Artvin’de 20 yıldır alkollü mekan işletmeciliği yapan Hakan Yavuz “Bir birimde yaklaşık yüzde 70’i aşan vergiler var. Bu vergiler sigara satışında da uygulanıyor. Türkiye'de alkol ve sigara tüketen insanlar ülkenin vergi yükünü çekiyor. Vergi yükü alkol ve sigara tüketen halkın üzerinde Hiç kimse bu durumda adaletten bahsetmesin” dedi.
AKP’nin iktidarda olduğu 20 yıldır kendisinin de alkollü mekan işletmeciliği yaptığını dile getiren Yavuz “Her şeyde olduğu gibi içki sektöründe de dehşet şekilde enflasyon yaşanmaktadır. 20 yıl önce 2003 Aralık ayında 1 lira ile başladığımız bira satışı bu yıl 60-70 lira bandına çıktı. İnsanlar artık bırakın bara, restoranda gidip içmeyi büfelerden alkol alamaz hale geldiler. Bu hayat tarzına dolaylı da değil direkt müdahale demektir” ifadelerini kullandı.
Yavuz açıklamasını “Sadece alkolde değil hayat pahalılığının bütün sektörlerde normale dönmesini talep ediyoruz. Avrupa’dan örnek verecek olursak 2 bin 500 avro geliri olan bir Avrupalı 0.5 cent-1 avro aralığında marketlerden bira satın alabiliyor. Bar ve restoranlarda ise 3-5 avro aralığında fiyatla bira tüketebiliyor. Bu şu demek: Türkiye’de asgari ücret 8 bin 500 TL, Ortalama geliri çok iyi ihtimal 15 bin TL olarak düşünürsek bir kişi bar ve restoranlarda 15 liraya bira içebilmesi, 7 liraya da marketlerden, tekellerden bira alabilmesi demek. Bu durum diğer bütün sektörler için de düşünülebilir. Mesela; Avrupalıların çok tüketip bizlerin de aynı oranda tüketmesi gerekirken tüketemediği kırmızı et ve diğer zorunlu gıda ürünleri için de verilebilir böyle bir örnek. Kırmızı etin kilosu Avrupa’da 3-5 avro civarında iken bizim de ülkemizde kilosunu 30 liraya almamız gerekiyor ortalama 15 bin TL gelirle. Bütün zorunlu gıdalar dahil olmak üzere insanın daha iyi beslenmesi daha iyi hayat sürebilmesi için tam da seçim öncesinde siyasilerin bu konulara odaklanması gerekiyor” ifadeleri ile devam ettirdi.
Türkiye’yi yöneten siyasi iktidarın ve yönetmeye aday muhaliflerin önceliklerini çok kötü durumda olan ekonomik şartları nasıl düzeltiriz diye kafa yormaları gerektiğini ifade eden Yavuz, “ABD’nin, Rus’un, adamı, FETÖ’cü, terörist sevici, şucu bucu ile zaman harcayana kadar Türkiye halklarının insansa yaşayabilmesi için mücadele etmeliler. Genelde iktidar yanlıları Japonya örneğini verirler. Bunu da belirtmeden geçmeyelim; 1 Dolar yaklaşık 135 Japon Yeni’dir ama Japonların kişi başı geliri 50 bin Dolardır. Bizde kişi başı gelir ise TÜİK’in dayatması ile 9 bin Dolardır. Yani 4 kişilik bir ailenin yıllık 720 bin lira geliri var. Yani ayda 60 bin lira demektir. Bizim yukarıda bahsettiğimiz gibi ortalama geliri 15 bin TL olan bir aileyi düşündüğümüz zaman gıdaya, içeceğe para yetirebilmesi için gelirin artması, enflasyonun olmaması lazım” ifadelerine yer verdi.
Enflasyonun halkın cebinden para çalmak olduğunu vurgulayan Yavuz, “Ekonomistlerin bunu dürüstçe dile getirmesi gerekiyor. TÜİK’in yüzde 80 enflasyonu; bu yılki 100 TL’nin seneye 20 TL olması demektir. Yani aradaki 80 TL’yi enflasyonu yaratanlar halkın cebinden çalıyor” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Ali Eray ÇELİK