ARTVİN

ÇYDD’den okullara imam atanmasına tepki: Laikliğe aykırı eğitim

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Artvin Şubesi, okullarda imamların görevlendirilmesine tepki gösterdi

Abone Ol

ÇYDD Artvin Şube Başkanı Nurcan Ay Katırcı, “Laiklik siyasal uygulamalarla saldırıya uğruyor. Çocukların psikolojik gelişimi risk altında. Bu ağır yanlıştan dönülmeli” açıklamasını yaptı.

Anayasa’nın 2’nci maddesinde devletin temel nitelikleri arasında belirtilen laikliğin, Anayasa’nın 4. maddesindeki düzenleme ile devletin değiştirilemez, değiştirilmesi önerilemez niteliği durumunda olduğunu vurgulayan Katırcı, “Laiklik, 1923 yılında kurulan Cumhuriyetimizde 1937 yılından günümüze kadar tüm Anayasa metinlerinde aynı önem ve değerde yer almıştır. Anayasa ve yasalarda korunan ve çağdaşlaşmanın, bilimsel ilerlemenin ve toplumsal barışın güvencesi olan laiklik; siyasal uygulamalarla saldırıya uğruyor, hukuksal metinlerin ve güvencelerin içi boşaltılıyor” dedi.

Bu kaygı verici uygulamalara bir yenisinin daha eklendiğini açıklayan Katırcı, “İzmir ve Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İzmir ve Eskişehir İl Müftülüğü arasında imzalanan ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi İş Birliği Protokolü’ kapsamında; 842 ilkokul, ortaokul ve liseye "Manevi Danışmanlık" hizmeti adı altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi görevlendirilmiştir” diyerek devlet kurumları arasında imzalanan bu protokolün, laiklik ilkesinin açık bir ihlali olduğunu ve Anayasa’nın 2., 14. ve 42. maddelerine, 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 2., 10., 12. ve 13. maddelerine açıkça aykırı olduğunu vurguladı.

ÇYDD Artvin Şube Başkanı Nurcan Ay Katırcı, açıklamalarını şu ifadelerle sonlandırdı:

“Anayasa’nın 42. maddesi şu şekildedir: ‘Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.’

Bununla birlikte; pedagojik formasyonu olmayan imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı, Kuran kursu öğreticisi ve Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin eğitim-öğretim süreçlerine katılmaları çocukların psikolojik gelişimi için ciddi bir risk oluşturmaktadır. İlgili dersler Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde pedagojik formasyon eğitimi almış öğretmenler tarafından da verilebilecekken böylesine Anayasa’ya ve yasalara aykırı bir düzenlemeye gidilmesi ülkemizin geleceği adına kaygı vericidir.”

Ayrıca Katırcı son olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nı Anayasal ve yasal sorumluluklarını yerine getirmeye ve bu ağır yanlışlıklara son vermeye çağırdı.

Hikmet BAŞAR