Define avcıların kaçak kazı yaparken tarihi eserlere zarar vermeleri konusunda açıklama yapan Artvin İl Kültür ve Turizm Müdürü Yunus Emre Aytekin, tarihi eserlerin en büyük değerler olduğunu bu konuda bir bilinçlendirme çalışmaları yapıldığını söyledi.
İnsanları bilinçlendirme konusunda eğitim çalışmaları yapılacağı belirten Aytekin “temel gayemiz il ve ilçelerde tüm kademelerde, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelerde, muhtarlarda ve halka bilgilendirme toplantıları, eğitimler vermeyi düşünüyoruz. Çünkü bir müzede okumuştum, tarihi sizinle alakası olmayan bir dönem olarak görüyorsanız bütün varlıkların tahribatlarına kayıtsız kalmanız kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı.
Aytekin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Artvin coğrafyası çok zor. Bizim bölgemizde çok fazla eser var. Genelde eserler kırsal, yüksek yerlerde Kaleler var, çeşmeler var, evler var, hamamlar var, köprüler var, kiliseler var, mezar taşları var, tarihi yollar var bunun bir çok eser var. Binlerce eser var. Çoğu eserlere bugün haberiniz olsa iki saate ancak varabileceğiniz yerlerde. Koruma amaçlı bütüncül olarak bir yaklaşım sergilemek çok zor.
Koruma şöyle gerçekleşir; Bilinçlenme ile gerçekleşir. Biz bunun için müze kurulduktan sonra temel gayemiz il ve ilçelerde tüm kademelerde, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelerde, muhtarlarda ve halka bilgilendirme toplantıları, eğitimler vermeyi düşünüyoruz. Çünkü bir müzede okumuştum, “Tarihi sizinle alakası olmayan bir dönem olarak görüyorsanız bütün varlıkların tahribatlarına kayıtsız kalmanız kaçınılmazdır” diye.
İnsanlara gördüğünüz aslında bizim geçmişimizdir demek gerekiyor. Biz aslında burayı kazarken en büyük hazinemiz olan geçmişimizi perişan ediyoruz. Bu durumu anlatmamız gerekiyor. İnsanları böyle bilinçlendirmek gerekiyor.
Belli bir yaştan sonra insanların fikirlerini değiştirmek pek mümkün olmayabiliyor ama bu bilinçlendirmeyi ilkokul seviyesinde başlatırsak gelecekte biraz daha bilinçli bir halk olursa tarihi eserlerimizi ancak böyle koruyabiliriz. En büyük değerlerimiz bu eserlerdir.”
Ayşe ÖZDER