Uzm. Dr. Selin Göksu, yaz aylarında sıklıkla çocukları tehdit eden yaz ishallerine karşı korunma yöntemini ve belirtilerini anlattı.

Çocuklarda yaz ishallerinin ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu söyleyen Göksu, yaz ishallerinin halk arasında mide üşütmesi, bağırsak üşütmesi olarak bilindiğini aslında sindirim sistemi duvarının iltihaplanması durumu olduğunu dile getirdi.

Yaz ishallerinde belirtilerin ateş, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, karın krampı ve iştah azalması olduğu kaydedildi. Kusma ve ishalin sıvı kaybına neden olan durumlar arasında olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Selin Göksu, “Kusma ve ishal bazen dehidrasyon dediğimiz aşırı sıvı kaybına neden olan durumlarıdır. Bazı belirtileri ciddi sonuçlar doğurabilir bunlara da dikkat etmek gerekir. Bunlar nelerdir; aşırı yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi, susama hissi, kan basıncında azalma olduğunda sıvı kaybımız artmış demektir ve buna dikkat etmek gerekir.  Bu durum özellikle ilk altı ay bebeklerde çok önemlidir sadece anne sütü alan ve başka sıvı takviyesi almayanlarda önemlidir. Altı saatten daha uzun süre idrar yapmama, kanlı dışkılama, gözyaşsız ağlama, uyku halinin artması, tepkisizlik, aşırı kusma, bıngıldakta çökme gibi durumlarda mutlaka hastaneye getirsinler istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Çapraz Bağ ve Menisküs Yaralanmaları Çapraz Bağ ve Menisküs Yaralanmaları

“Artan Hava Sıcakları Mikropların Çoğalmasına Zemin Hazırlıyor”

Mikrobun ağız yoluyla bulaşarak hastalıklara neden olduğunu kaydeden Göksu, “Sindirim sistemi yoluyla alınan mikroplar ile bulaşıyor özellikle yaz aylarında artan hava sıcakları mikropların çoğalmasına zemin hazırlıyor. Genellikle de sıvı kaynaklı mikroplar ağız yoluyla alıp hastalıklara neden hazırlıyoruz. Sıvı kaynaklı diyorum anneler kesinlikle içme suyunu çeşmeden içmiyoruz hazır su alıyoruz diyorlar. Ama diş fırçalıyoruz, duş alıyoruz, meyve yıkıyoruz mutlaka etkene maruz kalıyoruz. Bazı ilaçlar ve yiyeceklerde de ishal görülebiliyor. Çocuklarda en sık etken rota virüs o yüzdendir ki rota virüse aşılama yapıyoruz” dedi.

Hastalığı semptomlar eşliğinde ve kan yoluyla tanının desteklendiğini vurgulayan Göksu, “Tedavi viral etkenlerde belirli ilaç etkili olmadığı için bol istirahat, dinlenme, bol sıvı alımı öneriyoruz. Bazı etkenlere karşı antibiyotik tedavisi var onları da tanı kesinleşince başlıyoruz. Bunun yanı sıra hastalık süreci ve semptomların şideti de bizim tedavimizi şekillendiriyor. Mesela sıvı kaybının arttığını ve ishalin etkilerini kırmak ve dehidrasyon engellemek için serum tedavisi yapıyoruz. Bazı hastalarda istirahat sürecini uzatıp hastanede yatış yapıyoruz.

Bir hasta doktor kontrolünden geçsin veya geçmesin aileye diyoruz ki bu semptomları gördüğünde mutlaka bize getir. Bunlar; beş günden uzun süre ishal, kırk dereceden yüksek ateş, karın krampı, üç günden daha uzun süre devam etmiş ateş, karında şişlik ve sertlik, şiddetli karın ağrısı gibi durumlarda hastaneye getirilmelidir” dedi.

Göksu, ishal durumunda ailelerin çocuklarına bol dinlenme, sıvı alımı, idrar takibi, evin havalandırılması, çocuğun hijyeni, sindirimi kolaylaştıracak ürünler ve vücudu zorlamayan yiyecekler tercih etmeleri gerektiğini dile getirdi.

Editör: AYŞE ÖZDER