SİYASET

CHP 23 Nisan'ı yaptığı törenle kutladı

CHP Artvin İl Başkanlığı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın 103'üncü yıl dönümünü kutladı

Abone Ol

CHP Artvin İl Başkanlığı Valilik Önünde düzenlediği Atatürk Anıtı'na Çelenk Sunma Töreni'ni bugün 13.00'de yaptı. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. CHP Artvin İl Başkanı Orhan Atan, DP Artvin İl Başkanı Sevinç Yıldırım, ADD Artvin Şube Başkanı Ahmet Nişancı Atatürk Anıtına çelenk sundu.

Tören Artvin Belediyesi'nin önünde çocuklar için düzenlenen etkinliklerle devam etti,

Törende ilk konuşmayı gerçekleştiren Dora Soydan şu ifadeleri kullandı;

"Değerli büyüklerim, sevgili arkadaşlarım,

Mavi gözlü sarı saçlı devin kurduğu bu güzel ülkede bir çocuk olarak bu konuşmayı yapmaktan gurur duyuyorum ve Ulusal egemenlik ve çocuk bayramımızı büyük bir coşkuyla kutluyorum.

Bugün kutladığımız bu bayramı aslında yine geçmişteki bir çocuğa borçluyuz. Dünyanın acılarla dolu, savaşlarla dolu günlerinde doğan bir çocuğa. Daha ilk yaşlarında babasını kaybeden bir çocuğa. O çocuk büyüyor,

ve bir ulusun kaderini değiştiriyor. O çocuk büyüyor çağdaş Türkiye Cumhuriyetini kuruyor. O çocuk büyüyor, egemenliğin sadece ve sadece millete ait olduğunu söylüyor, 23. Nisan 1920'de TBMM'yi açıyor ve bu günü de yine çocuklara armağan ediyor. O çocuk dünya halklarına umut oluyor.

Bunları söyledim çünkü bir çocuğun dünyayı nasıl değiştirebileceğini anlatmak istedim. İşte biz çocuklar, bu gücümüzün farkındayız. Ve bu gücümüzün de azmimizin de ulu önder Atatürk'ten geldiğini söylüyoruz. Ne mutlu bize ki onun kurduğu ülkede dünyaya geldik ve onun kurduğu ülkede büyüyoruz. Ve yine onun kurduğu ülkenin geleceğinde de bizler olacağız.

Değerli büyüklerim, Biz çocuklar din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı bilmiyoruz. Ancak sevginin dilinden, barışın sözünden anlıyoruz biz. Sizlerden de böyle ayrımcılık yapanlara karşı çıkmanızı istiyoruz.

Görüyoruz ki bazı çocuk arkadaşlarımız tarlalarda, sanayide, çeşitli yerlerde çalışmak zorunda kalıyor. Unutulmasınki biz çocukların çalışacağı tek yer okullardır, derslerdir. Çocuk işçiliklere son verilmesini talep ediyoruz.

Dünyada arkadaşlarımızın savaşlarla, açlıkla mücadele ettiğini görüyoruz. Huzurun ve barışın hakim olduğu günler diliyor ve tüm dünya çocuklarına selam gönderiyoruz.

Saygıdeğer büyüklerim Ayrıca sizlerin bugün oturduğunuz koltuklar aslında bizlerin size emaneti olduğunu hatırlatmak istiyoruz.

Son olarak, bizlere bu bayramı armağan eden Atatürk'e ve bizlere Atatürk'ü öğretenlere sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Nabzımızın Atatürk olarak atmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini haykırıyoruz.

