Eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve mesleki haklarının yıllardır görmezden gelindiğini belirten Eğitim Sen, başta öğretmen atamaları olmak üzere birçok alanda kapsamlı düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı.
Artvin’de gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş, toplu sözleşme sürecine yönelik taleplerini detaylı şekilde sıraladı. Gümüş, önceki dönemlerde yapılan sözleşme görüşmelerinin kamu emekçileri açısından büyük hayal kırıklıklarıyla sonuçlandığını dile getirerek, eğitim ve bilim emekçilerinin temel taleplerinin sistemli bir biçimde görmezden gelindiğine dikkat çekti.
Toplu sözleşmelerin yalnızca maaş zammına indirgenmesinin, demokratik, sosyal ve özlük hakların sürekli ötelenmesinin eğitim emekçilerini yok saymak anlamına geldiğini belirten Gümüş, "Eğitim hizmetinin sürekliliğini sağlayan bizler, insanca bir yaşam sürmek istiyoruz. Bu yalnızca bizim değil, nitelikli kamusal eğitim hakkının da bir gereğidir" ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasında, eğitim emekçilerinin OECD ülkeleri arasında en düşük gelir seviyesine sahip kesim olduğunu hatırlatan Gümüş, “Bir milyonu aşkın öğretmen, akademisyen, hizmetli, memur ve teknik personel borç batağında, ek iş yaparak yaşam mücadelesi verirken, iktidar taleplerimizi mali disiplin kılıfıyla sınırlamaya çalışıyor” dedi.
Artan enflasyon, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve güvencesiz çalışma koşullarının kamu emekçilerini yoksulluğa ve gelecek kaygısına ittiğini ifade eden Eğitim Sen Artvin Şube Başkanı, yetkili sendikanın bu olumsuz tablonun oluşmasındaki sorumluluğuna da dikkat çekti.
Köksal Gümüş, yalnızca ekonomik değil; sosyal, özlük, demokratik ve mesleki hakları da içeren bütünlüklü bir mücadele yürüttüklerini vurgulayarak, kamuoyuyla paylaşılan taleplerin eğitim emekçilerinin yanı sıra milyonlarca öğrenci ve veli adına da dile getirildiğini söyledi. “Çünkü biliyoruz ki, eğitim emekçisinin yaşadığı her sorun, eğitimin niteliğine doğrudan yansımaktadır” dedi.
En düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması, maaşlardaki alım gücü kaybının reel enflasyon dikkate alınarak telafi edilmesi ve refah payı uygulamasının hayata geçirilmesi.
Taban aylığın yükseltilmesi, tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, ek ders ücretlerinin %50 oranında artırılması ve temel maaşa orantılı hale getirilmesi.
Gelir vergisi dilimlerinin adil hale getirilmesi, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması.
Kira, yakacak, çocuk, kreş ve ulaşım gibi sosyal yardımların artırılması; kira yardımı dahil temel yaşam giderlerine destek sağlanması.
Eğitim ödeneğinin tüm eğitim ve bilim emekçilerine en az bir maaş tutarında verilmesi.
Ücretli, sözleşmeli ve vekil öğretmenlik uygulamalarının kaldırılması; tüm öğretmenlerin kadrolu ve güvenceli olarak istihdam edilmesi.
Öğretmen alımında mülakatın kaldırılması; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması gibi antidemokratik uygulamalara son verilerek liyakatın esas alınması.
KHK ile hukuksuz şekilde ihraç edilen eğitim ve bilim emekçilerinin görevlerine iade edilmesi.
3600 ek göstergenin tüm eğitim ve bilim emekçilerine verilmesi.
Geçmişe dönük cezai ve idari sicil kayıtlarının affa tabi tutulması, sicil affı düzenlemesinin yapılması.
Angarya çalışmaya son verilmesi, mesai saatleri dışındaki görev tanımlarına son verilmesi.
Tüm kamu kurumlarında kamusal ve parasız kreşlerin açılması.
Kadınlara yönelik mobbing ve ayrımcılığa karşı etkin yasal düzenlemelerin yapılması.
Eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulanması, mali ve sosyal hakların tüm kamu kurumlarında standart hale getirilmesi.
MEB bünyesindeki idari ve teknik personelin özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi.
Akademik ve idari personelin ekonomik, sosyal ve demokratik haklarının güvence altına alınması; üniversitelerdeki ücret adaletsizliklerinin giderilmesi.
Kamusal eğitimin ticarileştirilmesine ve ÇEDES benzeri projelerle dinselleştirilmesine son verilmesi.
Her öğrenciye ücretsiz, sağlıklı bir öğün yemek ve temiz su sağlanması.
Acilen en az 150 bin öğretmen atamasının yapılması ve idari, teknik, yardımcı personel açıklarının kadrolu istihdam yoluyla giderilmesi.
Eğitim Sen, taleplerinin yalnızca ağustos ayında yapılacak toplu sözleşmeyle sınırlı olmadığını, grevli toplu sözleşme hakkı başta olmak üzere tüm mücadele alanlarında varlık göstermeye devam edeceklerini belirtti. Gümüş, yetkili sendikaya da çağrıda bulunarak, bu kez kamu emekçilerinin gerçek talepleriyle masaya oturulmasını istedi.
Basın açıklamasının sonunda Gümüş, “O masada yetki sahibi olabilirsiniz ama meşruiyetin sahibi biziz” diyerek sendikal mücadeleye ve birleşik dayanışmaya verdikleri önemi vurguladı.