Parti binasında yapılan açıklamada CHP Artvin İl Başkan Vekili Cüneyt Öztürk, mevcut eğitim sistemini sert sözlerle eleştirerek, “Eğitimde yaşanan tüm sorunların temelinde AKP iktidarının ideolojik dayatmaları ve bilimden uzak politikaları yer almaktadır” dedi.
Cüneyt Öztürk, açıklamasında eğitim sisteminin yalnızca bir öğretim süreci değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın ve toplumsal refahın temel dayanağı olduğunu vurguladı. “Ekonomik büyüme, toplumsal kalkınma ve küresel rekabet için ülkemizin ihtiyacı olan sistem; nitelikli, çağdaş, bilimsel, laik, kamusal, parasız, eşit, erişilebilir ve kapsayıcı bir eğitimdir” diyen Öztürk, bu hedeflerin ise mevcut iktidar tarafından sürekli olarak görmezden gelindiğini belirtti.
Öztürk, AKP’nin eğitimi bilimsel temellerden uzaklaştırarak ideolojik ve siyasal bir araç haline getirdiğini savundu. “Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de söylediği gibi, Cumhuriyetimizin bizden istediği ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesillerin yetiştirilmesi en temel sorumluluğumuzdur. Ancak AKP iktidarı çocuklarımızı bu hedeflerden uzaklaştırmak için her adımı atmaktadır,” diye konuştu.
Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında da öğrencilerin temel ihtiyaçlarının bile karşılanamadığını söyleyen Öztürk, “Çocuklarımız bir bardak temiz suya, bir öğün ücretsiz yemeğe dahi erişemedi. Kantin masrafları aileler için büyük bir yük haline geldi. Oysa yıllık 190 milyar TL’lik bütçeyle tüm çocuklara bir öğün sağlıklı yemek verilebilir” dedi.
CHP’nin TBMM’de bu konuda verdiği kanun tekliflerinin reddedildiğini hatırlatan Öztürk, temizlik ve hijyen konusunda da büyük ihmaller yaşandığını belirtti. “Temizlikle ilgili aylar öncesinden uyarılarda bulunduk ama hiçbir önlem alınmadı. Okullar temizlenemedi, velilerden yasa dışı şekilde bağış adı altında para talep edildi.”
Öztürk ayrıca okulların afet ve acil durumlara karşı denetlenmediğini, güvenliğin sağlanamadığını ve birçok okul kazasının yaşandığını dile getirdi. Taşımalı eğitimin daraltılmasıyla kırsalda yaşayan çocukların mağdur edildiğini belirtti ve özellikle kız çocuklarının eğitim hakkının ciddi biçimde zedelendiğini söyledi. Kapatılan köy okulları ve yatılı bölge okullarının yetersiz koşulları da bu sorunu derinleştirdi.
Öztürk, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni de eleştirerek, “Bu model, bir öğretim programı değil; çağ dışı bir eğitim manifestosudur. İktidarın ideolojik saplantılarının yansımasıdır” ifadelerini kullandı.
MESEM uygulamalarıyla çocuk işçiliğinin ve iş kazalarının meşrulaştırıldığını savunan Öztürk, 2023 Eylül ayından bu yana 13 çocuğun hayatını kaybettiğini hatırlattı. “Bu sistem çocuklarımızı ucuz iş gücüne dönüştürüyor. Aynı zamanda yapılan usulsüzlüklerle eğitim sistemini daha da çürütüyor” dedi.
Öztürk, ortaöğretim düzeyinde okullaşma oranının %91,7’den %87,9’a gerilediğini ve açıköğretime yönelen öğrenci sayısının 1 milyon 229 bini geçtiğini aktardı. Bu durumun, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan ve kız çocukları başta olmak üzere dezavantajlı grupların eğitimden kopmasına neden olduğunu belirtti.
CHP Artvin İl Başkan Vekili, ÇEDES projesi kapsamında yürütülen etkinlikleri pedagojik açıdan uygunsuz ve ideolojik bulduklarını söyledi. “Mezar ve cami temizliği, savaş canlandırmaları gibi etkinlikler çocuklarımızı pedagojik ve psikolojik olarak olumsuz etkiliyor. Ülkü Ocakları Kültür Vakfı ile imzalanan protokol bir partinin gençlik kollarını eğitim kurumlarına sokmak demektir. Bu protokole karşı dava açtık” dedi.
Özel okullarda öğretmen emeğinin sömürüldüğünü de vurgulayan Öztürk, bu okullarda çalışan öğretmenlerin taban maaş, iş güvencesi ve özlük haklarının yok sayıldığını, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda hiçbir adım atmadığını söyledi.
Proje okullara öğretmen ve yönetici atamalarında yapılan usulsüzlüklerin de altını çizen Öztürk, “Bakan, dönem ortasında hiçbir kriter açıklamadan on binlerce atamayı ‘onay’ ile gerçekleştirdi. Yıllardır emek veren 9 binin üzerinde öğretmen norm fazlası ilan edilerek mağdur edildi” dedi. Bu atamalara itiraz eden öğrencilerin ise soruşturmalara maruz kaldığını, eğitim hakkının ihlal edildiğini belirtti.
Öztürk, öğretmen atamalarında da büyük bir hayal kırıklığı yaşandığını söyledi. “Cumhurbaşkanı seçim öncesi ‘Mülakatı kaldırdık’ dedi, Bakan ise ‘Mülakat gibi mülakat yapacağız’ diyerek süreci sulandırdı. Yalnızca 15 bin öğretmen atandı, bu sayı AKP iktidarının bugüne kadar gerçekleştirdiği en düşük atama sayısıdır.”
Eğitim emekçilerinin birçok sorunla karşı karşıya bırakıldığını dile getiren Öztürk, öğretmenlerin şiddete maruz kaldığını, hatta yaşamını yitiren öğretmenlerin olduğunu belirtti. Çocukların ise laik, bilimsel ve nitelikli bir eğitim alamadığını ifade etti.
Öztürk, 6 Şubat depreminin ardından eğitim hakkına erişimin hala sağlanamadığını, deprem bölgesinde çocukların konteynerlerde ders çalışmak zorunda kaldığını, öğretmenlerin borç nedeniyle elektriksiz kaldığını ve kamu binalarında eğitimin sağlıksız koşullarda sürdürüldüğünü söyledi. “Ulaşım sorunu çözülmedi, çevre kirliliği önlenmedi, okullar hâlâ birleşik sınıflarda eğitim veriyor” dedi.
Açıklamasının sonunda CHP olarak eğitimin bütün sorunlarını çözmeye kararlı olduklarını belirten Cüneyt Öztürk, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevi çocuklarımızın ve gençlerimizin nitelikli eğitime erişimini güvence altına almaktır. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu hedef doğrultusunda, laik, bilimsel, çağdaş ve eşit bir eğitim sistemi kurmak için tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini noktaladı.
