ARTVİN

Artvinli Olmayanlara Artvin’i ve Artvinlileri Sorduk

Artvin, doğası, kültürü ve misafirperver insanlarıyla tanınan, Türkiye'nin en yeşil ve doğal güzelliklerle dolu Karadeniz’in saklı cenneti olarak biliniyor.

Abone Ol

Dağlar, yaylalar, ormanlar ve akarsular ile çevrili olan Artvin, doğa severler için adeta bir cennet olarak karşımıza çıkıyor.

Karçal Dağları, Kaçkar Dağları, Şavşat Karagöl ve Borçka Karagöl gibi doğa harikaları, şehri ziyaret edenlerin mutlaka görmesi gereken lokasyonlar arasında yer alıyor.

Artvin'de her yıl düzenlenen Kafkasör Kültür ve Sanat Festivali, bölgenin kültürel kimliğinin önemli bir parçası.

Artvinliler, misafirperverlikleri ve samimiyetleri ile biliniyor. Şehre gelen misafirler, sıcak karşılanır ve Artvin'in güzelliklerini keşfetmeleri için yardımcı olunur. Artvinliler, sosyal hayatın içinde aktif olarak yer alır ve toplumsal olaylara karşı duyarlılar. Sivil toplum örgütlerinde, sendikalarda ve sosyal sorumluluk projelerinde aktif olarak rol alıyorlar.

Artvin, doğa güzellikleri kadar zorlu doğa koşullarıyla da biliniyor. Dik yamaçlar, yoğun ormanlar ve sert kış şartları, burada yaşamayı zaman zaman zorlaştırıyor. Ancak, bu zorluklar aynı zamanda bölge insanının dayanıklılığını ve doğaya uyum sağlama becerisini de ortaya koyuyor.

Peki, Artvinli olmayanlar Artvin ve Artvinliler hakkında ne düşünüyor?

Samsunlu olan Volkan Erdil, Artvinlileri sıcakkanlı ve girişken özellikleri ile tanıdığını söyledi.

Artvin’in kültürüne sahip çıkan insanların olmasının çok önemli ve değerli olduğuna değinen Erdil, "Artvin’e 5-6 kere gittim ve son 3-4 yıldır da boğa güreşlerine Kafkasör’e gidiyoruz. Boğa güreşleri festivalini çok seviyorum ve oradaki kültürü yaşamak hoşuma gidiyor. Artvinli arkadaşım Melih Bey ile birlikte bu yıl da inşallah gideceğiz.” dedi.

Coğrafi koşulları nedeniyle Artvin’de yaşamanın zorlukları olabileceğine vurgu yapan Erdil, “Biz Artvin’e yılda 2-3 gün misafir olarak gittiğimiz için muhtemelen bizi güzel yerlerde gezdiriyorlar, konaklatıyorlar ve ağırlıyorlar. Bu yüzden de Artvin benim aklımda çok güzel bir yer olarak kalıyor. Tabii ki, doğa şartlarından dolayı orada yaşamın zorlukları var. Ama ben dışarıdan biri olarak Artvin’i çok seviyorum; insanları çok sıcak ve samimi.” diye konuştu.

Artvinlilerin sendikal ruhunun da gelişmiş olduğunu gözlemlediğini belirten Erdil, “Artvin ile ilgili benim aklıma ilk gelen özellik inanılmaz girişken insanlar ve sivil toplum örgütlerinde, kuruluşlarda, sendikalarda muhakkak yer alıyorlar. Ben aynı zamanda eğitimciyim ve Samsun’daki eğitim sendikalarının yönetimlerinde hepsi aktif olarak görev alıyor. Melih Bey ile 30 yıllık bir dostluğumuz var ve sendikal olarak buradaki en son yerel seçimlerde Artvinlilerin siyasete etkisini biliyorum. Sadece çevremle ilgili değil, gerçekten Artvinliler deyince hemen bir sivil toplum örgütü veya kuruluşu aklıma geliyor. Çok sosyal insanlar, eğlenmeyi biliyorlar ve yöresel danslarını izlemek çok güzel." ifadelerini kullandı.

Taner Doğangüneş ise tanıdığı tüm Artvinlilerin sıcakkanlı olduğuna işaret ederek şunları söyledi:

“Her yerin illaki iyi ve kötü insanı vardır. Bir yerde kötü insan var diye herkesi genellemek doğru değildir. Benim tanıdığım Artvinlilerin tamamı çok sıcakkanlı samimi insanlar. Artvin insanı oldukça misafirperver ve samimi. Bunun dışında Artvinlilerle ilgili en çok dikkatimi çeken şey, toplumsal olaylara ve sosyal sorumluluk projelerine olan ilgileriydi. Arkadaşlarımın çoğu aktif olarak sivil toplum örgütlerinde yer alıyorlar ve topluma fayda sağlamak için sürekli bir çaba içindeler. Bu da Artvinlilerin ne kadar duyarlı ve bilinçli insanlar olduğunu gösteriyor. Eğlenceye düşkün, dans etmeyi ve müziği seven bir yapıları var. Artvinliler deyince aklıma sıcak, samimi, misafirperver ve sosyal insanlar geliyor.”