Tokdemir, yaşanan bu afetin yalnızca bir doğa olayı olmadığını, aynı zamanda ciddi bir yönetim ihmaliyle büyüdüğünü vurguladı ve çiftçilerin sahipsiz bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi.
Tokdemir, don felaketinin İç Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Trakya, Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde etkili olduğunu belirterek, “Kayısı, üzüm, fındık, narenciye, elma, ceviz, badem, pancar, patates, soğan ve şeker pancarı gibi Türkiye tarımının bel kemiğini oluşturan ürünler ağır hasar aldı. Çiftçilerimizin bir yıllık emeği, bir gecede -15°C’ye kadar düşen sıcaklıklarla adeta yok oldu” dedi.
Tokdemir, felaketin boyutunu şöyle özetledi “Malatya’da kayısı ağaçları neredeyse tamamen yok oldu, Manisa’da üzüm bağlarında %90’a varan kayıplar yaşandı. Adana’da narenciye üretiminin %90’ı zarar gördü. Bursa, Karaman, Yozgat, Konya, Elazığ ve Tunceli’de meyve, pancar ve badem üreticileri büyük bir darbe aldı. Nevşehir, Eskişehir ve Çorum’da ise soğan, patates ve ceviz tarlaları üretim dışı kaldı.”
Tokdemir, Anahtar Parti’nin süreci sadece uzaktan izlemekle kalmayıp sahada da yakından takip ettiğini belirtti. Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu’nun Elazığ ve Malatya’daki incelemeleri, Tarım Politikaları Başkanı H. Hüseyin Demiröz’ün Elazığ, Malatya ve Ankara’daki saha çalışmalarına dikkat çeken Tokdemir, acil eylem planının gecikmeden devreye alınması gerektiğini vurguladı.
Tarım Politikaları Başkanı H. Hüseyin Demiröz de felaketin boyutlarına ilişkin, “Malatya’da kayısı kalmadı, Elazığ’da badem bahçeleri yandı, Ankara çevresinde pancar ve meyve üretimi felç oldu. Biz Anahtar Parti olarak hem sahada tespit yaptık hem çözüm önerilerimizi hazırladık” açıklamasında bulundu.
Tokdemir, çiftçilerin yaşadığı mağduriyetin bir an önce giderilmesi için hazırlanan 8 maddelik eylem planını da paylaştı: “Zarar tespiti şeffaf bir şekilde yapılmalı, hiçbir üretici mağdur edilmemeli. Etkilenen bölgeler hızla “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edilmeli. Sigortalı ya da sigortasız ayrımı yapılmadan tüm üreticilere doğrudan maddi destek sağlanmalı. TARSİM sistemi yeniden yapılandırılmalı, prim destekleri artırılmalı. Tohum, mazot, gübre gibi temel tarım girdileri sübvansiyonlu ya da ücretsiz sağlanmalı. Bölge bazlı Afet Destek Paketleri acilen açıklanmalı. İklim değişikliğine uyumlu, dirençli tarım politikaları geliştirilerek tarımsal üretim güvence altına alınmalı. Gıda arzını ve fiyat istikrarını korumak için piyasa düzenleme mekanizmaları devreye sokulmalı.”
Açıklamasının sonunda Tokdemir, çiftçilerin yalnızca doğal afetlerle değil ilgisizlik ve sahipsizlikle de mücadele etmek zorunda kaldığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Çiftçi üretmezse şehirler aç kalır. Tarım yalnızca bir sektör değil, ülkemizin stratejik geleceğidir. Anahtar Parti olarak bizler, bugün değilse ne zaman diyerek üreticimizin yanında duruyoruz. Sorunları tespit ettik, çözümleri de ortaya koyduk. Bu sürecin sonuna kadar takipçisi ve çiftçimizin savunucusu olacağız.”