SİYASET

Deprem Ahlakı

Abone Ol

Saadet Partisi Artvin İl başkanı Gültekin Soydan Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan merkezli depremleri sonrası ‘deprem ahlakı’ başlıklı basın bildirisi yayımladı.

Soydan, depremin geliyorum dediğini ifade ederek önlem alınmadığını kaydetti.

Soydan yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlar vardır. Böyle bir zamandan geçiyoruz. Bembeyaz kar örtüsünü görebilme ümidi ile kapamıştık gözlerimizi. Acı haberle uyandık. Şu ana kadar tartıştığımız bütün konular, bütün kavgalar, bütün küslükler anlamını yitirdi. Deprem, unuttuğumuz bir gerçeği, ölümü bütün soğukluğuyla hissettirdi. Birlik ve beraberliğin ne kadar önemli olduğunu böyle zamanlarda daha iyi anlıyoruz. Bununla birlikte sağıra yattığımız, görmek ve konuşmak istemediğimiz konularla da yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Biliyorum böyle konular bugünlerde konuşulmamalı. Hatta hiç konuşmak zorunda kalmasak keşke. Fakat biliyoruz ki, bugün konuşmadığımız gibi yarın da konuşmayacağız bunları. Ülkemizin deprem bölgesi olduğunu biliyoruz, seçim zamanları vaatler dinliyoruz fakat hiçbirinin uygulanmadığını görüyoruz. Bugün yaşanan deprem, Prof. Dr. Naci Görür'ün uyardığı ve beklenen bir depremdi. Göz göre göre geldi. Bilindiği halde hiçbir tedbirin alınmaması bile bile insanları ölüme göndermek değil de nedir? Mimar Semih Akşeker, aile başına 200 metrekare alan verilse, bu alanın 60 metrekaresinde iki katlı ev inşa edilse her ailenin 140 metrekarelik yeşil alanı olacağı bir projeden bahsediyor. Bu proje uygulandığında evler ve yollar dahil Türkiye'nin yü4'ünün kullanıldığını ve kalan yüzde 96'sının ziraat, hayvancılık vs. için kullanılabileceğini söylüyor. Aklı başında pek çok mimar, bunun gibi yatay projelerin uygulanması gerektiğini savunuyor. Bunların şimdi depremle ne ilgisi var? Her deprem sonrası olduğu gibi gördük ki, çok katlı binalarda yıkım çok daha büyük oldu. Az katlı ve sağlam olan yapılarda insanlar daha az hasar aldılar. Kendi bahçesi olan insanlar deprem gibi zamanlarda yardım gelene kadar kendi kendilerini idare edecek imkânlara da sahip olabilirler. Ülkemiz böylesi geniş topraklara sahipken kentsel dönüşüm adı altında daha çok katlı binalar yapmanın ne akılla ne de vicdanla örtüşen tarafı var. Depremle ilgili haberleri okudukça afet ve ahlak üzerine konuşmamız gerektiğini düşündüm. Evet, afetin de ahlakı olur! Afet "ben geliyorum" dediği halde tedbir alınmıyorsa, uçsuz bucaksız topraklarımız olduğu halde insanları yığınlar halinde beton şehirlere gömüyorsak, kentsel dönüşüm adı altında rantsal dönüşüm yapılıyorsa orada bir ahlak problemi vardır. Göçük altında kalanlar varken, insanlar yakınlarına ulaşmaya çalışırken ortaya depremden rant elde etmeye çalışanlar çıkıyor, asılsız haberler yayıyorsa orada bir ahlak problemi vardır! Depremle ilgili konuşmamız gereken o kadar çok şey var ki… Umarım depremden sonra gereksiz tartışmalara dönmek yerine bunları konuşabiliriz. Depremde oluşan yaralarımızı sararken, vicdanımızda olan yaraları da sarabilmemiz duasıyla... Başımız sağ olsun.”

Ayla ALKAN