MURGUL

Bal Sağım Sezonu Başladı

Murgul Kokolet Vadisi'nde bal sağım sezonu, her yıl olduğu gibi bu yıl da ağustos ayının ilk haftasında başladı

Abone Ol

16 çeşit endemik bitki türüne ev sahipliği yapan vadide, Kafkas arısı tarafından üretilen kaliteli ballar, ülkenin dört bir yanındaki vatandaşlar tarafından büyük ilgi görüyor.

Yıllardır bal ormanlarında arıcılık yapan tecrübeli arıcılar, bölgenin kendine has özelliklerinin Kafkas arı ırkı için ne denli önemli olduğuna dikkat çekti.

Arıcılığın düzenli takip ve ilgi gerektirdiğini belirten arıcılar, işlerini büyük bir sevgi ve özenle yaptıklarını ifade etti. Ayrıca, dışarıdan gelen kaçak arılarla mücadele ettiklerini vurgulayan arıcılar, Kafkas arı ırkını korumak için yoğun çaba harcadıklarını dile getirdi.

“Kokolet denince akla bal gelmelidir”

Arıcılar Birliği Başkanı İbrahim Durmuş, Murgul Kokolet Vadisi'nin bal üretimindeki önemine vurgu yaparak, "Bu vadi, tek girişli olup tarım ve ilaçlamadan uzak, tamamen doğal bir yerdir. Burada üretilen bal oldukça kalitelidir ve İstanbul, İzmir gibi şehirlerden insanlar bu bölgeye gelerek bal alırlar. Bu bölgede 16 endemik tür bulunmaktadır. Kestane, yaban mersini, karayemiş, ıhlamur ve orman gülü gibi endemik türlerin varlığı balımızın kalitesini artırıyor." dedi.

Durmuş, küresel ısınma ve yağışların bal üretimini olumsuz etkilediğini belirterek, "Bu sene yüzde 40 veya 50 civarında bal oluştu. Önceki yılları yakalayamadık. Arıcılarımız küresel ısınmaya karşı tedbirler alıyorlar. Son yağışlar bizi etkiledi." diye ekledi.

“İşini güzel takip edenler her zaman iyi sonuç alır”

Murgul Kokolet Vadisinde Arıcılık yapan İlker Turhan, bal sağım sezonunun başladığını duyurdu. Orman Bölge Müdürlüğü ve Orman İşletmesi'ne teşekkür eden Turhan, vadideki kestane balı üretiminin her yıl ağustos ayının ilk haftasında başladığını söyledi.

Kokolet Vadisi'nin endemik bitki çeşitliliği açısından zengin olduğunu belirten Turhan, "Vadi, köy, vadinin merkezi ve yaylaların yakınlığı sayesinde arılar nektarlarını her taraftan alabiliyor. Bu da Kokolet balına farklı bir aroma katıyor." dedi.

Turhan, arıcılığın düzenli takip ve ilgi gerektirdiğini vurgulayarak, "Son 15 yıldır arıcılık yapıyorum ve kötü bir sezon görmedim. Hava şartlarına göre kestane aroması değişse de işini güzel takip edenler her zaman iyi sonuç alır." diye ekledi.

Kokolet Vadisi'nde ağırlıklı olarak kestane balı üretildiğini, yayla ve beyaz orman gülü gibi farklı bal türlerinin de elde edildiğini belirten Turhan, arıcılığın kendisi için bir tutku haline geldiğini ve tüm zamanını arılarla geçirdiğini ifade etti. "Yerinde gel, gör, al" projesiyle müşterilere yerinde görme imkanı sunduklarını anlattı.

Arıcılığın Artvin için önemli bir sektör olduğunu vurgulayan Turhan, bal ormanlarının tabeladan öteye geçmesini istediğini dile getirdi.

Turhan, “Devlet büyüklerimiz tarafından Orman vadilerinin, bal ormanlarının desteklenmesini istiyorum. Orman Genel Müdürlüğü Artvin Orman Bölge Müdürlüğümüze, İşletme Müdürlüklerimize arıcılar adına, kendi bulunduğum vadi adına teşekkür ediyorum. Gerçekten bize alan, ekipman, yol anlamında çok destek oluyorlar. Her zaman yanımızdalar.” dedi.

“Kafkas arı ırkını korumalıyız”

Emekli öğretmen Tuncay Tekeşi, 19 yıldır bu bölgede arıcılık yaptığını belirterek, "Kafkas arı ırkını koruma projesinin olduğu muhteşem bir doğaya sahip bu bölgede çalışmanın memnuniyeti içerisindeyim. Kafkas arı ırkının bozulması en büyük endişelerimizden biridir ve bu nedenle yöre arıcılarıyla ortak mücadele ediyoruz. Dışarıdan gelen kaçak arılarla da mücadele ederek, arı ırkını korumak için büyük çaba sarf ediyoruz" dedi.

Tekeşi, Kafkas arısının bölgedeki bal üretiminde ve randımanda en büyük etken olduğunu vurgulayarak, "Kafkas arasının olmadığı bu bölgede başarı da olmaz. Dışarıdan getirilen arılar bu doğaya uyum sağlayamadığı için ölüyor. Amacımız, bölgedeki arının gelişimini sağlamak ve bu sayede randıman, bal kalitesi ve ekonomik açıdan daha üst seviyelere çıkmaktır." diye ekledi.

Bölgedeki kestane ağaçlarının önemine dikkat çeken Tekeşi, "Kestane ağaçlarında kestane kanseri ve gal arısı sorunları var. Bununla ilgili Orman Bölge Müdürlüğü müthiş bir çalışma yürütmeye başladı. Bu bölgede gal arısının tespiti yapıldı. İnşallah daha iyi sonuçlar alırız." dedi.

Kestane balının kalitesine değinen Tekeşi, "Kestane balı zaten kendini ispatlamış bir üründür ve bu bölgede katkısız olduğu için en üst kalitededir" dedi.