Omuz ekleminde hareket kısıtlılığı ve ağrıya neden olan "donuk omuz" sendromu, tıbbi literatürde "adhesif kapsülit" olarak tanımlanan ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir rahatsızlık olarak biliniyor. Konuyla ilgili bilgi veren Fizyoterapist Berkant Kerenci, donuk omuzun, omuz eklemini çevreleyen kapsülün iltihaplanması ve sertleşmesi sonucu ortaya çıktığını belirtti. Kerenci, bu durumun hastaların günlük aktivitelerini zorlaştırdığını, hatta uyku düzenlerini dahi olumsuz etkileyebildiğini ifade etti.
Donuk omuz rahatsızlığında en sık karşılaşılan belirtiler ağrı, hareket kısıtlılığı ve eklemde sertliktir. Özellikle gece saatlerinde artan ve uykuyu bölebilen ağrı, hastaların yaşam kalitesini düşüren en önemli faktörlerden biridir. Bunun yanı sıra hastalar, omuzlarını yukarıya, yana veya arkaya doğru hareket ettirmekte zorlanırlar. Hareket etmeme eğiliminde olan omuz ekleminde zamanla katılık hissi oluşur. Bu üç ana belirti, donuk omuz sendromunun teşhis edilmesinde önemli ipuçları sunmaktadır.
Donuk omuz tedavisinde fizik tedavi önemli bir yer tutmaktadır. Tedavi süreci, üç temel aşamadan oluşur:
Ağrı Yönetimi: İlk aşamada, hastanın ağrı seviyesini azaltmak için çeşitli yöntemler uygulanır. Soğuk veya sıcak kompresler ile bölgedeki iltihap hafifletilmeye çalışılır. Bunun yanında ultrason terapileri ve elektrik akımı uygulamaları da ağrıyı hafifletmek ve kasları rahatlatmak amacıyla tercih edilmektedir.
Hareket Açıklığını Artırma: İkinci aşamada fizyoterapist eşliğinde yapılan kişiye özel egzersizlerle omuz ekleminin esnekliği artırılmaya çalışılır. Öncelikle pasif hareketlerle başlanan egzersiz süreci, daha sonra hastanın kendi başına yapabileceği hareketler ile desteklenir. Bu egzersizler, hastanın ağrı eşiğine göre ayarlanarak düzenli bir şekilde takip edilir.
Güçlendirme: Son aşamada ise omuz kuşağındaki kasların güçlenmesine yönelik egzersizler uygulanır. Bu süreçte omuz stabilitesini artırmaya yönelik denge ve koordinasyon çalışmaları da eklenerek tedavi süreci desteklenir. Bu egzersizlerin yavaş ve kontrollü bir şekilde yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Donuk omuz tedavi süreci genellikle birkaç ay sürebilir ve kişinin yaşına, genel sağlık durumuna ve tedaviye verdiği yanıta bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Sabır ve düzenli fizik tedavi uygulamaları, sürecin başarılı bir şekilde ilerlemesini sağlayan en önemli unsurlar arasında yer almaktadır.
Fizik tedaviye ek olarak manuel terapi teknikleri ve duyu bütünleme teknikleri de tedavi sürecine destek olarak eklenebilir. Bu yöntemler, hareket açıklığını artırmak, sertliği azaltmak ve genel olarak hastanın daha hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlamak amacıyla uygulanmaktadır.
Donuk omuz sendromu, zamanla kendiliğinden geçebilen bir rahatsızlık olmasına rağmen, erken teşhis ve düzenli fizik tedavi ile iyileşme süreci büyük ölçüde hızlandırılabilir. Fizyoterapist Berkant Kerenci, her bireyin farklı olduğunu ve bu nedenle tedavi sürecinin kişiye özel olarak düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Hastaların doktor ve fizyoterapist önerilerine uymalarının, tedavi sürecini aksatmamalarının ve sabırlı olmalarının, donuk omuz sendromundan tamamen kurtulmalarını sağlayacak en önemli faktörler olduğunu belirtti.