YUSUFELİ

Demirci’den Mobbing İddialarına Cevap

Yusufeli Belediye Başkanı Barış Demirci, şeffaf ve hesap verebilir belediyecilik anlayışı doğrultusunda düzenlediği “Neler yaptık, neler yapacağız?” programında, görevlendirme ve mobbing iddiaları hakkında açıklama yaptı.

Abone Ol

Yusufeli Belediye Başkanı Barış Demirci, belediye çalışmalarının şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde yürütülmesi amacıyla düzenlediği "Neler yaptık, neler yapacağız?" programında önemli açıklamalarda bulundu. Programda, belediyenin geçmişte gerçekleştirdiği projeler ve gelecekte planlanan çalışmalar detaylı bir şekilde ele alındı.
Başkan Barış Demirci, program esnasında son zamanlarda gündeme gelen görevlendirme ve mobbing iddialarına da değindi. Bu tür iddiaların ciddiyetle ele alındığını belirten Demirci, belediyede çalışan herkesin saygı ve adalet çerçevesinde muamele gördüğünü vurguladı.
Başkan Demirci, belediye olarak şeffaflık ilkesine bağlı kaldıklarını ve tüm iddiaların titizlikle incelendiğini ifade etti. Çalışanların haklarının korunmasının öncelikli olduğunu belirterek, herhangi bir mobbing veya haksız görevlendirme durumunda gereken adımların atılacağını söyledi. Demirci; “Seçimlerden önce Yusufeli’nde yeni seçim dönemine girmeden yaklaşık 2 ay kadar önce 26 tane belediyeye personel alındı. Seçim arifesinde sahada geziyorken bizlere Barış başkan geldiğinde bu kişileri işten çıkartacak denildi. Onlara tek bir söz söyledim. Biz insanlarla huzur bulmaya, Yusufeli’ne hizmet etmeye geliyoruz. Hiçbir işçinin ocağına incir ağacı dikmeyeceğim dedim” şeklinde konuştu.
“3 Personelin İş Akdi Benim Tarafımdan Son Bulunduruldu”
Şavşat Belediyesi’nin son bir yılda 34 işçinin iş akdini feshettiğini hatırlatan ve kendi yönetimi altında bu tür uygulamalardan kaçındığını belirten Demirci,  “Biz, yanlışa yanlışla cevap vermemek gerektiğini düşünüyoruz. Birileri vesile olmuş, haklı ya da haksız bambaşka bir şeydir ama iş kapısı açılmış bu insanlara. O iyilik unutulmayacaktır. Eğer ben bu arkadaşlarımızın iş akdini sonlandırsaydım, onlar hayatları boyunca bizleri unutmayacaktı. Düşman yaratmaya gerek yok. Adam eksiltmeye gerek yok. Biz insan kazanma derdindeyiz. Personelimizi seviyoruz ve herhangi bir durum olduğunda gerekli müdahaleleri yapıyoruz ama süreci hep birlikte sonuna kadar götüreceğiz” dedi. 
