Artvin’de devrimci hareketin içerisinde bulunan ve Şavşat’ta kolluk kuvvetleriyle yaşanan çatışma sırasında hayatını kaybeden Devrimci Erkan Uzuneminağaoğlu, ölümünün 44. yılında Borçka’da mezarı başında anıldı.
Erkan Uzuneminağaoğlu ve 1980 öncesi ve sonrası tüm devrimci mücadelede hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunduktan sonra Borçka Sol Parti İlçe Başkanı Ömer Çatan konuşma gerçekleştirdi.
Baskıya, zulme boyun eğmeyeceklerini, demokrasi ve eşitlik için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyleyen Çatan “Ömrü hayatı boyunca adalet, demokrasi, özgürlük için devrimci mücadelenin içinde bulunmuş tıpkı bu coğrafyanın en güzel çocukları Cavit Kaya, Arif Turanlı, Osman Küçük, Ensar Karahan, Ahmet Pehlivan, Özgüç Tuncay, Alaattin Demirci, İhsan Hacımuratoğlu ve daha nicelerinin bıraktığı mücadele mirası bugün bizlerle birlikte sürmeye devam edecektir. Bunun sözünü vermek için buradayız” dedi.
Erkan Uzuneminağaoğlunu saygıyla andıklarını ifade eden yol arkadaşı Selahattin Sancak Şahin, “45 yıl önce bugün Şavsat’ın Salcı köyünde jandarma ile girdiği çatışma sonucunda yol arkadaşı Taner Uzun’la birlikte öldürülen Erkan Uzuneminağaoğlu yoldaşımızın mezarı basında toplandık. Ülkemiz öznelinde FKF ile başlayan THKP-C- ve DEV-GENÇ ile birlikte devrimci yol siyasi hareketinin askeri sorumlusu olan erkan yoldaşla birlikte, dev-genç örgütlenmesi içinde olup 1976 yıllı Ağustos ayında pusuya düşürülerek öldürülen Yılmaz Turanu'yı, devrimci-yol hareketinin afili delikanlısı Osman Küçüklü, Haziran şafağında Ardanuç, kırsalında Borçka Akpınar köyüne ulaştığında bir ihbar sonucu jandarma tarafından pusuya düşürülerek öldürülen Arıf Turanlıyı, devrimci yol hareketinin o dönemde belki de askerliğini yapan militanı Cavıt Kaya'yı 1983 sonunda Fatsa kırsalında yitirdik.
Yine devrimci yol hareketinin Borçka da ki neferlerinden Bayram Turanlı’yı geçirdiği kalp krizi sonucunda, 12 eylül sonrası süreçte devrimci gençlik dergisi çevresinden Hüseyin Atamanı, ve de Borçka’ka da dev-genç ile birlikte devrimci yol hareketinin örgüsüne öncülük eden Selahattin Şahin’i de bu vesileyle Erkan Yoldaş’ın mezarı basında saygıyla anıyorum. Biz; bu kavgada yitirdiğimiz yol arkadaşlarımızın anılarını sıcak tutmak, kendimize ve genç arkadaşlarımız bu saygıyı aktarmak için yıllardır erkan yoldaşımızın basında toplanıyoruz. Bizim bu toplanmalarımız tek başına bile umudumuzu yitirmediğimiz anlamını taşıyor. O yüzden bu gün bile kahrolsun faşizm, tekyol devrim derken, o mutlu güne olan inancımızı bir santim bile terketmediğimizi ortaya koyuyor. Bugün burada toplanan bu topluluk, öyle yada böyle, farklılıklarımızla birlikte, kutlu mücadeleyi sürdürmekte... Akp iktidarının karanlığında ışık olacak her bir örgütlenmenin, her bir bireyin ortaklaşacağı bir mücadele yolu şarttır. Daha dün doğamızı savunduğu için öldürülen Resit Kibar, biz daha güçlü ve birlikte olabilseydik, katiller buna cesaret edemeyecekti... 12 Eylül faşizminin bizleri fiziken silindir gibi ezdiğini gözardı etmeden, yorulmuşlıklarımızı, yanlızlıklarımızı, örgütsüzlüğümüzü de hesaba katarak bu mücadelenin bir yerinde mutlaka olalım... Ayrışmamızı gerektirecek, felsefı, ideolojik bir fark göremiyorum... Küçük nuanslarn yaşantımıza yön vermesine izin verdiğimiz her an, bıraz daha azalıyoruz ve her gün birer ikişer ölüyoruz.
Ülkemizi ortaçağ karanlığına sürükleyen islami faşist Akp iktidarının karşısında, öncelikle laikliği, kamuculuğu savunmak elzemdir. Doğamızı, yaşam alanlarımızı savunmak elzemdir. Açlığa mahkum edilen asgari ücreti bugün olduğu gibi yarın emekli olacak emeklilerin sendikal mücadelesine sahip çıkmak elzemdir. Bu liste böyle uzayıp gider. Anlayacağınız, kısacası nerde isek, hangi iş kolundaysak orada olmak elzemdir. Yanı tükenmeden, bitmeden, toprak olmadan, sol, sosyalist, sosyal demokrat herkes Akp karanlığının basımızdan defedilmesi için çaba sarfetmelidir. İnadına ask, inadına sosyalizm derken devrim yolunda yitirdiğimiz tüm yoldaşlarımızı saygıyla anıyorum” dedi.