KÜLTÜR - SANAT

"Batı Karadeniz'in Efes'i"ndeki Kazı Çalışmalarında Sona Yaklaşılıyor

"Batı Karadeniz'in Efes'i" olarak anılan Düzce'nin Konuralp bölgesinde adını Bitinya Kralı I. Prusias'tan alan Prusias Ad Hypium Antik Kenti'nde yıl sonunda tamamlanması planlanan kazı çalışmalarının ardından restorasyona başlanacak

Abone Ol

Tarihi milattan önce 3. yüzyıla kadar giden, zamanla üzerine yeni yapılar inşa edilen fakat toprak altı zenginliği bozulmayan bölgede, Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle Konuralp Müze Müdürlüğü başkanlığında, Düzce Belediyesi destekleriyle başlatılan arkeolojik çalışmalar 2019'dan bu yana 12 ay kesintisiz sürdürülüyor.

Geçmiş dönemlerdeki depremler ve restorasyonlarla yıkıma ve değişime uğradığı tespit edilen antik kentteki kazı çalışmaları, uzman ekiplerce yürütülüyor.

Antik tiyatro, surlar, su kemerleri ve Roma Köprüsü gibi yapıların yer aldığı bölgede, tiyatro bölümündeki kazılarda şimdiye kadar 2 bin yıllık olduğu sanılan, Yunan mitolojisinde "gözlerine bakanı taşa çeviren, yılan saçlı dişi canavar" olarak bilinen Medusa heykel başı, mask (yüz kalıbı) heykelleri ile grotesk (eski çağ Roma yapılarında bulunan tuhaf, gülünç figürlerden oluşmuş süsleme) figürü ve tonoz (tavan örtüsü) bulundu.

Sahne bölümünün ortalarında yürütülen çalışmada ise yine Yunan mitolojisindeki tanrı Apollon, zafer tanrıçası ve avcı Akteon'un kabartma heykellerine rastlandı. Tiyatro yapısının büyük bölümü açığa çıkarılan kazılarda, geçen yılın son bölümünde "Dionysos Kült Mekanı"nı yansıtan aslanlı mozaik ve Büyük İskender'e ait heykel başı, arkeologları heyecanlandırdı.

Doğu Roma döneminde tiyatronun, amacı dışında kullanıma başlandığının tespitiyle birlikte özellikle Osmanlı döneminden itibaren yerleşim alanı olarak kullanıldığı da yapılan kazılar neticesinde anlaşıldı. Buna rağmen büyük oranda sağlam şekilde ortaya çıkarılan tiyatro, yalnızca Bitinya bölgesinin değil, Anadolu'nun da iyi korunmuş tiyatrolarından biri olma özelliği taşıyor.

Halk arasında "40 Basamaklar" adıyla bilinen, 100 metre uzunluğa ve 74 metre genişliğe sahip antik tiyatronun yarım daire biçimindeki oturma alanı, aslan pençesi figürleriyle süslenmiş basamakları, kemerli geçitleri ve sahnesinin bir bölümü günümüze kadar ulaştı.

Antik kentte 10 arkeolog ve Düzce Belediyesi tarafından sağlanan 60 kişilk personel ve ekipman desteğiyle 5 yıldır 12 ay kesintisiz devam eden çalışmaların yıl sonunda tamamlanarak restorasyona başlanması planlanıyor.

"Antik tiyatronun turizme açılmasını bekliyoruz"

Konuralp Müze Müdürü İhsan Arslan, antik tiyatronun 3 katlı olarak 3 kaveyadan (oturma bölümü) oluştuğu, 50 metre boyunca uzanan bir sahne binası bulunduğunu söyledi.

Günyüzüne çıkan ve zarar gördüğü tespit edilen bazı bölgelerde restorasyon çalışmasının yapılacağını aktaran Arslan, "Orta alandaki kaveyanın basamak taşlarının yerinden söküldüğünü tespit ettik. Bunlar restorasyon esnasında tekrar onarılacak. Turizme açılmasını bekliyoruz. Çok değerli, çok önemli eserler bulduk. Tiyatronun kazı çalışmaları gayet iyi devam ediyor. 2024 yılı itibarıyla kazının bitirilmesini planlamaktayız." diye konuştu.

Arslan, kazı esnasındaki buluntuların tarihe ışık tuttuğunu belirterek şöyle devam etti:

"Kazı alanında çıkan eserlerden özellikle Apollon heykeli ile hemen akabinde tiyatronun üst kısmında İskender büstünün bulunması, bizi çok heyecanlandırdı. Akabinde kazılar üst kısımda ilerlerken, orada özel bir odaya ulaştık, bu odanın tabanında aslanlı mozaiği keşfettik. İnce bir işçilikle yapılan mozaiğin tiyatroyla birlikte restorasyonunun tamamlanarak turizme açılmasını beklemekteyiz."

"Dünya mirasına çok büyük eserler kazandırmış olduk"

Düzce Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Burçin Sarıcan da bölgenin, korunmuşluk anlamında Anadolu coğrafyasındaki en değerli tiyatrolardan biri olarak değerlendirildiğini söyledi.

Tiyatroda Roma döneminin tüm güzelliklerinin görebildiğine değinen Sarıcan, "Belediye Başkanımız Faruk Özlü'nün 'Tarihe bir not düşelim.' diyerek başlattığı çalışmada dünya mirasına çok büyük eserler kazandırmış olduk. Düzce Belediyesi, hem 50-60 personel ve ekipman desteği hem de buranın doğal güzelliklerinin aydınlatılmasına, çevresinin düzenlenmesine destek veriyor. Bu güzel, tarihe yansıyacak tiyatro alanımız da gün yüzüne çıkmış oldu. Bu bizim için de büyük bir mutluluk. Biz de hem ülkemiz adına hem de dünya mirasına kazandırdığımız bu güzel eser adına mutluluk duyuyoruz." ifadelerini kullandı.

Sarıcan, yüzde 85'i tamamlanan çalışmalar bittikten sonra restorasyon aşamasına geçileceği bilgisini paylaşarak, "Restorasyon için yapılacak proje tamamlanmak üzere, onun için çalışmalarımız hızlı bir şekilde yürüyor. Daha sonra bu muhteşem eseri hep beraber izleyeceğiz." dedi.