Genel

Buğday Tanesi filmi engelli bireylere ve ailelerine umut oluyor

- Buğday Tanesi'nde hayatı anlatılan engelli milletvekili Serkan Bayram: "Asla mücadeleden vazgeçmedim. Yere düştüğünde değil vazgeçtiğinde kaybedersin. Ellerimle tutamadığımı gönlümle tuttum ve hiçbir zaman bırakmadım"

Abone Ol

 "Gençken insanlar soru sormasın diye otobüslerde çiftli koltuk yerine tekli koltukları tercih ederdim. Mahalle baskısı, toplum baskısı beni çok yormuştu. Bir ara 'sorma' yazan bir tişört yaptırayım dedim"

AK Parti İstanbul Milletvekili ve Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanvekili Serkan Bayram, engelli birey olarak hayatını konu alan Buğday Tanesi filmine ilişkin, "Asla mücadeleden vazgeçmedim. Yere düştüğünde değil vazgeçtiğinde kaybedersin. Ellerimle tutamadığımı gönlümle tuttum ve hiçbir zaman bırakmadım." dedi.

Bayram, AA Muhabirine, kendi hayat hikayesinin anlatıldığı Buğday Tanesi filmini ve engelli olarak mücadelesini anlattı.

Erzincan'ın Refahiye ilçesi Üçören Köyü'nde 1974'te dünyaya geldiğini belirten Bayram, bir yaşındayken geçirdiği ve iki elini kaybettiği kazaya ilişkin şunları söyledi:

"Bizim oralarda geçim kaynağımız hasat, tarla ve hayvancılık. Annem tarla biçmeye gidiyor, ben bir yaşındayım. Yaz ayları sıcak mevsim, annem beni ağacın altına koyuyor güneş almasın diye. O arada tarla tutuşuyor, annem görmüyor. Beşik tutuşuyor, ben de tutuşuyorum ama şükürler olsun yüreğim cesur kalmış. Beni kah eşek sırtında kah yürüyerek hastaneye ulaştırıyorlar. 40 gün yoğun bakımda kalıyorum."

Bayram, gençlik yıllarının çok zor geçtiğini, dikkat çekmemek için elleri cebinde dolaştığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Gençken insanlar soru sormasın diye otobüslerde çiftli koltuk yerine tekli koltukları tercih ederdim. Mahalle baskısı, toplum baskısı beni çok yormuştu. Bir ara 'sorma' yazan bir tişört yaptırayım dedim. Yabancı dil bilmiyorum en azından söyleneni anlamam diye Fransa'ya gitmek için müracaat ettim. Onlar da reddetti. En sonunda dedim ki tüm Türkiye beni tanısın bir defa sorup öğrensin bir daha sormasın. Aslında filmle avukatlıkla ve milletvekilliğiyle tüm Türkiye beni tanıdı. Asla mücadeleden vazgeçmedim. Yere düştüğünde değil vazgeçtiğinde kaybedersin. Ellerimle tutamadığımı gönlümle tuttum ve hiçbir zaman bırakmadım."

- "Ben her yerde eşit şartlarda yarıştım"

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirip, yüksek lisans yaptığı sırada Hakimlik ve Savcılık Sınavı'na girdiğini ancak engelli olduğu için mülakatta elendiğini kaydeden Bayram, şu ifadeleri kullandı:

"80 darbesi sonrasında dönemin kaotik ortamını yansıtan kanun sebebiyle mülakatta elendim. 20'li yaşlarda bir gencin hayalleri sükuta uğruyor. Niye elediler? Hakim ve Savcılar Kanunu'nda yer alan 'alışılmışın dışında çevrenin yadırgayacağı vücut bozukluğu bulunmaması' ibaresinden dolayı. Bu insanlık onuruna aykırı bir durum. Bu kanun 1983'te çıkmış."

Mülakattan elendiğine üzüldüğünü ve hayallerinin yıkıldığını ifade eden Bayram, "Ben her yerde eşit şartlarda yarıştım. İstanbul Üniversitesine girerken ÖSYM bana ek puan mı verdi? Hayır. Beni tanıyor mu? Hayır. Her yerde eşit yarışıyorum. Buraya gelince dur. Niye? Gözünün üzerinde kaşın var. Biz de insanız, bizim de yaşamaya hakkımız var." dedi.

Bayram, AK Partinin kuruluşuyla aktif siyasete atılıp 2015'te Erzincan Milletvekili olduğunu belirterek, vekil olduktan sonra hakim veya savcı olmasını engelleyen yasayı değiştirmek için çalıştığını aktardı.

Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu maddenin değişmesi gerektiğini Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, partideki arkadaşlarıma ilettim. 'Bunun mağduruyum' , 'insanlık onuruna aykırıdır' dedim. 'Öyle şey olur mu?' değiştirelim dediler. Bütün partilerimiz sağ olsun destek oldu. 24 Kasım 2021'de yasayı değiştirdik. Engellilik biraz partiler üstüdür. Engelliler Türkiye ittifakıdır. Yani her kanadı toparlayıcıdır."

- "Deprem bölgesinde gezici tırlarla filmin gösterimi yapıldı"

Buğday Tanesi ilişkin çok olumlu bildirimler aldığını, filmin engelli vatandaşlara moral, motivasyon kaynağı olduğunu dile getiren Bayram, şu değerlendirmede bulundu:

"Deprem bölgesinde gezici tırlarla filmin gösterimi yapıldı. Pek çok engelli vatandaşın yüzünde tebessüm oluştu. Filmde gösterilen telefon numarası kendi numaram. Filmi izleyen pek çok engelli birey bana ulaştı. Bu film engelli bireylere ve ailelerine umut, engelli olmayanlar için de empati ve şükür sebebi. Türkiye'de 10 milyon engelli vatandaşımız var, aileleriyle 40 milyon kişi. Bir kişiyi daha hayata tutundurabilirsek film amacına ulaşmış demektir. Şimdi milyonları sardı ve görün 1,5 milyar dünya nüfusu bu filmi izleyecek."

Bayram, filmi izledikten sonra kendisiyle iletişime geçen doğuştan engelli çocuğu olan bir aileden bahsederek, "Bir vatandaşımız aradı, 'Çocuğumun doğuştan bir eli yok, ona nasıl davranmalıyız?' dedi. 'Onu hiçbir şeyden esirgemeyeceksiniz, toplumla bütün olarak yaşayacaksınız' dedim. Yani sen şurada otur, onu yapamazsın gibi dışlayıcı bir tavır değil. Toplumda yaşayacak. Gidecek başka bir yer var mı? Yok." ifadesini kullandı.

- "Engelli ve Yaşlı Refah Bakanlığı kurulmalı ve tüm dünyaya model olmalı"

Filmde, bugüne kadar ülke tarihinde engelli bakan, vali, büyükelçi, rektör olmamasına da dikkati çekmek istediklerini kaydeden Bayram, sözlerini şöyle tamamladı:

"Maalesef bu bizim ayıbımız. Bakın dünya bunu yapmış. İsrail Enerji Bakanı engelli, İngiltere İçişleri Bakanı görme engelli, Alman Federal Meclis Başkanı tekerlekli sandalyede. Eski ABD Başkanı Franklin Roosevelt ülkeyi 12 sene tekerlekli sandalyede yönetti. Ülkedeki engelli vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için Engelli ve Yaşlı Refah Bakanlığı kurulmalı ve tüm dünyaya model olmalı. Kimse engeli nedeniyle geri kalmamalı."

AA