İpekoğlu, “Zincir marketler genellikle toptan aldıkları için genellikle rekabeti tamamen öldürüyor. Biz rekabet yapamıyoruz” dedi.
Kırsal kesimlerde rekabetin tamamen baş edilmez bir durum haline geldiğini vurgulayan İpekoğlu, “Hem kışın müşteri yok, iş yok. Yaz gibi iş yapamadığımız için sirkülasyonumuz yok. Yerel marketlerde bir kişinin 2-3 şubesi varken, ulusal marketlerin 8 Bin, 10 Bin şubesi var. Bir marketten zarar ettiği zaman diğer market onu karşılıyor. Fakat bizim gibi küçük esnafların bunu karşılama gibi bir durumu yok. Biz bundan dolayı da aşırı derecede kayıp veriyoruz. İşin gerçeği yavaş yavaşta biz tükeniyoruz” diye ifade etti.
“Kapatma seviyesine gelmek durumunda kalıyoruz” diyen İpekoğlu, “Çünkü; rekabet yapamıyoruz, müşteri kaybediyoruz. Burası kırsal kesim, fabrika yok bir şey yok. İnsanlar maaşlarıyla ya da köyden geçiniyorlar. Bundan dolayı insanlar paralarının hesabını yapmak zorunda kalıyor. Bu sefer kim daha ucuza satıyorsa onu tercih etmek zorunda kalıyor. Bu bize büyük bir problem oluşturuyor. İlerde biz de kapatırsak tekelleşmeye gidiyor. İşin gerçeği en büyük sorun tekelleşmeye gitmesidir. Tekelleştikten sonra istediği fiyatı verme olasılığı %90 biz bunu yerel esnaf olarak öyle öngörüyoruz. Problem burada başlıyor burada bitiyor” şeklinde konuştu.
“Her zaman pahalı mal, iyi maldır”
“Biz burada birinci sınıf mal satıyoruz. En iyi kaliteyi vatandaşa sunuyoruz” diyen İpekoğlu, şöyle anlattı:
“Mesela zincir marketler tarladan 10 Bin ton patatesi alıyor şubelerine dağıtıyor. Bu sefer onunla mücadele edemiyoruz. Farklı bir sirkülasyon yapıyorlar. Çünkü malın ikinci sınıfını alıyorlar. Zincir marketler çok ucuzmuş gibi değerlendiriyorlar. Bizi tercih eden vatandaşlarımızın çoğu birinci sınıf yani daha kaliteli mal sattığımız için bizi tercih ediyorlar. Her zaman pahalı mal, iyi maldır. Yerinden getirdiğimiz zaman zaten uygun satıyoruz. Yerinden getiremediğimizde en yakın halden Erzurum, Rize, Ardahan vs. oralardan getiriyoruz.”
Ayşe ÖZDER