ARTVİN

Artvin’in saklı tarihi ortaya çıkıyor

Gevhernik Kalesi ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılarının saha faaliyetleri tamamlanarak elde edilen bulguların tasnifi için laboratuar çalışmasına başlandı

Abone Ol

Karadeniz'in ender bölgelerden biri olan Artvin'in Ardanuç ilçesindeki Gevhernik Kalesi ve çevresinde yürütülen arkeolojik kazılarının bu yılki saha çalışması tamamlandı.

Orta Çağ ve Osmanlı İmparatorluğu döneminin önemli idari, ticari ve kültürel merkezlerden biri olan Adakale’de Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen kazı çalışmalarında bölge tarihini ortaya çıkarma hedefleniyor.

Orta Çağ'da hüküm süren Gürcü Krallığı ve Osmanlı döneminde ilçe merkezi olarak kullanılan bölgede, kilise, cami, hamam ve çeşme gibi önemli yapıların yanı sıra iş yerleri ve konaklama alanlarına ait kalıntılar da bulunuyor.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doçent Doktor Osman Aytekin'in başkanlığındaki ekip, 21 Haziran tarihinde yeniden başladığı alan çalışmalarını 1 Eylül’de tamamladı.

Saha çalışmasının ardından laboratuar analizlerinin ekim ayının sonuna kadar devam edeceğini söyleyen kazı başkanı Osman Aytekin, bu yıl Gevhernik Kalesinde şadırvan, kale hamamı ile iç kalenin alt kısmında yer alan sarnıç kalıntıları üzerindeki çalışmalar yapıldığını söyledi.

Bölgedeki çalışmalardan bahseden Aytekin, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ardanuç Adakale’deki arkeolojik kazı çalışmaları Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu Başkanlığının destekleriyle ve yöredeki kurumların lojistik destek sağlanması sürecinde 2021 yılında başlatıldı ve bu sene üçüncü yılımızı doldurmak üzereyiz. Burası 2 bölümden oluşuyor. Kent bölümü yaklaşık 60 dönümlük bir yerleşim alanı ve surlarla çevrili bir alandı tabi günümüzde surların önemli bir kısmı yıkılmış, sadece yer yer izlerini izlemek mümkün.” dedi.

Burada yürütülen kazı çalışmasının Türkiye’deki en önemli kazılar arasında yer aldığını kaydeden Aytekin, 3 yıllık çalışma sürecinde elde edilen bulgulardan bahsederek, “2021 yılındaki çalışmada İskender Paşa hazinesinde bulunan türbelerde çalışmıştık.  Türbelerde kimin metfun olduğunu netleştirdik. Şimdi de düzenlemeye ihtiyacı var onunla ilgili çalışmaları sürdüreceğiz. 2022 yılında da kent kilisesi olarak nitelendirdiğimiz ve 9’uncu yüzyıldan kaldığı tespit ettiğimiz kiliseyle ilgili çalışma yaptık ve kiliseyi tanımlanabilir şekliyle ortaya çıkardık. Bu yıl içerisinde 21 Haziran 2023’te başladık ve halen devam ediyor. 11 kişilik bilimsel heyetle şadırvan, hamam ve bir de ne olduğu başlangıçta belli olmayan iç kalenin güney eteğinde yer alan ve daha sonraki çalışmalarımızda şarnıç olduğunu netleştirdiğimiz sarnıçta çalışma yaptık.” diye konuştu.

İskender paşa caddesi olarak bilinen Adakale’nin Osmanlı döneminin bölgedeki en önemli yerleşim alanlarından bir tanesi olduğunu aktaran Aytekin, “Osmanlılar bölgeye geldiği zaman ilk İslam eserlerini cami, medrese, hamam, çeşme ve konakları burada yaptırdılar. İlk Osmanlı camisi Çerkez İskender Paşa tarafından Ardanuç Adakale’de daha öncesinde var olduğu söylenen temeller üzerinde 1553 yılında tamamlandığını tespit ettik. Tabii bunlarla ilgili vakıf kayıtlarımız var. Bu yerleşmenin önemlilerinden bir tanesi de hemen kale girişindeki giriş burcu üzerinde Kanuni Sultan Süleyman’a ait ve 1563 tarihini taşıyan kitabenin varlığıdır. Bu kitabe Artvin ilçelerindeki Osmanlı dönemini belgeleyen en erken ve hala yerinde özgün olarak duran kitabelerden bir tanesi dolayısıyla somut belgelerle tarihi dokuyu, geçmişi aydınlatabilmek açısından bu tür çalışmaların ne kadar gerekli olduğu anlaşılıyor. Böylelikle geçmiş dönemde gelecek bugünkü dönem arasındaki değişim farkının nerelerden kaynaklandığını, geçmişte ne tür bir mimari yapılaşma veya ekonomik durumda olduğumuzu belgeleme açısından somut verilerle karşılaştırma imkanı buluyoruz. Kendi içerisinde bu karşılaştırma Anadolu’nun diğer yerleriyle çağdaş olan yerleşim yerleriyle karşılaştırıyoruz.” diye konuştu.

