Türkiye Barolar Birliği, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına karşı Ankara Adliyesi’nden Yargıtay’a yürüyen Ankara Barosu üyesi avukatlara Anayasa Mahkemesi önünde destek verdi.
Avukatlar, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını, Ankara Adliyesi’nden Yargıtay’a ellerinde anayasa kitapçıkları, sırtlarında cüppeleri ile yürüyerek protesto etti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 Kasım Çarşamba günü Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiği yönündeki kararına uyulmamasına hükmetti. Daire, “yargısal aktivizm” yapmakla suçladığı ihlal kararı yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Daire aynı zamanda Atalay'ın milletvekilliğinin de düşürülmesi işlemlerine başlanması için kararı TBMM Başkanlığı'na gönderdi.
Artvin’de görev yapan avukatlar Yargıtay’ın almış olduğu kararı “Yargıtay Darbesi” olarak nitelendirdi. Av. Bedrettin Kalın konu ile ilgili yaptığı açıklamada “Can Atalay’ın milletvekili seçilmesinden sonra Anayasa Mahkemesi’nin almış olduğu karara göre bilindiği üzere alınan karara ülkenin tüm mahkemelerin tüm kurumların ve idarecilerin uyması gerekirken Yargıtay 3. Ceza Dairesi, haddini aşarak ve hukuksal nezakete uymayacak şekilde Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan ve aynı zamanda meclise de talimat verir nitelikte Can Atalay’ın milletvekilliği düşürülmesi kararı uygulamasını talimatını vermeye kalktı. Bu gerçekten de Yargı darbesidir. Başka ülkelerde yaşanmamış bir rezalettir. Bu tüm yaşananlar hukuk adına utanç vericidir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi tamamen siyasi bir talimatla yönlendirilmiş ve bir hesaplaşmanın sonucu olarak bu yönde karar verilmiştir” dedi.
Anayasasız bir yönetim hedeflendiğini ve alınan karar bu hedefe yönelik atılan adım olduğunu belirten Kalın, “2023 vizyonu dedikleri esasen budur ve yavaş yavaş da görmeye başlıyoruz. Bunun siyasi iktidarın tepelerindeki kişilerden alakasız olduğu düşünmek mümkün değildir. Bu planlanmış ve daha önceden karara bağlanmış, Anayasayı yok saymaya, Anayasa Mahkemesini ortadan kaldırmak için yapılan bir kalkışmadır. Hem anayasaya yönelik kalkışmadır hem de Anayasa Mahkemesine yönelik bir kalkışmadır. Dolayısıyla bu ülkenin tüm yurttaşları tepki göstermek zorundadır. Aksi takdirde hiçbir kişinin hukuk güvenliği kalmamış demektedir. Yurttaşlar olarak yargı makamlarına güveniriz elbette ama en nihayetinde en üst yargı merceği olan Anayasa mahkemesine güveniyoruz. Buna en üst düzeyde tepki göstermekten başka bir seçeneğimiz yoktur” şeklinde konuştu.
Artvin Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Barolar Birliği Kadın Komisyonu Karadeniz Bölge Temsilcisi Elif Oya Gültekin ise yaşanan süreç ile ilgili şu ifadeleri kullandı;
“Anayasa Mahkemesinin Can Atalay hakkında vermiş olduğu karara binayen Yargıtay tarafından Anayasa Mahkemesi Üyeleri hakkında suç duyurunda bulunmuştur. Bu hukuk ihlali olduğu için 81 ilin baro başkanı, TBB yönetim kurulu ve milletvekilleri tarafından aktif eylem planları oluşturulmakta. 81 ilin bora başkanları Ankara’da toplandı. Yargıtay önünde basın açıklaması ve Hukukun üstünlüğü yürüyüşü gerçekleştirildi.”
Ali Eray ÇELİK