Demirci, kendi döneminde üç personelin iş akdinin sonlandırıldığını belirtti. Bu personellerden biri hakkında yaptığı açıklamada, ilgili kişinin birim amirini engellediğini, görev yerinde bulunmadığını ve kendisine ulaşılamadığını ifade etti. Kişiye birkaç kez savunma hakkı verildiğini, ancak davranışlarında bir değişim olmadığını söyledi. Son olarak, ilgili personeli çağırdığını ve durumu sorduğunu belirtti. Personelin izin talep ettiğini, ancak bu davranışların belediyeye fayda sağlamayacağına karar vererek iş akdini sonlandırdıklarını açıkladı
Bir diğer durumda ise, kendi isteği ile ayrılan bir personel bulunduğunu açıkladı. Bu personelin, kendisinin göreve gelmesinden iki ay önce işe alındığını, asgari ücretle çalıştığını ve emekli olduğu için sendikal haklara geçiş yapamadığını belirtti. Personelin zam talebinde bulunduğunu, ancak ücretin önceki yönetim tarafından belirlendiğini ve kendisinin bu konuda bir değişiklik yapamayacağını ifade etti.  Demirci, “Eğer bir farkındalık yaratacaksak bir zam güncellemesi yapacaksak diğer arkadaşlarla birlikte yapacağız ve şuan onun için bütçe müsait değil. İkinci kez geldi aynı talep, üçüncü kez geldi aynı talep, en son geldi dedi ki ben işten ayrılıyorum. Sen bilirsin dedim. İşten ayrıldı kıdem tazminatını istedi benden. Toplam da 4-5 aylık bir süreçti. 1 yılını doldurmamış kıdem tazminatını hak etmemiş. Kaldı ki kendi istifası söz konusu olduğu için herhangi bir haklı sebep yok. Ben buradaki kamu kaynağını kullanmakla yetkili ve sorumlu birisiyim. Kanuna aykırı bir kıdem tazminatını kendisine verilemeyeceğini söyledim. Kendisi ayrıldı. Şimdi sağda, solda, dışarıda konuşuyor, yazılarda yazıyor onların da bilgileri geliyor. Başkan benim hakkımı yedi. Ben kesinlikle hakkını yediğime inanmıyorum. Ve bu söylemlerinden dolayı kendisi benim hakkımı yiyor. Üzülerek takip ediyorum, görüyorum” dedi. 
Üçüncü işten çıkartılan kişi hakkında açıklamada bulunan Demirci, çalışan personelin sosyal medya paylaşımları hakkında bilgi vererek “Üçüncü işten çıkartılan arkadaşımızı ben çıkarttım, yine olsun yine çıkartırım. Belediye personelimiz 29 Ekim paylaşımı “Allah’ın laneti Osmanlıyı yıkan hilafeti kaldıranların üstüne olsun” yani diyor ki ben Cumhuriyeti kuranlarla sorunum var, problemim var. Cumhuriyet rejimini ben kabul etmiyorum demeye getiriyor. Çünkü 29 Ekim günü yapılmış olan paylaşım. İkinci paylaşımı 9 Kasım da yapmış. “Yarın 10 Kasım şapka giymeyi reddettiği için asılan binlerce Müslümana Allah gani gani rahmet eylesin” diye. Kırmızı çizgilerimiz var cumhuriyetimiz, Osmanlı da bizim. Osmanlıdan önce Selçukludan gelmişiz onlarda bizim. Fatih sultan da bizim, kanuni de bizim, Atatürk de bizim, Cumhuriyette bizim. Bugün Cumhuriyetle yönetiliyoruz. Bugün Cumhuriyeti bizlere armağan eden Mustafa Kemal Atatürk. Bu iki kırmızı çizgimize laf eden birisinin kamu kurumunda yer almasını doğru bulmuyorum. Bir diğer paylaşımı 3 Kasım da bir paylaşımı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ile ilgili “Eceli gelen köpek cami duvarına”  tarzında bir paylaşım. Kime hakaret ediyorsun.
Kendisini çağırdım, anlattım. Klavye kahramanlığı sana ekmek yedirmiyor yaptığın doğru değil. Daha önce seçimlerden önce de CHP’lilere terörist bir paylaşımı vardı kendisinin. Yaklaşık 7 ay birlikte çalıştık. Vermiş olduğumuz görevi yerine getirdi. Sıkıntı yoktu ama ekmek kavgası bambaşka bir şey. Sonuna kadar saygı duyuyoruz. Son alımlar olsun, yada başka herhangi bir durum olsun hiç kimsenin iş akdini ben son buldurmadım. Ama kırmızı çizgilerimize kimsenin dokunmaya ne haddi vardır, ne hakkı vardır. Buna cüret ediyorsa demek ki aklında başka bir plan var. Sonradan bana duyumları geldi. Kendisini belediyeden attıracakmış, özel idare de işe girecekmiş mağdur gösterip. Bu tür oyunlara gerek yok. Bizim yönetimimizde olan bir belediye de bu tür paylaşımları yapan, insanlarla çalışmak istemediğim için bu kişinin de iş akdini son buldurdum” dedi. 