Bölgede defineciler tarafından yapılan kaçak kazılar nedeniyle kalıntıların az olduğunu dikkat çeken Aytekin, “Taşınabilir kültür varlıkları dönemine göre etütlük ve envanterler diye 2 gruba ayrılıyor. Envanterlik buluntular Şavşat kalesine nazaran çok az buluntu geliyor çünkü kent çok değişime uğramış. Etütlük olarak özellikle seramik, cam ve metal malzeme olmak üzere o dönemde kullanılan çeşitli parçalar ele geçiyor. Tabii defineciler bizden önce çalışmadık ve bakmadık yer bırakmamışlar ama biz biraz daha temele indiğimizden dolayı farklı şeyler bulabiliyoruz. Mesela bu sene sarnıçta yaptığımız kazı çalışmalarında sapa sağlam bir gülle bulduk. Onun da kaleye saldırı yapıldığını, muhtemelen Osmanlı dönemine ait olduğunu tanımladık.” ifadelerini kullandı.

Kazıdan elde edilen kültür varlıklarının artık Artvin’de sergileneceğini belirten Aytekin, “Geçen yıl Artvin’de müze müdürlüğü kuruldu. Bundan önce Şavşat’ta yaptığımız kazılarda eserleri Rize müzesine götürdük. Artık bizim müze binamız olmasa da müdürlük olduğu için buradaki müzeci arkadaşlara teslim ediyoruz. Bu bizim çalışmalarımızı daha da kolaylaştırdı ve ileride müze müdürlüğü kurulduğu zaman bizim bölgeden gitmiş çeşitli müzelerin envanterinde olan taşınabilir kültür varlıklarını yine Kültür ve Turizm Bakanlığının izinleriyle yerine gelerek Artvin’de geçmişini anlatan bir müzeye sahip olacağı müjdesi bizi çok sevindiriyor, duygulandırıyor.” şeklinde konuştu.

Gelecek yıl yapılacak olan saha çalışmasının iç kale bölgesinde yoğunlaşması planı olduğunu aktaran Aytekin, açıklamasında şunları da söyledi: “Buluntuların tasnif edilmesi, tanımlanması ve daha sonra da müze müdürlüğüne teslimi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Gerekirse konservasyon da yapılması gerekiyor bu tür eserlerde ama o tür büyük eserlere veya çok önemli eserlere rastlayamadık. Yine bizim açımızdan dönemsel özellikler taşıyan özellikle hamam yapısında hamamla ilgili çeşitli verilere ulaştık.  Gelecek yıllarda da Haziran ayında başlayarak yine 4 aylık bir süreçte Ekim ayının sonuna kadar çalışmalarımızı sürdürmek istiyoruz. Özellikle gelecek sene iç kaleye çıkmak istiyoruz, içkale orta çağ döneminden sonra kullanılmamış. İç kaleye çıkabilmek için yeni bir merdivene ihtiyaç var. Bununla ilgili önemli projelerden bir tanesi de iç kaleye çıkışın sağlanabilmesi için yine kazı başkanlığımız tarafından hazırlatılan ve Kültür Turizm Bakanlığımız tarafından desteklenen asansörlü çıkış merdiveni onun da hemen hemen teknik konuları bitti. Şimdi sadece uygulama aşamasına gelmiş bulunuyoruz.

Projemizle gerçekleştiği zaman gelecek yıl yukarıda özellikle kilise, yönetim binası, sarnıç gibi yapılar var ve özgün değerlerini de koruduğunu düşünüyoruz. Çünkü herhangi bir yapılaşma olmamış. Dolayısıyla orada en az 5 yıllık bir çalışma programını yürütülerek ortaya çıkarılması düşünülüyor. Tabii bu bölge içerisinde özellikle İskender Paşa Caddesi eğer istimlak edilir ise onun üzerindeki taşınmaz kültür varlıklarını özgün temellerinin çıkarılması açısından da bizim kazı başkanlığımız desteklerini verecektir. Böylece Ardanuç hem orta çağ açısından hem de Osmanlı dönemi açısından bir destinasyon merkezi olma yolunda ilerlemektedir.”

Hikmet BAŞAR