Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın, FETÖ'nün özellikle yurt dışında yaygın faaliyet gösterdiği ülkelerde son günlerde yediği darbeleri ve Türkiye'nin bu örgütün yurt dışı yapılanmasıyla mücadelesini anlattı.
FETÖ ile mücadelenin en önemli ayaklarından birinin de bu örgütün yurt dışındaki yapısıyla mücadele olduğunu vurgulayan Yalçın, "Görünen o ki FETÖ faaliyet gösterdiği ülkelerde darbe yemeye devam ediyor. Örgütün yaygınlık kazandığı ülkelerde son günlerde yaşananlara bakarsanız, örgütün ciddi darbeler aldığını görebilirsiniz." ifadelerini kullandı.
Yalçın, FETÖ'nün artık örgütlü bir şekilde Türkiye'de varlığını sürdüremediğini belirterek, bu örgütün uzun yıllar yurt dışında da örgütlenmiş olması nedeniyle yurt dışındaki yapılanmasıyla mücadelenin önemli olduğunun altını çizdi.
FETÖ'nün yurt dışından Türkiye'ye operasyon yapmayı sürdürdüğüne işaret eden Yalçın, "(FETÖ) Türkiye'deki siyasal yapılara, Türkiye'deki toplumsal kırılganlıklara yurt dışındaki bulundukları yerden operasyon çekmeye devam ediyor. O yüzden FETÖ'yle mücadelenin çok önemli bir ayağı da aslında FETÖ'nün yurt dışındaki varlığıyla mücadele etmeyi gerektiriyor." değerlendirmesini yaptı.
Yalçın, bununla birlikte, bu örgütün uluslararası bağlantıları nedeniyle FETÖ ile yurt dışında mücadele etmenin çok kolay bir iş olmadığına dikkati çekti.
FETÖ'nün gelişimini tamamlamamış birçok ülkede devlet mekanizması içine sızarak oralarda etkin konumlar elde ettiğini kaydeden Yalçın, o ülkelere tehdit olabilecek konuma geldiğini söyledi.
"Azerbaycan, Arnavutluk ve Kazakistan gibi ülkelerde FETÖ'ye karşı alınan önlemlerde ilerleme sağlandı"
Prof. Dr. Yalçın, öte yandan, bazı ülkelerde FETÖ'ye karşı "toplumsal uyanıklığın ve farkındalığın arttığının" görüldüğünü belirterek, "Mesela (FETÖ) Arnavutluk'ta kendi adamlarını oraya buraya yerleştirmeye çalışırken, toplumsal şekilde onlara karşı protestolar düzenlenmeye başlandı. Birçok devlet aslında FETÖ'nün kendi içinde örgütlendiğinin farkına varıyor ama aynı mücadele kararlılığını göstermiyor. Çünkü çok sinsi bir örgüt. O örgüt oralara sızdığı için o mücadeleyi başlatma konusunda kararsız kalabiliyorlar." diye konuştu.
Türkiye'nin diplomatik baskıları ve Türk istihbaratının uluslararası operasyonları ile FETÖ ile yurt dışında mücadele konusunun daha fazla gündeme gelmeye başladığını kaydeden Yalçın, "Çok yakın coğrafyamızda, hatta Orta Asya Türk devletlerinde uzun şekilde bu müdahaleye devam ediyorlar. Türkiye'ye müzahir olabilecek ülkelerde bile bu mücadeleyle ilgili sonuç almak kolay değildi. Ama özellikle Azerbaycan, Arnavutluk ve Kazakistan gibi ülkelerde bugün itibarıyla FETÖ'ye karşı alınan önlemler aslında belli bir ilerlemenin sağlandığını gösteriyor." diye konuştu.
Yalçın, FETÖ ile mücadelede bazı ülkelerde ilerleme sağlanmasının sebebine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bunlardan bir tanesi bu örgütün zaten ne olduğunun birçok ülke tarafından bilinmesi, yani aslında bu zamana kadar mücadeleyi engelleyen de buydu, bugün bu mücadelenin tetiklenmesini sağlayan da bu oluyor. Arkalarındaki uluslararası destek bulunduğu için bu örgütle kolay kolay mücadele yolunu seçmiyordu kimse. Ama bugün itibarıyla kendi ülkelerine de tehdit olacağını daha iyi anlayan ülkeler bu mücadeleye hız vermeye başlayacaklar gibi gözüküyor."
