Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, CNN Türk'te katıldığı "Hafta sonu" programında gazeteci Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı.
Türkiye'de doğurganlığın azaldığını vurgulayan Göktaş, "Nüfusun kendini yenileme oranı 2,1'dir. Bu kritik eşiktir. Yani nüfus kendini yenileyemiyor. Avrupa da benzer süreçlerden geçiyor. Dünyanın pek çok ülkesinde bu yaşanıyor. Bu da şunu gösteriyor, yaşlanıyoruz." dedi.
Yaşlı nüfus oranının 10,6'ya ulaştığına işaret eden Göktaş, çocuk sayısı azalırken yaşlı nüfus oranının arttığını ifade etti. Göktaş, "Yirmi sene sonra askere gönderecek çocuk bulamayabiliriz. O kadar önemli bir mesele." değerlendirmesini yaptı.
Bakanlık olarak aile odaklı çalışmalarını anlatan Göktaş, 2024-2028 Aile Eylem Planı ile sağlıklı aileleri güçlendirmeye yönelik çok önemli adımlar atıldığına değindi.
Göktaş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında oluşturulan Nüfus Politikaları Kurulu ile Aile Enstitüsünün kurulmasının önemini vurguladı.
"Aile ve Gençlik Fonu'na 91 bin 179 çiftimiz başvurdu"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tensipleriyle 2025'in "Aile Yılı" ilan edildiğini anımsatan Göktaş, bu kapsamda hayata geçirilen ve 81 ile yaygınlaştırılan Aile ve Gençlik Fonu'na ilişkin bilgi verdi.
Fonun, geçen yıl ilk olarak deprem bölgesinde başladığını aktaran Göktaş, 18-29 yaş arasında evlenen genç oranı yüzde 62 iken, fonun uygulanmasıyla oranın yüzde 64'e yükseldiğini söyledi.
Ortalama evlilik yaşının kadınlarda 25,8 erkeklerde 27,9'a yükseldiğini, hiç evlenmeyenlerin sayısının da arttığını dile getiren Göktaş, "Aile ve Gençlik Fonu'na 91 bin 179 çiftimiz başvurdu. Gençlerimizin ilgisi oldukça yoğun. Evlilik öncesi eğitim programlarımızla da onları evlilik yolunda desteklemeye devam edeceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Aile Yılı'nda açıkladığı bir diğer müjdenin de "doğum destek sistemi" olduğunu dile getiren Göktaş, 1 Ocak itibarıyla doğan ilk çocuğa 5 bin liralık tek seferlik, ikinci çocuğa aylık 1500 lira, üçüncü çocuğa aylık 5 bin lira destek verileceğini hatırlattı.
"En çok başvuru ilk çocuk için"
Ödemelerin annenin hesabına, çocuk beş yaşını tamamlayana kadar, kesinti olmadan yatırılacağının altını çizen Göktaş, "Başvuruları almaya başladık, bu sabah 9 itibarıyla 169 bin 921 başvuru aldık. İlk ödemeyi mayıs ayında annelerin hesabına yatıracağız. Burada birinci çocuk için başvuru oranı yüzde 43. 73 bin 317 aile birinci çocuğu için başvurmuş. İkinci çocuk oranı yüzde 30 civarında başvuru sayımız ise 51 bin 128 oldu." diye konuştu.
Bakan Göktaş, 3'üncü çocuk başvuru oranının da yüzde 18 olduğunu ve 29 bin 879 ailenin başvurduğunu dile getirerek, "3 artı çocuk için başvuru oranı da yüzde 9 civarında. 15 bin 597 ailemiz bu yıl itibarıyla dünyaya gelen her bir çocuğu için bu destekten faydalanacak. En çok başvuru İstanbul'dan, ikincisi Ankara, üçüncüsü Şanlıurfa'dan." bilgisini verdi.
Özel sektöre evlenecek gençler için "indirim" çağrısı
Aile Yılı'nda gençlere evlilik yolunda destek olmak, hayatlarını kolaylaştırmak istediklerini dile getiren Göktaş bu kapsamda THY'nin aynı soyadlı 3-9 kişilik aile üyelerine yüzde 15, TCDD'nin yeni evlenenlere yüzde 50, ailelere yüzde 15 indirimlerini anımsattı.
