Ramazan'da en çok merak edilen konulardan birisi olan Fıtır Sadakası ile ilgili www.gundemartvin.com İnternet Sitesine bilgi veren Murgul İlçe MüftüMusa Kazım Demir, Ramazan fıtır sadakasının Ramazan ayına özel bir ibadet olduğunu söyledi.

Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakasının insan olarak yaratılmış olması, ramazan ayına erişmiş olması ve ramazan bayramına kavuşmuş olmanın bir baş sadakası olduğunu söyleyen Demir, fıtır sadakasının Müslümanların kendisi ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları için ihtiyaç sahiplerine verilen vacip bir sadaka olduğunu kaydetti.

Demir, fıtır sadakası hakkında “Vacip bir sadakadır ve vacip oluşu sünnetle sabit olan bir sadakadır. Dinen zengin olan Müslümanların buradaki zenginlik ölçüsü de nisap miktarı ihtiyaçtan fazla nisap miktarı mala sahip olmaktır. Müslümanların temel ihtiyaçları vardır bunlar; barınma, giyinme, gıda, elektrik, su, telefon faturası, çocukların okul masrafları, oturduğu ev masrafı ve diğer temel ihtiyaç noktasında olmazsa olmaz dediğimiz giderler bunlara biz havaic-i asliye diyoruz. Bunların dışında ihtiyaç fazlası olan nisap dediğimiz 80.18 gram 24 ayar altına tekabül eden miktardır bu. Bu miktara sahip olan Müslümanların kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu çocukları için vermesi gereken vacip bir sadakadır” ifadelerine yer verdi.

Sarp Kara Hudut Kapısı'nda Tutuklama Sarp Kara Hudut Kapısı'nda Tutuklama

Fıtır sadakasının verileceği kişinin Müslüman ve fakir olması gerektiğini söyleyen Demir, kişinin annesi, dedesi, çocukları, torunu gibi kişilere veremeyeceğini fakat Müslüman ve fakir kardeşine, teyzesine, kayınpederine fitrenin verilebileceğini aktardı.

Demir, “Temel ihtiyaçlarını dahil karşılamakta zorlanan veya karşılayamayan. Kirasını ödeyemeyen, gıda noktasında istediğini alamayan, çocuklarına okul masrafını karşılayamayan, giyim noktasında ihtiyacı olan kişilere öncelik verilir. Müslüman olacak verileceği kişi fakir olması lazım. Kişi eşine vermez fıtır sadakasını çocuklarına veremez annesine, dedesine yukarıya doğru usulüne veremez çocuklarına torununa aşağı doğru fururuna veremez. Müslüman ve fakir ise kardeşine verebilir. Amcası, dayısı, halası, teyzesi verebilir ama fakir olması lazım” diye konuştu.

“Camiye Fıtır Sadakası Verilmez”

Fıtır sadakasını camiye, okula, hastaneye, Kur’an Kursuna verilmediğini ifade eden Demir, “Fıtır sadakasını verdiğiniz zaman verdiğiniz kişiden sizin menfaatlenmemeniz lazım. Çocuğuna verdiğin zaman belki o yemek alacak sen o yemekten yiyeceksin ve sebeplenmiş oluyorsun. Kur’an-ı Kerimde cenabı Allah zekatını verilebileceği sekiz tane sınıf saymış. Bu sekiz sınıf aynı zamanda fıtır sadakasını verileceği sınıftır. Bunlar; fakirler, miskinler, zekat toplama memurları, muellefe-i kulub, köleler, borçlular, Allah yolunda mücadele edenler ve yolda kalmışlar. Bunların hepsi insandır. Camiye verilemez çünkü bu sekiz sınıfın içinde cami var mı? Yok. Okul var mı? Yok. Hastane var mı? Yok. Kur’an kursu var mı? Yok. Ama Kur’an kursundaki talebeler veya okulda okuyan talebelere onların içerisinde de buluğ çağına erişmeme dikkate alınmalıdır. Çünkü buluğ çağına erişmemiş olan çocuk babasına tabidir. Babası zenginse o çocukta zengin kabul edilir. Buluğ çağına girmiş ise babası zengin bile olsa o çocuğun kendi mal varlığı yoksa ona verilebilir” dedi.

Fıtır sadakasında gönül köprüsünün kurulduğunu vurgulayan Demir, “Fıtır sadakasının sağladığı faydalar vardır. Gönül köprüsü kurulmuş olur. Fakirin bizimle beraber sevinmesini sağlıyor. Bayrama sevinerek girmesini sağlıyor. Zekatın ve fıtır sadakasının malı temizleme özelliği var. Cimrilik hastalığını tedavi eden bir ibadettir fıtır sadakası zekatı” şeklinde konuştu.  

Editör: AYŞE ÖZDER