BORÇKA

Doğa, İnsan, Kültür ve Turizm Konuşuldu

Borçka Demir Elma Festivali kapsamında, İsmet Acar Sosyal Tesislerinde “Demir Elma’nın Etrafında Doğa, İnsan, Kültür ve Turizm” başlıklı özel bir program düzenlendi

Abone Ol

Programda konuşmacı olarak Güneşin Oya Aydemir, Kevser Ruhi, Özlem Şendeniz, Sevilay Refika Kadıoğlu ve Şenol Taban yer aldı. Katılımcılar, Demir Elma’nın çevresinde şekillenen doğal, kültürel ve turistik değerler üzerine bilgi alışverişinde bulundu. Festivalin bilgi ve deneyim paylaşımına odaklanan etkinliklerinden biri olan program, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.

Festival kapsamında gerçekleştirilen bu program, bölgedeki yerel değerlerin tanıtılması ve sürdürülebilir turizm ile kültürel mirasın öneminin vurgulanması açısından öne çıktı.

Demir Elma, “Doğa, İnsan, Kültür” kitabının Editörü Özlem Şendeniz, yaptığı konuşmada Demir Elma’nın sadece bir meyve değil, bölgenin kültürel belleğinde derin izler taşıyan bir sembol olduğunu vurguladı.

Şendeniz, konuşmasında Demir Elma’nın hikayesini bölgedeki bir arada yaşama kültürüyle ilişkilendirdiklerini belirterek, kitabın oluşum sürecine dair şu ifadeleri kullandı: “Demir Elma’nın hikayesini bölgedeki bir arada yaşama kültürüyle eşleştirdim zihnimde. Ve Demir Elma: Doğa, İnsan, Kültür kitabının içerisinde biz bunu yaptık. Evet, Borçka için bu kitabı hazırlamaya başladık ama yalnızca Borçka’daki Demir Elma’nın hikayesini anlatmadık. Bunun yanına biraz daha çeşitlilik katarak, bölgeler üstü yani iktisadi ya da idari sınırların ötesinde bir coğrafyayı paylaşan insanlar olarak, bir meyveyle nasıl hasbihal ettiğimizi, onu kültürümüze nasıl kattığımızı, onun doğasında nasıl yaşadığımızı sorgulayarak yola çıktık. Bu yüzden kitabın içerisinde, örneğin ilk Demir Elma fabrikasının hikayesini bulabiliyorsunuz. Pazar Kirazlık’ta bugün Çaykur Çay Fabrikası’nın bulunduğu yer, geçmişte ilk Demir Elma fabrikasının kurulduğu yermiş. 1946 yılından söz ediyoruz. Bu da bize, Demir Elma’nın sadece bir meyve değil, aynı zamanda bu coğrafyanın üretim ve geçim hikayesinin bir parçası olduğunu gösteriyor. Ama bir yandan da hem Ercan Başkan’ın hem de Refika’nın söylediği gibi, biz Demir Elma’nın coğrafi işaretinin alındığı bir ilçedeyiz. Bu coğrafi işaretin alınmasının hikayesi de çok ilginç.

Aslında bir kitapçıktan, bir müfettişin notlarından çıkıyor. O müfettiş, bu dağları ve köyleri gezerken meyveyi görüyor, onunla tanışıyor ve bu meyvenin buraya özgü halini kayda geçiriyor. İşte bu kayıt, bu fark ediş, aslında belleğin kendisiyle ilgili çok kıymetli bir örnek. Bu bellek meselesi bizim için çok heyecan vericiydi. Normalde, yerel yönetim ve sivil toplum ortaklığında bir festival yoluna çıktığımızda, kapsamlı bir kitap çıkarmak gibi bir hedefimiz olmaması gerekiyordu. Ama bir yandan da resmi tarihin hemen yanında akan gündelik hayatın o biricik öykülerini, o yaşamsal hikayeleri kayda geçirmenin ne kadar önemli olduğunu biliyorduk. Çünkü hepimizin gündelik hayatında, artık alışkanlık haline geldiği için farkına varmadan sürdürdüğümüz birçok davranış, kültürel pratik ve yaşam biçimi var. Bunlar doğayla, insanla, kültürle iç içe geçmiş durumda. Biz de bu kitabı hazırlarken, o bütünün yani coğrafyanın, ekolojinin ve belleğin küçük küçük parçalarını kayda geçirmenin değerini hissettik. Bu çalışma, sadece bir meyve ya da bir festival hikayesi değil, aynı zamanda bu bölgenin kültürel hafızasının, ortak yaşam biçimimizin ve doğayla kurduğumuz ilişkinin de bir yansıması oldu. Bu yüzden ‘Demir Elma’ bizim için hem bir tat hem bir hikaye, hem de birlikte yaşama kültürünün güçlü bir sembolü.”

Diğer konuşmacılar Güneşin Oya Aydemir, Kevser Ruhi, Sevilay Refika Kadıoğlu ve Şenol Taban da konuşmalarında Demir Elma’nın bölge kültüründeki yeri, doğayla insan arasındaki denge ve sürdürülebilir turizmin önemi üzerine değerlendirmelerde bulundular. Katılımcılar, Borçka’nın doğal güzelliklerinin, yerel üretimin ve kültürel mirasın korunmasının geleceğe aktarılmasında festivalin önemli bir rol oynadığını vurguladılar.

Programda konuşmacı olarak Güneşin Oya Aydemir, Kevser Ruhi, Sevilay Refika Kadıoğlu ve Şenol Taban festival bilgi ve deneyim paylaşımına odaklanan etkinliklerinden biri olan program, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.

Borçka Demir Elma Festivali, üç gün boyunca sürecek etkinliklerle bölgenin kültürel ve doğal değerlerini öne çıkarmayı hedefliyor. Festival kapsamında atölyeler, söyleşiler, doğa yürüyüşleri ve müzik dinletileri gibi etkinlikler de düzenlenerek katılımcılara hem eğlenceli hem de öğretici deneyimler sunuluyor.

Bu program, festivalin sadece eğlence ve lezzet eksenli olmadığını aynı zamanda bilgi paylaşımı, kültürel farkındalık ve sürdürülebilir turizm bilinci oluşturma amacı taşıdığını gösteriyor. Borçka’da yerel topluluklarla iş birliği içinde gerçekleştirilen bu tür etkinlikler, festivalin bölge için kalıcı bir kültürel ve turistik değer yaratmasına katkıda bulunuyor.