Depresyon belirtilerine baktığımızda çökkün duygu durum, neredeyse her gün, günün büyük bir bölümünde bulunur. Çoğu etkinliklere karşı ilgide azalma ya da bunlardan zevk alamama durumu söz konusudur. Herhangi bir diyet uygulanmamasına rağmen çok kilo verme ya da alma görülür. Neredeyse her gün uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma görülebilir. Hareketlerde yavaşlama görülebilir. Enerji düşüklüğü söz konusu olabilir. Değersizlik ya da uygunsuz suçluluk duyguları olabilir.
Depresyon hakkında açıklamalarda bulunan Psikolog Tunus Merttürk, depresyonda davranışçı modele göre, çeşitli yaşam olayları depresyonu tetiklediğini ve kişinin bu olaylar karşısındaki davranışları depresyonu sürdürdüğünü söyledi.
İnsanların hayatlarındaki davranışların sonuçları o davranışın tekrar edip etmeyeceğini belirlediğini anlatan Psikolog Merttürk, genellikle bir davranışın sonucu olumlu ise o davranışın tekrar etme olasılığı arttığını ve olumsuz ise davranışın tekrar olasılığı azaldığını söyledi.
İnsan yaşamındaki pek çok davranış olumlu pekiştirme sayesinde sürdüğünü belirten Merttürk, “Ancak olumsuz pekiştirme de bir o kadar davranış belirleyici bir role sahiptir. Eğer bir etkinliği yaparken keyif alıyorsanız o etkinliği tekrar yapma olasılığınız artar. Bu da olumlu pekiştireç olarak değerlendirilir. Emniyet kemerinizi bağlamadığınızda öten uyarı sinyalinden kurtulmak için emniyet kemerini bağlarız. Bu da olumsuz pekiştirece örnektir” ifadelerini kullandı.
Merttük yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Olumlu pekiştireçlerin azalması kişinin ‘antidepresan’ sonucu olacak davranışları gerçekleştirme olasılığını ve dolayısıyla olumlu duygulanım yaşama olasılığını azaltır. Kişi olumsuz duygulanımdan kaçınmak için bazı davranışları sergilememeye başlar. Örneğin depresyona giren kişi sosyal hayatını kısıtlayarak kendisi için rahatsız edici olan boşanma sürecini konuşma zorunluluğundan kaçınmış olur. Ayrıca depresyonda olan kişinin çevresindeki kişiler zamanla onun depresyonunu pekiştiren tutumlar sergileyebilir. Örneğin depresyonda olan Banu iş yerinde yöneticisinden olumsuz geri bildirim alır. O akşam eve döndüğünde ailesine içinde bulunduğu durumdan şikayet eder. Ailesi onu ilgiyle ve dikkatle dinler ve hiçbir işe elini sürdürmez. Banu pijamalarını giyerek tüm gece tv izler. Ailesi farkında olmadan Banu’nun şikayet etme, iş yapmama ve tv izleme davranışını pekiştirir.
Sonuç olarak, zamanla kişinin işlevsel davranış repertuvarında daralma olur, normal yaşam rutini bozulur ve kişi içine kapanır. Bu durum çökkün duygu durumunu arttırır ve kişinin yaşamında karşılaştığı sorunları etkili bir şekilde çözmesine engel olur. Düşük motivasyon, ilgi kaybı, zevk alamama kişiyi yaşamdan ve insanlardan uzaklaştırır. Ancak depresyon aşılamayacak bir problem değildir. Terapi desteği ile üstesinden gelinebilecek, kişinin eskisi gibi hayattan zevk almasının sağlanabileceği bir problemdir”
Ali Eray ÇELİK