İktidar Partisi AKP’nin ekonomik politikaları hakkında açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan “Yıllardır inatla sürdürülen yanlış ekonomi politikalarının açtığı yaraların bir çırpıda kapatılabilmesinin imkânsız olduğunu da görüyoruz. Dilek ve temennimiz, kazasız belasız bu zor işin başarılması ve rayından çıkmış olan ekonominin yeniden rayına oturtulmasıdır. Ama bu zor iş nasıl başarılacak” ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Rayından çıkan ekonomiyi yeniden rayına oturtabilmek için ekonominin başına getirilen isimler birtakım adımlar atıyor! Bu bağlamda bugüne kadar alınmış "düşük faiz" uygulamasının aksine faizler yükseltiliyor. Ancak ekonomi dünyasından gelen haberler, durumun hiç de iç açıcı olmadığını gözler önüne seriyor. Yetkililer hangi tedbirleri alırlarsa alsınlar ekonomi dünyasındaki savrulmanın önüne geçilemiyor. Tabir caizse ülke ekonomisi yokuş aşağı giden freni patlamış kamyon gibi bir görünüm arz ediyor!
Böyle bir kamyonun bir yerlere çarpmadan ya da bir yerlere yan yatmadan durdurulması nasıl mümkün değilse rayından çıkmış olan ekonomiyi tekrar rayına oturtmak da o kadar imkânsız! Ekonomiyi rayına oturtmakla görevlendirilen isimler her ne kadar "kararlı" olduklarını söyleseler de döviz kurlarına bir türlü söz geçiremiyorlar. Türk Lirası'nın dolar karşısındaki kaybı ise kur korumalı mevduat hesaplarındaki kur farkı kazancının katlanmasına yol açıyor. Yani ekonomin bir tarafı düzeltilmeye çabalanırken öteki tarafi fire vermeye başlıyor. Aynen yokuş aşağı giden freni patlak kamyonu durdurabilmek için alınan sıradan tedbirlerin bir mana ifade etmemesi gibi ekonomiyi rayına oturtabilmek için alınan önlemler de fayda vermiyor. Ülke ekonomisini düze çıkarmak için kollarını sıvayanların işlerinin hayli zor olduğunu biliyoruz.
Yıllardır inatla sürdürülen yanlış ekonomi politikalarının açtığı yaraların bir çırpıda kapatılabilmesinin imkânsız olduğunu da görüyoruz. Dilek ve temennimiz, kazasız belasız bu zor işin başarılması ve rayından çıkmış olan ekonominin yeniden rayına oturtulmasıdır. Ama bu zor iş nasıl başarılacak?
Bu konuda bir şey söyleyebilmek ya da bir süre verebilmek oldukça zor. Aşılması güç günlerin yaşanacağını hissediyoruz. Sadece faiz artışları ile yetinilmeyip daha acı reçeteler önümüze konulabilir. Yıllardır sürdürülen israf ve gereksiz yatırımların sebep olduğu bu sıkıntılar elbette kolaylıkla aşılamayacak. Bu yüzden "en az zararla" elde edilecek her sonuç kâr olarak kabul edilmeli! Kuşkusuz ekonomi dünyasındaki fırtına ne kadar çabuk sona ererse uğranılacak zarar o kadar azalacaktır.”
Ayşe ÖZDER