"(FETÖ ile mücadelenin) Yurt dışı ayağında yeni bir döneme girdiğimizi düşünüyorum"
Türkiye'nin FETÖ'nün yurt dışındaki yapısıyla mücadelesine dikkati çeken Yalçın, şunları kaydetti:
"Öbür taraftan Türkiye'nin hem diplomatik hem istihbari faaliyetleri bu örgütü sıkıştırmaya devam ediyor. Bir de örgüt öyle veya böyle her yerde Türk devletinin baskısına maruz kaldığından ve eski örgütlenme kapasitesinin de büyük oranda zayıflığa uğraması nedeniyle, kendi içerisinde ciddi çekişmeler yaşamaya başladı. Terörle mücadelede, FETÖ ile mücadele yeni bir ayağın başladığını ve bu yurt dışı ayağında yeni bir döneme girdiğimizi düşünüyorum."
"Yeni dönemde" FETÖ ile uluslararası mücadelede neler yapılmasını öngördüklerinin sorulması üzerine Yalçın, "Özellikle bazı örgüt üyelerinin ülkeye getirilmeye, adalete teslim edilmeye devam edeceğini düşünüyorum." yanıtını verdi.
Yalçın, ayrıca FETÖ'nün yurt dışında örgütlenmesini engelleyici tedbirler alınmasının da önemli olduğunu belirterek, FETÖ'nün gerçek yüzünün daha iyi anlatılması gerektiğini vurguladı.
Terör örgütlerinin finans kaynağına ihtiyaç duyduğunu kaydeden Yalçın, "O finans kaynaklarının kurutulmasına yönelik görüşmeler yapılabilir. Bu çerçevede örgüt finansal olarak daraldıkça kendi içerisindeki çelişmelerin ve o ülkelerde elde ettiği gücün zayıflamasını bekliyorum." dedi.
Yalçın, "Türkiye'nin FETÖ'yle mücadelesi devam ettiği müddetçe, aslında FETÖ'nün eski ekonomik imkanlarıyla kıyaslanamayacak derecede daraldığını fark ediyoruz. O zaten örgüt üzerinde bir baskı yaratıyor." ifadelerini kullandı.
"(FETÖ elebaşının ölmesinin ardından) Ganimet paylaşımı gibi bir mücadeleye şahitlik edebiliriz"
FETÖ'nün uluslararası kaynaklara sahip olduğuna dikkati çeken Yalçın, "Önemli bir noktadan sonra ganimet paylaşımı gibi bir mücadeleye şahitlik edebiliriz. Çünkü örgütün içerisindeki farklı isimler kendilerine çeşitli alanlar yaratmaya çalışıyor. Örgüt elebaşının sağlık durumu gittikçe zayıfladığı için, yaşı da belli bir noktaya geldiği için aslında herkes o elebaşının ölümünün arkasından elde edebileceği konumu paylaşma mücadelesine girmiş gibi görünüyor." diye konuştu.
Yalçın, bu tür terör örgütlerinin liderlerinin ortadan kalkmasıyla liderlik mücadelesinin daha yoğun şekilde yaşandığına işaret ederek, "Örgüt liderine çok yakın olduğu bilinen ama daha önce birbirleriyle de kavga etmiş isimler, önümüzdeki dönemde ganimet paylaşımı için örgütte daha da fazla mücadele edecek gibi gözüküyor." ifadelerini kullandı.
Etnik milliyetçi terör örgütlerinde liderin bu kadar merkezi rol oynamadığını, ancak dini kullanan yapıların, dini lider olarak gördükleri ismin etrafında toplanmak zorunda olmaları nedeniyle böyle durumlarda liderlik mücadelesinin şiddetlenebileceğini kaydeden Yalçın, FETÖ içerisinde bazı isimlerin mücadelesinin açık şekilde görüldüğünü söyledi.
AA