüne kavuştu. Bu kararla birlikte haklı mücadelemizin ne kadar değerli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Remzi Başkan, sendikal haklar için yürüttüğümüz mücadelede onurumuz olmuştur. ‘Onurlu Başkan’ Remzi Çalışkan’ı yeniden aramızda görmeyi büyük bir sevinçle karşılıyoruz. Bununla birlikte Mersin Şube Başkanımız Kemal Göksoy’un da serbest bırakılması için mücadelemiz devam edecek. Haksızlık karşısında susmayacağız.”
Bilgin, konuya dair yaptığı detaylı açıklamalarda sendikal haklara dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Asgari üret görüşmeleri devam ederken, hükümet yetkililerinden sadece çalışanların maaşlarıyla ilgili bir rakam duymak yetmez. Aynı zamanda sendikal hakların tam anlamıyla hayata geçirilmesi için somut adımların atılması şarttır. Sendikal barajların kaldırılması, sendikacıların haksız yere tutuklanmasına son verilmesi ve anayasal hakkımız olan grev yasaklarının ortadan kaldırılması gerekmektedir.
İşverenlerin toplu iş sözleşmesi sürecini yıllarca engellediği yetki itirazları sorununun da bir an önce çözülmesi gerekiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan beklentimiz, ‘teşmil’ mekanizmasını hayata geçirmeleridir. Bu mekanizma, sendikasız iş yerlerinde çalışan işçilerin de toplu iş sözleşmesinden faydalanmasını sağlayacak önemli bir adımdır. Bakanlık, bu konuda hızlı ve somut bir adım atarak hangi iş kollarında bu uygulamanın başlayacağını açıklamalıdır.”
Bilgin, hükümetin asgari üret konusundaki politikalarına ilişkin de eleştirilerde bulunarak, şu sözleri söyledi:
“Asgari üret kaç lira olursa olsun, şeffaf ve adil bir ekonomik politika izlenmeden ve sendikal haklar önündeki engeller kaldırılmadıktan sonra bu rakamların önemi yoktur. İşçi sınıfının insanca yaşama hakkı için asgari üretin ötesinde bir anlayış geliştirilmelidir. Ancak bu şekilde, çalışanların haklarının tam anlamıyla korunduğu bir sistem kurulabilir.”
Tahliye kararı ve sendikal haklar konusunda yapılan bu açıklamalar, hem yerel hem de ulusal düzeyde İşçi Hareketi için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Şimdi gözler, Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy ve benzer durumda olan diğer sendikacıların davalarında. DİSK, bu konuda mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor.