Yetersiz beslenme, ulaşım zorlukları ve okullardaki temizlik sorunları en dikkat çekici başlıklar arasında yer alıyor. Bu konuda rapor yayımlayan Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN), eğitimdeki mevcut sıkıntılara yönelik önemli tespitlerde bulundu.

TÖB-SEN tarafından yayımlanan raporda, son dönemde sıkça eleştirilen ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ de kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. Bu modelin, iktidarın "dindar ve kindar bir nesil yetiştirme" amacıyla oluşturulmuş bir program olduğu belirtilirken, müfredatın daraltılması ve öğretmenlerin sınırlandırılmasına dikkat çekildi. Rapor, bu durumun öğrenciler üzerinde itaat kültürünü artırmaya yönelik bir etki yaratabileceğini öne sürüyor. Eğitimde nitelikten çok ideolojik hedeflerin ön plana çıkarıldığı eleştirilen Maarif Modeli, eğitimcilerin ve sendikaların tepkisini çekmeye devam ediyor.

Türkiye’de her geçen gün derinleşen ekonomik kriz, eğitim sistemi üzerinde de ciddi etkiler bırakıyor. Raporda, ekonomik zorluklar nedeniyle birçok velinin çocuklarının okul masraflarını karşılamakta zorlandığına dikkat çekildi. Velilerin bütçelerini zorlayan okul kayıt paraları, özellikle yoksul semtlerde 5 bin TL’den başlarken, gelir düzeyi yüksek bölgelerde 20 bin TL'ye kadar çıkabiliyor. Okul masraflarının artışı, eğitimde fırsat eşitsizliğini daha da derinleştiriyor. Özellikle kırsal ve düşük gelirli aileler, çocuklarının eğitim giderlerini karşılamakta büyük güçlük yaşıyor.

TÖB-SEN’in raporunda, öğrencilerin yetersiz beslenme ve temiz suya erişim sorunu öncelikli olarak ele alınıyor. Raporda, bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su talebinin önemine vurgu yapılırken, bu temel ihtiyaçların karşılanmamasının öğrencilerin fiziksel ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkilediği ifade ediliyor.

Eğitimde Sorunlar BitmiyorBu konuyu değerlendiren Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğu sıralamasında en üst sıralarda yer aldığını belirterek, her dört çocuktan birinin derin yoksullukla mücadele ettiğini vurguladı. Gümüş, yeterli ve dengeli beslenemeyen çocukların öğrenme güçlükleri yaşadığını, bu durumun da okul başarılarını olumsuz etkilediğini söyledi. Yetersiz beslenme, çocukların dikkat sürelerini kısaltarak derslere olan ilgilerini azaltıyor ve öğrenme kapasitelerini ciddi anlamda düşürüyor.

Gümüş, gelişmiş ülkelerde okullarda sunulan ücretsiz yemek ve su imkanlarının, çocukların eğitim hayatına eşit şekilde katılabilmeleri için temel bir gereklilik olduğunu ifade etti. Özellikle kırsal bölgelerdeki okullarda bu imkanların kısıtlı olduğunu belirten Gümüş, Türkiye’nin eğitim sisteminde acilen bu sorunun çözülmesi gerektiğini vurguladı. Gümüş ayrıca, okullarda temiz suya erişim sorununun yaygın olduğunu ve birçok okulda su şebekelerinin yetersiz kaldığını dile getirerek "Okullarda temiz içme suyu sağlanması, Millî Eğitim Bakanlığı’nın öncelikli görevi olmalıdır" dedi.

Raporda ayrıca okullardaki temizlik sorununa da geniş yer veriliyor. Özellikle kadrolu hizmetli sağlanamaması nedeniyle hijyen sorunları yaşandığına dikkat çekiliyor. Okullara "İş Gücü Uyum Programı" çerçevesinde haftada 3 gün çalışması için alınan personelin, hijyen ihtiyacını karşılamada yetersiz olduğu belirtiliyor. Gümüş, bu program kapsamında günlük 564 TL ücret verilen personelin, ulaşım ve yemek masraflarını karşılamakta bile zorlandığını ifade etti. Bu durumun okullardaki hijyen sorunlarını daha da derinleştirdiği, özellikle pandemi sonrası dönemde hijyenin hayati önem taşıdığı bir süreçte, yetersiz personel ile bu sorunun çözülemeyeceği vurgulandı.

Raporda dikkat çeken bir diğer sorun ise okullara ulaşım maliyetlerinin artışı oldu. Okul servislerine yapılan yüzde 65 oranındaki zam, velilerin bütçesini zorlamaya devam ediyor.

“Geçen sene hayalet sınıftan dolayı yaklaşık 500 civarında okula ceza yazdık” “Geçen sene hayalet sınıftan dolayı yaklaşık 500 civarında okula ceza yazdık”

Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı Gümüş, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimini destekleyen eğitim uygulamalarının hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, eğitimin sadece akademik başarıdan ibaret olmadığını, öğrencilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasının bütünsel gelişim için elzem olduğunu ifade etti.

"Sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve temiz suya erişim, çocukların eğitimde eşit fırsatlara sahip olabilmesi için temel bir ön koşuldur" ifadelerini kullanan Gümüş, devletin bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirtti.

Gümüş, kamusal eğitimin güçlendirilmesi ve her öğrencinin sağlıklı bir öğün yemek ve temiz suya erişim hakkının güvence altına alınmasının Türkiye’nin geleceği için atılacak en önemli adımlardan biri olduğunu ifade etti. Eğitimin bir hak olduğuna vurgu yapan Gümüş, Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın bu talepleri dikkate alması gerektiğini sözlerine ekledi.

Editör: ALİ ERAY ÇELİK