DİSK Artvin Şubesi, Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy’un tutuklanmasına ilişkin sert bir basın açıklaması yaptı. DİSK Artvin Şubesi Başkanı Selim Bilgin, bu tutuklamaların işçi mücadelesini ve sendikal örgütlenmeyi hedef aldığını vurguladı. Bilgin, ekonomik kriz ve artan yoksulluk karşısında hükümeti eleştirerek, adalet ve eşitlik taleplerini dile getirdi.
Artvin’de düzenlenen basın açıklamasında konuşan Selim Bilgin, sendikal mücadeleyi hedef alan tutuklamalara karşı kararlılıklarını dile getirdi. Bilgin, “Bu tutuklamaların hedefi, DİSK’in mücadelesinin örgütlenmesinin önünü kesmektir. 12 Eylül sonrası ilk defa bir sendikacı tutuklanıyor. Bu mesaj açıktır: 'Kimse hakkını aramasın, verilenle yetinsin, susturulsun' deniliyor. Ancak biz bu baskılara boyun eğmeyeceğiz. Gizli tanık ve kumpaslarla arkadaşlarımızı tutuklayanlar, adalet karşısında hesap verecektir. Sendikacılık suç değildir” ifadelerini kullandı.
Bilgin, açıklamasında Türkiye’de artan ekonomik kriz ve emekçilerin içinde bulunduğu zor duruma dikkat çekerek şunları söyledi:
“Asgari ücret, neredeyse her çalışanın ortalama ücreti haline geldi. Açlık sınırının altında milyonlarca emekçi ve ailesi geçim derdinde. Resmi verilere göre gıda enflasyonu yüzde 48,57 iken dar gelirlinin hissettiği gıda enflasyonu yüzde 67-86 bandında. TÜİK verilerinin üzerindeki şaibe sürerken, gerçekler gizleniyor. Gıda fiyatları 2003’ten bu yana 32 kat arttı. Biz emekçiler ise bu ekonomik büyümeden pay alamıyoruz.”
Başkan Bilgin, hükümetin ekonomik politikalarını eleştirerek, çalışanların hak ettikleri payı alamadığını belirtti:
“Hükümet büyümeden bahsediyor ama bu büyümenin payını biz emekçiler görmüyoruz. 3 trilyon dolardan fazla vergi toplanmış, kamu kuruluşları özelleştirilmiş ve milyarlarca dolar borç alınmış. Buna rağmen yoksullaşan biz emekçiler oluyoruz. Biz, vergide ve gelirin paylaşımında adalet istiyoruz. Çalışıp üretiyoruz ama geçinemiyoruz.”
Açıklamada, belediyelerdeki işçilerin durumuna da dikkat çekildi. Bilgin, belediye çalışanlarına yönelik sendika değiştirme baskılarının ve ekonomik yaptırımların kabul edilemez olduğunu belirtti:
“Belediye işçileri bu memleketin onurlu çocuklarıdır, köle değildir. Yetki eline geçtiğinde bu emekçilerin işi ve aşı ile uğraşmayın. Belediye çalışanlarına yapılan baskılar ve İller Bankası’ndan belediyelere ayrılan payların enflasyona uygun artırılmaması, aslında çalışanların ve yöre halkının cezalandırılmasıdır. Bu anti-demokratik yöntemleri kabul etmiyoruz.”
Bilgin, açıklamasını emek ve demokrasi mücadelesine olan inançlarını vurgulayarak tamamladı:
“Biz emekçiler olarak ülkemiz için çalışıyoruz, üretiyoruz. Ama sonuçta yoksullaşan yine biz oluyoruz. Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Emek ve demokrasi mücadelemiz büyüyerek devam edecek.”
