Hatice Yavuz, ürettiği birçok üründen biri olan Berta patatesinin meşhur olmasının sebeplerini kendi açısından değerlendirdi. Yavuz, köyünde ithal tohum kullanmadıklarını, doğal hayvan gübresi kullandıklarını ve sulama suyunun çok temiz olduğunu bu sebeple güzel kaliteli, beyaz patates yetiştirebildiklerini söyledi.
“İlaç gübre kesinlikle kullanmıyoruz” diyen Hatice Yavuz, “Beyazlığı, doğallığı, hayvan gübresi ile üretiyoruz. Tohumumuz kendi yerli tohumumuz, ithal tohum kullanmıyoruz. Suyumuz çok temiz. Direkt dağdan gelen temiz suyla sulanıyor. Müşterilerimiz sebzelerimizi yıkamadan bile rahatlıkla yiyebilir. Çünkü kokulu pis sularla sulamıyoruz.
Bütün ürünlerim köy ürünüdür. İçlerinde dost, akraba, komşularımın ürünleri de mevcut. Vatandaşlarımız alırken köy ürünü olmasına önem gösteriyor. Ucuz istiyorlar ama bizim açımızdan bakınca bizi kurtarmıyor” şeklinde konuştu.
“Alana da zor satana da zor”
“Mevsimine göre bahçemde ne oluyorsa onu pazara getiriyorum” diyen Hatice Yavuz, sattığı diğer ürünlerden bahsederek, “Merkez pazarında ve Ardanuç pazarında tezgâh açıyorum. Hayvan ürünleri, yeşillikler, meyveler, süt ürünleri, kuru bakliyat ürünleri satıyorum. Hem üretip hem de satıyorum” ifadelerini kullandı.
Şu anda mevsimine göre tezgâhında en çok satılan ürünün lahana ve hurma olduğunu kaydeden Yavuz, “Isıtılmış Şavşat peyniri var o da çok rağbet görüyor. Biz yapıyoruz ama ismi Şavşat peyniri. İneklerim ufak yerli hayvan olduğu için sütüm, yoğurdum lezzetli ve güzel oluyor. Genellikle devamlı müşterilerim alıyor. Süt, yoğurt çok satıyorum. Yoğurdun kilosunu 30 TL’ye, sütün kilosunu 25 TL’ye veriyorum” diye konuştu.
Pazar fiyatlarının pahalı olduğunu düşündüğünü söyleyen Yavuz, “Pazar fiyatları elbette pahalı ama yapacak bir şey yok zaman bunu getirdi. Alana da zor satana da zor biz ucuz satsak paramız değer görmüyor. Pahalı satsak müşteriye rağbet olmuyor. İşin içinden çıkamıyoruz. Satışlarımız yarı yarıya indi. Vatandaşta alım gücü yok” dedi.
Ayşe ÖZDER