“En Değerli Misafirimiz 11 Ayın Sultanı Ramazan”

Ramazan Ayının, islam dinince yüce ve kutsal kabul edilmiş mübarek bir ay olduğunu ifade eden Müftü Harmancı, “Kutsiyeti ve fazileti Kur’an ve sünnetle sabit olan Ramazan ayı on bir ayın sultanı olarak kabul edilmektedir. Ramazan ayı, alemlerin efendisi peygamber a.s’ın ifadesi ile “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan bir aydır. Rahmetle, feyizle, bereketle, af ve mağfiretle dolu olan dayanışmanın ve sosyal yardımlaşmanın toplum hayatında yoğunluk kazandığı, ibadet hayatımızın zenginleştiği, manevi bir iklimdir.” dedi. 
Ramazan ayının, günahların affolunduğu, nefsin sınırsız arzularına ket vurulduğu, şeytanların bağlandığı, kalplerin dirildiği, gönüllerin aydınlanıp coştuğu, maneviyatla dolu olan bir ay olduğunu kaydeden Harmancı, “Bu anlamda Ramazan ayı, Allah’ın müslümanlara sunmuş olduğu büyük bir ihsan, lütuf ve nimettir.” şeklinde konuştu.
Harmancı, şunları kaydetti:
“Ramazan ayını, bu denli önemli kılan, diğer aylardan ayıran faziletli ve üstün kılan güzelliklerini şu şekilde özetlemek mümkündür;
1-Öncelikle bu aya kıymet kazandıran en önemli hadise, Hz. Peygamberin en büyük mucizesi, dünya ve ahiret saadetine götüren, en güvenilir kılavuz olan İnsanlığı, içine düştüğü, karanlıklardan aydınlığa kavuşturan kitabımız Kur’an’ı Kerim’in bu ayda indirilmeye başlamış olmasıdır.
İnsanlığın ufuklarını karartmış olan cehalet, sapkınlık ve vahşet bulutları, bu ayda sevgili peygamberimizin şahsında bütün insanlığa gönderilen Kerim kitabımızın evrensel mesajlarıyla dağılmış, cehaletin yerini bilgi, haksızlığın yerini adalet ve düşmanlığın yerini de sevgi ve barış almıştır. Kur’an-ı Kerim Ramazan ayının önemine binaen şöyle buyurmaktadır; “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.” (Bakara suresi 2/185)
2-Ramazan ayı, Kur’an’ın ayıdır. Kalplere nurdur, gönüllere şifadır, müminlere rahmet ve bütün insanlığa hidayet olan Kur’an-ı Kerim bu ay içerisinde bulunan Kadir Gecesinde indirilmiştir. Âyet ve hadislerde bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir gecesi de bu ayın içindedir. “Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” (Kadir suresi 97/3) 
3-İslâm’ın beş şartından biri olan oruç bu ayda tutulur (el-Bakara 2/183-185)
4-Hz. Peygamber’in inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek kılan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını bildirdiği ve kendisi de bizzat kılarak ümmeti için sünnet olduğunu gösterdiği (Buhârî, “Ṣalâtü’t-terâvîḥ”, 1; Müslim, “Müsâfirîn”, 173-178) teravih namazı bu aya mahsus ibadetlerdendir.
5-Malî bir ibadet olan fitrenin (fıtır sadakası) bu ayın sonunda ve bayramdan önce ödenmesi gerekir. Bu yıl Din İşleri Yüksek Kurulu’nun belirlemiş olduğu asgari fitre miktarı da 130 TL’dir. Bu ayda yapılan diğer yardımların da öteki aylara göre daha sevap ve faziletli olduğuna dair hadisler vardır (Buhârî, “Ṣavm”, 7; Müslim, “Feżâʾil”, 50; Tirmizî, “Zekât”, 28). Bu sebeple, ramazanda ödenmesi gerekli olmamakla birlikte müslümanlar zekâtlarını bu ayda ödemeyi âdet haline getirmişlerdir.
6-Bu ayın sonunda itikâfa girmek sünnettir. Kaynaklar Resûl-i Ekrem’in ramazanın son on gününde itikâfa girdiğini ve bu âdetini vefatına kadar devam ettirdiğini, onun ardından hanımlarının da itikâfa girdiğini (Buhârî, “İʿtikâf”, 1; Müslim, “İʿtikâf”, 1-5) haber vermektedir. 
7-Ramazan ayında cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur. Nitekim sevgili peygamberimiz bunu şöyle bildirmektedir: “Ramazan ayı girince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlere vurulur.” (Buhari, Savm 5;) Hz. Peygamber ramazan ayı girerken ashabına hitap ederek ramazan ayının önemini şöyle ifade etmiştir; “Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerinize bastı, o ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır.
Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı nafile kıldı. O ayda bir farz işleyen diğer aylarda yetmiş farz işlemiş gibi sevap alır. O, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. O, yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez. O öyle bir aydır ki evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden ateşinden kurtuluştur. (Terğib ve Terhib, II, 430/13) 
Resul-i Ekrem Efendimiz ( s.a.v )’in şu veciz ifadesi, bu mübarek ayın ulviyetini, kutsiyetini ve önemini en güzel şekilde özetlemektedir. “Ümmetim Ramazan’ın faziletini tam olarak bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederlerdi.” (Heysemî, c. III, sf. 141) 
Rabbimden Ramazan ayının hanelerimize, çarşı ve pazarımıza, ülkemize ve milletimize bolluk ve bereket, aile efradımıza sıhhat ve afiyet, başta Doğu Türkistan ve Filistin olmak üzere tüm dünya mazlumlarına huzur ve sükunet, ülkemize barış ve emniyet getirmesini niyaz ediyorum. Ramazanın hayrı ve bereketi başta Artvinli hemşehrilerimiz olmak üzere İslam âleminin üzerine olsun.”