Gençlere daha fazla nasıl destek olabilecekleri konusunda çalıştıklarını belirten Göktaş, "Özellikle beyaz eşya ve ev eşyası maliyetli. Firmalarımıza teşekkür ediyorum. Bazı firmalarımızla önümüzdeki günlerde protokol imzalayacağız. Yüzde 40'a varan indirimler sağlayacaklar. Ben de özel sektöre seslenmek istiyorum, Aile Yılı'na destek olmak isteyen firmalarımızla işbirliği yapmak, gençlere evlilik yolunda destek olmak, bu protokol kapsamına onları dahil etmekten mutluluk duyarız." dedi.
Bakan Göktaş, evlenecek gençlerin Aile ve Gençlik Fonu'na başvuru şartlarını taşımasalar dahi bu indirimlerden faydalanabileceğini de kaydetti.
"Bu iyilik hareketini tüm Türkiye'ye yaygınlaştırmak istiyoruz"
Bazı firmalarla il bazlı çalışıldığını da aktaran Göktaş, yerel yönetimlerde de bazı belediyelerin ailelere destek olacak çalışmalar yürüttüklerini anlattı. Göktaş, "Biz, bu iyilik hareketini tüm Türkiye'ye yaygınlaştırmak istiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Göktaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde başlatılan Gönül Elçileri Projesi kapsamında koruyucu aile sistemine ilişkin de bilgi verdi.
Bir çocuğa verilebilecek en değerli hediyenin "aile" olduğunu vurgulayan Göktaş, 2002'de koruyucu aile yanında büyüyen çocuk sayısının 515 iken bugün 10 bin 558'e ulaştığını söyledi. Projenin dünyaya örnek olduğunun da altını çizdi.
Doğum sonrası izinlerin artırılmasına ilişkin soru üzerine Göktaş, bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını söyledi. Bakan Göktaş, 'Komşu anne' olarak nitelenebilecek, ev temelli çocuk bakım sistemi gibi farklı bakım modellerini de hayata geçireceklerini bildirdi.
Göktaş, Aile Yılı ve kadına şiddet olaylarının karşılaştırılmasına ilişkin bir soru üzerine, "Kadın ve aileyi birbirinin rakibi, hasmı gibi gösteren anlayışı reddediyorum. Kadın ve aile birbirinin rakibi değil. Kadınları güçlendirmezsek o ailede çocuklar mutlu olamaz. Biz sağlıklı aileleri güçlendiriyoruz. Sağlıklı bir nesil yetişmesi için aile bireylerine yönelik çalışma yapıyoruz. 'Ya kadın ya aile' bu yaklaşım doğru bir yaklaşım değil." ifadelerini kullandı.
"2 bin 500'den fazla zararlı içeriğe doğrudan müdahale ettik"
Bakan Göktaş, sosyal medya düzenlemesine ilişkin bir soru üzerine de, şunları kaydetti:
"Önemli olan bizim için hem ailelerin bu konudaki yaklaşımı hem çocukların bu konudaki düşünceleri nedir, diğer yandan uzmanlar bu konuda neler düşünüyor, bunları ele almamız lazım. Sosyal medya platformlarının temsilcileriyle bir araya geldik. Diğer yandan tabii birçok olumsuz içeriklerle karşı karşıya kalıyoruz. Mesela geçtiğimiz sene 2 bin 500'den fazla zararlı içeriğe doğrudan müdahale ettik."
Göktaş, Wattpad ve Roblox uygulamalarının temsilcilerinin kendisiyle görüşme talepleri olduğunu belirterek, "Çocuklarımızı koruyabilmemiz için ciddi önlemler almak zorundayız. Tabii ki bunu Ulaştırma Bakanlığımızla beraber ele alıyoruz. Burada iki aşamalı bir düzenleme 13 yaş altını ve 13-16 yaş altını ayrı ayrı çalışıyoruz. Burada hem sosyal medya platformlarına yükümlülük yüklüyoruz. Aynı zamanda ebeveynlere de görev düşüyor. Dolayısıyla anne babaların dijital okuryazarlıklarını güçlendirmemiz lazım." diye konuştu.