İl ve ilçe örgütlerinin katıldığı çalıştayda, SOL Parti Meclis Üyesi Alper Taş da yer aldı. Taş, çalıştayın ardından Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ve toplumsal koşulları sert sözlerle eleştirerek geleceğe yönelik önemli mesajlar verdi.
SOL Parti’nin çalıştayında alınan kararlar ve yapılan değerlendirmeler, partinin önümüzdeki süreçte Artvin’in ve Türkiye’nin siyasi gündemine nasıl yön vereceği konusunda önemli ipuçları sundu. Çalıştay, Türkiye'nin aydınlık yarınları için devrimci mücadeleye devam etme kararlılığıyla son bulurken SOL Partililer, Devrimci Erkan Uzuneminağaoğlu’nu mezarı başında andı.
Alper Taş konuşmasında, Türkiye'nin mevcut siyasal düzenini "karanlık ve adaletsiz" olarak tanımladı. Ülkenin, tek adam rejimi altında demokrasi ve hukuk sisteminin işlevsiz hale getirildiğini, Cumhuriyet’in aydınlanmacı birikimlerinin yok edildiğini vurgulayan Taş, AKP’nin 12 Eylül 1980 darbesi ve Amerikan politikalarının bir sonucu olarak doğduğunu ifade etti.
Taş, AKP iktidarının, Amerika’nın desteğiyle kurulduğunu ve Türkiye’nin siyasal İslamcı bir rejime sürüklendiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: "12 Eylül faşist darbesi, Türkiye’deki devrimci birikimleri bastırarak, Türk-İslam sentezini devletin resmi ideolojisi haline getirdi. AKP de bu sürecin doğrudan bir sonucudur."
Taş ayrıca, 12 Eylül 2010 referandumunun da bu sürecin bir devamı olduğunu, bu referandumla siyasal İslamcı güçlerin devleti ele geçirerek tek adam rejimine ulaştığını vurguladı.
Türkiye’nin içine sokulduğu "Amerikancı siyasal İslam" düzenine karşı devrimci bir yeniden kuruluşun gerekliliğine dikkat çeken Taş, devrimci mücadelenin onurunu taşıyanlara seslendi: "Ülkemiz, vicdanlı insanları, doğasını savunanlar, işçileri, gençleri ve kadınlarıyla bu karanlık dehlizlerden çıkacak. Yıldızınız, yeniden kuracağımız ülkenin gökyüzünde parlayacak" dedi.
“Devrimciler idam edilerek, darbelerde işkencelerde ve sokaklarda katledilerek; onlarca yıl cezaevlerinde zulme uğratılarak Türkiye, bir NATO ve Amerikan cumhuriyeti haline getirildi. Siyasal İslamcılar ve ülkücü faşistler başta sağ gerici güçler Amerika’nın kontrolünde, ülkemizi bu büyük adaletsizliğin, eşitsizliğin, her tür kötülüğün kol gezdiği bir karanlığa hapsettiler.
Ülkemizin karanlık dehlizlerden çıkartılarak; Türkiye’nin daha eşit, daha özgür, daha aydınlık yarınları devrimci yeniden kuruluşun eseri olacak. Bugün direnen işçileriyle, haklarını arayan köylüleriyle, Narin için sokağa çıkan vicdanlı insanlarıyla, doğasını ve yaşamını savunan Reşit Kibar için direnenlerle, gençlerle, kadınlarla ülkemizin tüm yürekli insanlarıyla birleşerek bunu başaracağız.
Söz, CIA tezgahlarında yetişmiş kanlı katillere, cuntacılara karşı direnmenin onurunu taşıyan devrimcilere söz!
Fikri Sönmez’lere, Behçet’lere, Veysel’lere, Özenç’lere, Hıdır’lara, Necdet’lere, Soner’lere, İlyas’lara, Erdal’lara, Mine’lere söz. Yıldızınız yeniden kuracağımız ülkenin gök yüzünde parlayacak”