Yaşasın 23 Nisan. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti"

Törende konuşan ADD Artvin Şube Başkanı Ahmet Nişancı şu ifadeleri kullandı;

"Çanakkale'de Albay Mustafa Kemal 'e mağlup olup karaya çıkayıp İstanbul'un kapılarını açamayan İtilaf Devletleri, 13 Kasım 1918'de ellerini kollarını sallayarak İstanbul'u fiilen işgal ettiler. Padişah Vahdettin'in Osmablı Saray Yönetimi ipin ucunu kaçırınca 38 gün sonra 21 Aralık 1918'de meclisin engellemelerinden de kurtulmak için meclisi kapattı. Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak başlattığı Ulusal Hareket'in baskılarıyla 12 Ocak 1920'de İstanbul'daki meclis yeniden açıldı ve16 gün sonra 28 Ocak 1929'de meclis son bir hamle ile Misak-i Milli'yi kabul etti. Bunun üzerine İtilaf Devletleri 16 Mart 1929'de İstanbul'u İşgal ettiler. Yakaladıkları birçok milletvekilini Malatya'ya sürdüler ve iki gün sonra 18 Mart 1929'de İstanbul'daki meclisin çalışmaları durduruldu. 19 Mart 1920'de Mustafa Kemal Oaşa bir genelge yayınlayarak İstanbul'da çalışmayan meclisin Ankara'da açılması için bütün illerde seçimlerin yapılmasını isteyerek meclisin Ankara'da toplanacağını ilan etti. Bu genelgenin yayınlanışınından 35 gün sonra 23 Nisan 1929'de Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışı gerçekleştirildi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışıyla zaman içinde Amasya Genelgesinde belirtildiği üzere milletin kaderini yine milletin kendi karara tayin edecektir hükmü gerçekleşecektir.  Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal Paşa'nın kurduğu kadro ve öne çıkardığı komutanlarıyla Kurtuluş Şavaşı'nı yürüten kutsal bir meclistir. Bu meclis totaliter bir tek adam yönetiminden Cumhuriyet'e ve sonrasında demokrasiye geçişin yolunu açan meclistir.

Bu meclis ulus egemenligine dayanan bağımsız bir Türk devleti kuran meclistir. Bu meclis çağdaş dusuncelerle yüklü bir geleceğin kapısını açan meclistir. Bu meclis gerici, Cumhuriyet düşmanı siyasetlerin önünü kapatan bir meclistir. Bu meclis bir yandan Kurtuluş Savaşı işgal güçleri İngilizler, İtalayanlar, Fransızlara karşı mücadele verilirken Yunanlılara verilen sozelerle İzmir'i işgaliyle Anadolu'ya saldirtan Yunanlılara karşı savaş veren meclistir.

Öte yandan Osmanlı Meclisi'ni tamamen kaoatan İstanbul'daki saray yönetimi, ulusal harekete karşi idam fetvaları yakalama kararları yayınlarken Anadolu Hareketine karşı oaralı bir hilafet ordusu kurarken arkasından da Anadolu'da isyankar baslatırken bu meclis Türkiye emperyalist batıcı güçlerin hayalerine son veren meclistir. Bu meclis Türkiye halkının hak ve hukuk savaşını geri dönülemeyecek bir biçimde başarıya ulaştıran bir meclistir. Bu meclis ulaştığı bağımsızlık savaşıyla bütün yoksul geri kalmış mazlum ulusların ümitlerini yeşeren ve onları bağımsızlık savaşı vermeleri yönünde yüreklendiren bir meclistir.

Bu meclis Askeri, siyasi, mali, ekonomik ve  kültürel bağımsızlığın kazanılmasını sağlayan Bütün bu değerlere karşı bugün ve bundan sonra geriye dönük otokratik yönetimlere yönelebilecekker çıkarsa, Türk ulusu bu gibi kötü biyetli kişi ya da değersiz topluluklara asla izin vermeyecek. Özgürlükçü, akılcı, aydınlanmacı yapısını sonsuza kadar sürecektir. Yaşasın Türk ulusunun ilerici, aydınlıkç, bağımsızlıkçı, cumhuriyetçi devletçilik anlayışı"

Törende son konuşmayı gerçekleştiren CHP Artvin İl Başkanı Orhan Atan şu ifadeleri kullandı;

