Aşil tendonu; alt bacağın arkasında yer alan ve baldır kasını topuk kemiğine bağlayan, vücuttaki en büyük tendondur. Oldukça büyük bir yüke karşı koyabilme kapasitesine sahip bu tendonun zorlanmalar sonucu zedelenmesi ya da kopması halinde aşil tendonu kopması meydana gelir. Bu kopma, ayak ve ayak bileği fonksiyonlarında ciddi kayba yol açtığı için tedavi gerektiren bir durumdur. Aşil tendonu kopması, çoğunlukla sporcularda görüldüğü düşünülse de ani bir zorlanma ya da aşırı esneme sonucu yaş ve cinsiyet fark etmeksizin her bireyin başına gelebilir.
Aşil tendın rüptürü hakkında konuşan Fizyoterapist Berkant Ketenci, aşil tendonu büyüklüğü ve dayanıklığı sebebiyle yaralanması zor göründüğünü ama kuvvet gerektiren aktiviteler esnasında yaralanmaları çok sık karşılarına çıktığını söyledi.
Aşil tendonu, Ayak bölgesi yapısı ve görevleri sebebiyle sıkça travmalara maruz kaldığını belirten Ketenci, “Günlük rutinlere bağlı, çok kullanım ya da ani yük bindirmek gibi durumlarda da Aşil tendon rüptürü ile karşılaşmaktayız” ifadelerini kullandı.
Aşil tendonu, yoğun lifli yapısı sayesinde oldukça dayanıklı bir tendon olduğunu belirten Ketenci, “Ayağımızı aşağı doğru ( Gaza basma hareketi-Frene basma hareketi) hareket ettirmemize yardımcı olan bu yapı özellikle sıçrama, ani hızlanma, ani durma, ani yön değiştirme gibi patlayıcı kuvvet gerektiren aktiviteler esnasında oldukça aktif çalışmaktadır” dedi.
Aşil tendonu rüptürü belirtilerini anlatan Ketenci, “Muayene, hastanın yaralanma esnasında tendon bölgesinden patlayıcı tarzda ses geldiğini belirmesi, bilek çevresi yoğun ağrı ve şişlik, ayağa yük verememe, yürüyememe gibi şikâyetler tanı koymak için çoğunlukla yeterli olurken gerekli durumlarda MR gibi görüntüleme yöntemlerinden de faydalanılmaktadır” İfadelerini kullandı.
Aşil tendon yaralanmaların nasıl tedavi edildiğini anlatan Ketenci, “Tendonda ki yırtığın boyutuna, hastanın günlük aktivite düzeyine, hastanın yaşı ve kilosuna bağlı olarak tedavi modaliteleri çeşitlilik göstermektedir. Ameliyat gerektiren durumlarda tendondaki yırtık dikilip ardından zaman kaybetmeksizin fizik tedavi sürecine başlanırken çoğu tendon rüptüründe ameliyatsız direk fizik tedavi başlanmaktadır” dedi.
Fizik tedavi sürecinde temel amacın ağrı ve ödemi azaltırken hareket kabiliyetini artırıp günlük yaşama ve spora dönüşü hızlandırmak olduğunu belirten Ketenci, “Bu amaç doğrultusunda fizyoterapist eşliğinde uygun manüel terapi teknikleri ve kişiye özgü planlanmış egzersiz programları fizik tedavi süreci ve günlük yaşama adaptasyon açısından son derece önemli olmaktadır. Detaylı bilgi ve değerlendirme için ofisimi ziyaret edebilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim” şeklinde konuştu.
Ayşe ÖZDER