215 şair ve yazarı bir araya getiren, yaşayan şair ve yazarlar yanı sıra, yerelliği geride bırakarak Türk Halk Edebiyatının değerleri arasına girmiş bulunan Huzuri, Efkâri, Deryami gibi Artvinli 49 ünlü halk şair ve ozanının da kısa öz geçmişleri ve bir iki eserini bu kitapta bir arada yer alıyor.
AKSU Yönetim Kurulu Üyesi Şair Oktay KÖSE kitapla ilgili şu açıklamayı yaptı;
“Her Artvinli ve Artvin severinin elinin altında ve kütüphanelerinde bulunması gereken bir eserle tekrar merhaba dedik.
Bir gönül birliğinden, bir kültür ortaklığından, yaşadığı çağa tanıklık eden kalem ustalarının birliğinden, yüreği güzel, duyguları tertemiz, kalemlerinden sevgi, ezgilerinden özlem, hayranlık, geleceğe umut dökülen bir oluşumdan bahsedeceğim.
Geçmişi 4 yıl öncesine dayanan ama sanki bir asırdır birlikteymişler gibi yolda birlikte yürüyen, yaklaşık 350 ye yakın şair yazar, televizyoncu, radyocu, gazeteci, program yapımcısı, sunucu, ve sanatçılardan oluşan AKSU’dan bahsettiğimi daha ilk paragraftan birçok gönül dostum anlamıştır zaten.
Bu süreçte İMECE usulü 24 kitap 3 antoloji (Seçki) çıkarmış olan Türkiye’nin belki de bu alanda tek örneği AKSU’muzdan bahsediyorum. Bu serüvende yol arkadaşımız olup, grup çalışmalarının dışında çıkarılan onca eseri de saymıyorum.
Artvin nüfusunun yoğun olduğu illerde kültür ve sanat etkinlikleri düzenleyen, etkinliklere destek veren, sosyal yaşamda her alanda (yardım ve destek programları) mutlaka lokomotif görevi gören veya etkin olarak samimi çalışmalarıyla katkı sunan AKSU’muzdan bahsediyorum.
Özellikle STK’ların bir sıçrama tahtası gibi kullanıldığı bir dönemde sadece şu anki zaman diliminde, her türlü siyasi ve maddi çıkar kaygısı gütmeden, günlük hayatı birlik ve beraberlik içinde yaşayarak anlamlı kılmaya çalışan, kültür ve sanat anlamında gelecek kuşaklara eserler bırakma azminde olan, sosyal hayat içerisinde maddi manevi sıkıntılar yaşayan insanlığa biraz olsun destek olmaya çalışan AKSU’muzdan bahsediyorum.
Mensubu bulunduğumuz toplumumuzun acısıyla acılanan, kaygısıyla kaygılanan, üzüntüsüyle üzülen, sevinci ile sevinen ve bu ahvali kağıda döken AKSU’muzdan bahsediyorum.
Bu oluşumun içinde kendilerine rol biçen ve sorumluluk alan değerli yüreklerin bu yolculukta, yolda çelme takanların olabileceğini, kendi egoları yüzünden yapılan güzelliklere gölge düşürmek isteyenlerin olabileceğini bilen AKSU’muzdan bahsediyorum.
Bir fıkra vardır, belki bilenleriniz bulunacak aranızda. Bir zindanın içinde onlarca kuyu vardır. Her kuyunun içinde bir milletten, ırktan insanlar vardır, her kuyunun başında birde zebani vardır. Ama kuyunun birinin içinde insanlar olmasına rağmen kuyunun başında zebani yoktur. Merak eder sorarlar zindancı başına, bu kuyunun zebanisi nerde diye. Zindancı başı bu kuyunun zebanisi kuyunun içindedir. Onlar kimsenin yukarı çıkmasını istemez, birbirlerini çekerler aşağıya. Ayrıca zebaniye gerek yoktur der.
Kıssadan hisse; gelin bir olalım, diri olalım, bir birimize omuz verelim ve bu yolda kaza yapmayalım. Tökezleyen olursa koltuklayalım ve yürütelim.
Biz dağda kurt var diye koyun saklamaktan vazgeçmeyenlerden olmalıyız.
Çiyanı var diye meyve ağacı dikmekten vazgeçmeyenlerden olmalıyız.
Biz dikeni var diye gül yetiştirmekten vazgeçmeyenlerden olmalıyız.
Bu dünyayı yok olmaktan kurtaracak olan sevgidir, o da bir birimizi sevmekle başlayacak.
Kısa sürede bu kadar güzel işler yapan bu kalem ustalarına, gönül dostlarına, bize kör sağır ve dilsiz olan hayata karşı gözümüz, kulağımız, dilimiz olan bu cesur insanlara destek olalım.
STK’larımız, iş insanlarımız, yerel yöneticilerimiz arkasında hiçbir farklı niyet aramadan AKSU’ya destek vermeli ve kendi adıma bunu beklediğimizi ve bu desteği hak ettiğimizi düşünüyorum.
Bu meyanda bu güzel çalışmalardan dolayı AKSU yönetimi ve tüm üyelerini, destek veren tüm gönül dostlarını kutluyor her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”
Haber Merkezi