"Değerli Artvinliler; Egemenliğin yalnızca millete ait olduğu fikrinin vücut bulduğu,

ülkemizi tam bağımsızlığa götüren meclisimizin açılışının 103. Yıldönümünde;

Kuruluşun ve kurtuluşun partisi Cumhuriyet Halk Partisi  coşkusunu birlikte yaşamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bundan 103 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisini açan irade ile aynı umudu taşıyor ve aynı heyecanı yaşıyoruz. 103 yıl önce meclisimizin açılışında ulu liderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarından aldığımız güçle, ülkemizi muasir medeniyetler seviyesine çıkarmak, demokratik, laik, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetini ilelebet payidar kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Tam da bu kararlılıkla; milletin egemenliğinin yeniden hakim olması için mücadele veriyoruz. Değerli Artvinliler; Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletimizin bağımsızlık ve demokrasi hasretinin buluştuğu çatının adıdır. Mustafa Kemal ATATÜRK'ün de dediği gibi millet ve memleket adina ve hesabına tek başvurulacak yer burasıdır. Ulu önderin "Ben her kerameti Meclisten bekleyenlerdenim."

Sözlerindeki kerametin milli egemenlik ilkesi olduğunun bilinciyle, milletin egemenliğinin askıya alındığını, halkın sözü yerine tek bir kişinin iradesinin esas olduğunu üzülerek görüyoruz. Bunun sebebinin, halkın iradesini temsil eden meclisin cumhurbaşkanı karşısında yetkilerini kısıtlayan, denetim araçlarını engelleyen çoğulcuğu yok edip tek adamcılığa yol açan mevcut başkanlık sistemi olduğunu iyi biliyoruz. Çünkü mevcut cumhurbaşkanlığı sistemi yönetimde kişiselliğe ve keyfiliğe yol açmış; Cumhurbaşkanı'na yasama, yürütme ve yargıyı güdümü altına almasını sağlayan çok geniş ve denetimsiz yetkiler tanıyarak otoriter bir yönetim yaratmıştır.

Çünkü bu sistemde, Anayasa'daki tarafsızlık yeminine rağmen, parti genel başkanlığı ile devlet ve hükümet başkanlığı tek kişinin şahsında birleşmiş; partili Cumhurbaşkanı, ülkenin sorunlarını daha da derinleştirmiştin Hakimler ve Savcılar Kurulu, Cumhurbaşkanı'na tanınan doğrudan ve dolaylı atama yetkileriyle savati altına girmiş, partili Cumhurbaşkanı bağımsız ve tarafsız yargıyı yok etmiştir.

Meclis'in yasama yetkisi yürütme ile paylaşılırken, denetim yetkisi ise işlevsiz hale getirilmiştir. Yüce Meclis'in millet adına kullandığı devredilemez bütçe hakkı dahi ortadan kaldırılmıştır. Tüm bu sorunların reçetesi ise, tekrar kuvvetler ayrılığını hakim kılacak, milletin vekâletini almış meclisi güçlendirerek yürütmeyi erkini denetleyebilmesini sağlayacak güçlendirilmiş parlementer sisteme geçiştir. İşte bu sebeple 14 Mayısta yapılacak seçim sadece cumhurbaşkanı adayları veya milletvekili adayları arasında yapılmayacak, aynı zamanda tek adamcılığa sebep veren mevcut Cumhurbaşkanlığı sistemi ile halkın egemenliğini hakim kılan güçlendirilmiş parlementer sistem arasında da yapılacaktır.

Seçime günlerin kaldığı bu günlerde inanıyoruz ki; 14 Mayıs seçimleri ülkemiz için milat olacak, halkın egemenliği yeninden tesis edilecektir. 14 Mayıs günü; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de söylediği gibi:MİLLETİN İSTİKLALİNİ YİNE MİLLETİN AZİM VE KARARLILIĞI KURTARACAKTIR!

Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim."

Ali Eray ÇELİK