EKONOMİ

Ayakkabı Sektöründe Hareketlilik İçin "Markalaşma" ve "Yerli Üretim" Tavsiyesi

AYSAD Başkanı Sait Salıcı, Türkiye'de markalaşma ve yerli üretime önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Yani yerli, kendi markalarımızı değerli kılarsak eski rakamlara (ihracat rakamları) mutlaka ulaşırız. Yerli ile yere basmamız gerekiyor." dedi

Abone Ol

Salıcı, dernek olarak ülkede 37 yıldır ayakkabı sektörünün gelişmesine ve kalkınmasına katkı sağlama gayretinde olduklarını söyledi.

Sektör mensuplarının aynı çatı altında birleştiği bir dernek olduklarını anlatan Salıcı, "Ayakkabı, 39 parçadan oluşuyor. Bir ayakkabının üretilmesi kolay değil ve bu 39 parçayla ilgili tüm sektör bileşenlerinin buluştuğu bir derneğiz. Ayakkabı sektörü zorlu bir süreçten geçiyor. Sektör, yan sanayisiyle beraber yaklaşık 1 milyon kişiye aş, iş, istihdam sağlıyor." ifadesini kullandı.

"Bir dönüşüme ihtiyacımız var"

Salıcı, son zamanlarda dünyanın farklı bir yöne evrildiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Bizlerin de sektör olarak nerede olmamız gerektiğini, öz gücümüzü, güçlü yanlarımızı bir şekilde tekrar dönüşüme uğratmamız gerekiyor. Dünya artık yapay zeka, diğer gelişmiş teknolojiler ve dijitalleşmeye doğru gidiyor. Ayakkabı sektörü de buna çok yatkın. Bununla ilgili gerek teknolojik anlamda gerek satış teknolojisi anlamında bir dönüşüme ihtiyacımız var."

İthale yönelim ve yüksek faizlerin üreticiyi zorladığına değinen Salıcı, iki yıl önce Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ihracat rekorunu kırdıklarını dile getirdi.

Son iki yılda yakalanan rakamın düştüğünü aktaran Salıcı, pazarları tekrar geliştirip ihracatı olması gerektiği seviyeye çıkartmaya çalıştıklarını ifade etti.

"Tüketici yerli ürüne ne kadar teveccüh gösterirse rakamlar tekrar eski haline gelir"

Sektörde küçülmeyi önlemek ve ihracatı eski rakamlara ulaştırmak için tüketiciden destek isteyen Salıcı, şunları kaydetti:

"Yapmamız gereken şey markalaşma ve yerli üretime önem verme. Yani yerli, kendi markalarımızı değerli kılarsak eski rakamlara mutlaka ulaşırız. Yerli ile yere basmamız gerekiyor. Evet, ithal de giyilsin, kullanılsın ama bu süreçte bu yerli ve milli duygusunu ayakkabı sektöründe de mutlaka kullanmamız gerekiyor. Tüketici yerli ürüne ne kadar teveccüh gösterirse rakamlar tekrar eski haline gelir. Çünkü ithal ürünler de burada üreticiyi zorluyor. O kadar nüfusa rağmen Uzak Doğu kendi markalarını koruyup, kendi ürünlerini giymeye başladı. Bunu görüyoruz. Dünya artık ulusallaşmaya doğru gidiyor, kendi duvarlarını çiziyor. İnsanlar kendi markalarını giymeye başladı. Kendi ürettikleri, yerli ve milli olan malları içselleştirip, benimseyip giymeye başladılar. Bu da çok kıymetli."