Artvin’in yüzde 71’inin maden sahası haline getirilmesi, halkın her köşede direnişe geçmesine neden oluyor. Artvin’in farklı ilçelerinde maden projeleri ve HES, RES, JES gibi enerji yatırımlarına karşı yıllardır süren direnişlerin sembolü haline gelen isimlerden biri de Reşit Kibar oldu.
3 Eylül Salı günü Cankurtaran bölgesinde ağaç kesimine karşı koyarken katledilen Kibar’ın ardından, Hopa başta olmak üzere Artvin’in her ilçesinden yükselen "Biz direnmeyi iyi biliriz. Katledilen arkadaşımızın hesabını soracağız" sesleri, maden projelerini yöneten sermaye gruplarına karşı verilen mücadelenin ilk elden mesajı oldu.
Artvin, 525 maden sahasına sahip olmasının yanı sıra ülkede suç oranının en düşük olduğu, okuma yazma oranının ise en yüksek olduğu kentlerden biri. Ancak, maden projelerinin genişlemesi ve şirketlerin bölgeyi adım adım ele geçirmesi, Artvin’i çevresel felaketlerle karşı karşıya bırakıyor.
Özellikle Yukarı Maden Köyü’ndeki maden sahasının kapasitesinin 8 bin 600 hektara çıkarılması, en ufak bir yağmurun bile felakete dönüşmesine neden oluyor. Ardanuç’ta 20’yi aşkın taş ve maden ocağına karşı devam eden davalar, halkın bu projelere karşı verdiği hukuki mücadelenin de bir göstergesi.
Son dönemlerde Artvin’de yaşanan maden karşıtı hareketlilik, Cerattepe Direnişi’yle hatırlanıyor. 2011 yılında HES projelerine ve çay tarımı politikalarına karşı başlatılan protestolarda polis müdahalesi sonucu hayatını kaybeden Metin Lokumcu, Artvin’de çevre mücadelesinin simgesi haline gelmişti. Cerattepe’de 245 gün süren direniş ise sadece Artvin’de değil, ülke genelinde çevre mücadelesinin sembollerinden biri oldu. "Cerattepe’nin üstü altından değerlidir" sloganı, Türkiye’de Kazdağları’ndan Fatsa’ya kadar pek çok çevre mücadelesine ilham verdi.
Bugün ise Artvin’in dört bir yanında benzer mücadeleler sürüyor. Arhavi’de Cengiz Holding’e verilen 9 yeni maden projesi halkı ayağa kaldırırken, Borçka, Murgul ve Hopa’daki doğa tahribatları devam ediyor. Şavşat’ta kurulan RES projelerinin yarattığı manyetik sorunlar, orman yangınları ve hayvan popülasyonundaki düşüş, doğa üzerindeki baskıyı daha da artırıyor.
Artvin Valiliği’nin 2023 Çevre Raporu’nda yer alan verilere göre, sadece son bir yılda ÇED kararı olmadan 10 maden açıldı. AKP hükümetinin sermaye gruplarına verdiği geniş yetkilerle Artvin’deki maden projeleri hızla artarken, halk bu rant düzenine karşı direnmeye devam ediyor.
Artvin halkı, doğasına, yaşam alanlarına ve ormanlarına sahip çıkarak yıllardır sürdürdüğü dayanışma ve örgütlü mücadele ile geleceğini savunmaya devam ediyor. Reşit Kibar’ın katledilmesi, Artvin’in direniş tarihinde yeni bir sayfa açarken, halkın doğaya sahip çıkma mücadelesi kararlılıkla sürecek gibi görünüyor.