Köylüler yürüyüş düzenleyip köy meydanında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı köy halkı adına Suat Çelik okudu.
“Doğamız, kültürümüz ve yaşam alanlarımız tehdit altında”
Suat Çelik yaptığı açıklamada, köyün tarihî, kültürel ve doğal dokusuna dikkat çekerek, “Atalarımızdan devraldığımız bu miras, ülkemizin en özel köylerinden biridir. Burada yapılacak maden çalışmaları hem doğayı hem de köyümüzün geleceğini yok edecektir.” dedi.
Bazgiret Köyü’nün Şavşat’ın “Sakin Şehir” kimliğinin önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Çelik, köyün doğal güzellikleri, gölleri, şelalesi, verimli tarım arazileri ve ekoturizm potansiyeliyle bölge turizmine katkı sunduğunu hatırlattı.

“İzinsiz maden çalışması tespit edildi”
Köylüler, son günlerde bazı maden firmalarına bağlı kişilerin köy muhtarlığından ve ihtiyar heyetinden habersiz şekilde bölgede izinsiz çalışma yaptığını belirledi.
Çelik, geçmişteki maden atıklarının hâlâ doğayı kirlettiğini belirterek, “1960’ta işletilen eski maden ocağının atıklarının bulunduğu yerde hâlâ bitki yetişmiyor. Bu bile nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.” dedi.
“Artvin’in yüzde 71’i maden ruhsatlı”
Açıklamada, Artvin genelinde maden şirketlerine verilen ruhsatların çevresel risk oluşturduğu vurgulandı.
Çelik, “Artvin’in yüzde 71’i maden şirketlerine ruhsatlandırılmış durumda. Bu, ilimizin ekolojik geleceğini büyük bir tehdit altına sokuyor. İliç’te yaşanan felaketleri unutmadık.” ifadelerini kullandı.
“Toprak, su ve hava zehirlenecek”
Bilimsel verilere atıfta bulunan köy halkı, olası maden faaliyetlerinin köyün içme ve sulama sularını arsenik, kurşun, kadmiyum gibi zehirli maddelerle kirleteceğini belirtti.
“Bu atıklar tarlalara, meyve bahçelerine, derelere karışacak; verim düşecek, toprak zehirlenecek. Meyve ağaçlarımız, ters lale, şakayık ve bey zambağı gibi endemik bitkilerimiz yok olacak.” denildi.
“Heyelan, orman tahribatı ve afet riski artacak”
Maden patlatmalarının köydeki su kaynaklarını, orman ekosistemini ve heyelan dengesini bozacağına dikkat çekildi. “Ormanlarımız bugüne kadar köyü sel ve çığ gibi afetlerden korumuştur. Madenler bu dengeyi yok edecek.” denilen açıklamada, ormanların kesilmesiyle birlikte hava kalitesinin bozulacağı ve iklim dengesinin değişeceği vurgulandı.
“Arıcılık ve tarım bitecek”
Bazgiret Köyü’nün saf Kafkas arısı ırkına ev sahipliği yaptığı hatırlatılarak, madencilik faaliyetlerinin arıcılığı bitireceği belirtildi.
“Maden tozları ve ağır metaller arıların yön bulma, yavru yapma ve yaşama yetilerini yok edecek. Bazgiret Balı ve Karçal Balı zehirlenecek, köy ekonomisi çökecek.” ifadeleri yer aldı.
“Sağlık riskleri çok ciddi”
Açıklamada, madenlerden yayılan ağır metallerin insan sağlığı üzerinde kalıcı etkiler yaratacağına dikkat çekildi:
“Arsenik, cıva, kurşun gibi maddeler kansere, böbrek rahatsızlıklarına, nörolojik bozukluklara ve solunum hastalıklarına yol açar. En çok çocuklar, yaşlılar ve hamileler etkilenecektir.”
“Hayvancılık ve gıda güvenliği tehlikede”
Zehirli atıkların mera ve otlaklara karışmasıyla hayvancılığın da biteceği belirtildi. “Kurşun ve kadmiyum, hayvanlarda düşük, üreme bozukluğu, süt ve et veriminde düşüşe neden olur. Köylünün ürettiği tereyağı, peynir ve et ürünleri satılamaz hale gelir.” dendi.
“Kültürel miras zarar görecek”
Bazgiret’in UNESCO tarafından korumaya değer görülen ahşap mimarisinin madencilik nedeniyle büyük zarar göreceği ifade edildi.
“Maden patlatmaları ahşap evlerde çatlaklara, köy dokusunun bozulmasına neden olacak. Şavşat’ın Cittaslow kimliği zarar görecektir.” denildi.
“Yetkililere çağrı: Bu mirası koruyun”
Köy halkı, Artvin Valiliği, Şavşat Kaymakamlığı ve ilgili bakanlıklara seslenerek, “Bu eşsiz doğayı, temiz su kaynaklarını ve kültürel mirasımızı koruyun.” çağrısında bulundu.
Köylüler ayrıca, Artvin Çoruh Üniversitesi’nin köyü “Arıcılık ve Tıbbi Aromatik Bitkiler” üzerine bir araştırma alanına dönüştürmesini istedi.
“Atalarımızın mirasına sahip çıkacağız”
Basın açıklaması, köylülerin duygusal bir mesajıyla sona erdi:
“Elleri nasır tutmuş, tırpan dövmüş, orak tutmuş, tarlamızdaki taşları sabırla tek tek toplamış, bu doğayı sadece ihtiyacı kadar kullanmış, bize vatan yapmış dedelerimizin kemiklerini sızlatmayacağız. Onların bıraktığı yerden süren bu yaşam mücadelesini asla bırakmayacağız. Kapitalistlere, para babalarına ezdirilmeye çalışılan, toprağını savunurken tartaklanan, hapse atılan ama yine de yılmayan Reşit Kibar’ı ve tüm Anadolu halkının onurlu direnişini Bazgiret’ten saygıyla selamlıyoruz.”
“Maden değil, yaşam istiyoruz”
Basın açıklamasının sonunda köylüler şu sloganlarla seslerini duyurdu:
“Maden değil, yaşam istiyoruz!”
“Bazgiret-Karçal-Cancir Yaylası solmasın!”
“Toprağıma, suyuma, ormanıma, geleceğime dokunma!”
“Doğayı koru, oksijen solu!”
Köylüler, “Bazgiret yaşasın, doğa kazansın; Bazgiret yaşasın, çocuklar kazansın!” sözleriyle açıklamayı sonlandırdı.