“Görev Değişikliği ve Mobbing İddiaları”
Demirci, göreve geldikten üç ay sonra bazı personelin yer değiştirilmesi kararını aldığını belirtti. Bu süreci değerlendiren Demirci, "Vasfına ve işine sahiplenmesine baktık, benden önceki yönetim tarafından yapılan görevlendirmeleri yeniden değerlendirdik," dedi. Demirci, bu görev değişikliklerinin mobbing olarak nitelendirilmesine karşı çıkarak, " Gönderdiğimiz yer yine belediyenin işlerinin yürütüldüğü noktalar," şeklinde konuştu.
Belediyeyi devraldığı dönemde 104 personel ile başladığını ve bu ekiple çalışmaya devam ettiğini belirten Demirci, önceki yönetimden kalan makam şoförünün görevine devam ettiğini ve siyasi bir kadro olan şirket müdürlüğü pozisyonunda herhangi bir değişiklik yapmadığını ifade etti. Demirci, "Abdurrahman Tosun, şirket müdürlüğüne ve muhasebe birimindeki görevine devam ediyor. Belediye muhasebesi belediyenin kalbidir ve bu görevde liyakat esas alınmalıdır," dedi.
“Hiç Kimseden Gizli Kapaklı İşimiz Yok” 
Demirci, son olarak mobbing iddialarını şu sözlerle sonlandırdı; “Birim amirlerimiz iki tanesi ile ilgili bir tasarrufumuz oldu. İkisinin de sebepleri, gerekçeleri var. Yerlerine sizlerin daha önce belediyede yer vermiş olduğunuz arkadaşlar ile çalıştım. Birim amirliklerinde devam eden arkadaşlarımız yine keza o görevde devam ediyor. Eğer birisi işini yapıyorsa, işini sahipse, belediyeye sahipse, liyakatı üzerindeyse ben Barış Demirci olarak bu kişilerle bu isimlerle hiçbir şekilde uğraşamam. Belki yarın yine değişiklikler olacaktır. Ama herkes bilsin ki değişikliğin altında Belediyenin hizmetlerinin iyileşmesine yönelik bir gerekçe vardır. Ya da süreç içerisinde birilerinin gerçekten belediye hizmetlerini aksatacak ihmali yada suiistimali vardır. Eğer bunlar yoksa işini yapan başımın üstünde bende yeri var. Yapmış olduğumuz durumlar da zaten bunları gösteriyor. Hiç kimse mobbing uygulanıyor, siyasi hareket ediliyor öyle bir durum yok. Siyasi hareket edecek olsam 56 yıl boyunca boyunca bir sosyal demokrat personel alınmamış bir belediyeyi devir aldım ben. O zaman tüm personelle uğraşmam lazım. Öyle bir düşüncem yok zaten olmaz. Vicdanen de olamaz, benim siyasi görüşümde de olamaz. Biz doğru şeyleri yapmak istiyoruz. Hiç kimseden gizli kapaklı bir işimiz yok. Yanlışımız yok. Onun için rahatız. 
Onun için mobbing uygulamalarını şiddetle reddediyorum. İş akdileri ile ilgili hiç kimsenin gerekçesiz bir şekilde son bulmamıştır. Diğer CHP’den AK Partiye geçmiş olan belediyelerde yapılan İş akdilerin son bulunmaları dikkate alındığında son 26 tane alınan kişilerin de işleri devam ediyorsa bizim siyasi görüşümüz nedeniyledir. Bizim insanı sevmemiz, işçiyi sevmemiz, personeli sevmemiz nedeniyledir.”