Olayın yaşandığı bölgenin jeolojik özelliklerine dikkat çeken Yavuz, “Kaya düşmesi doğal olarak paniğe yol açmıştır. Her ne kadar mevcut yapılarda ciddi bir olumsuzluk gözlemlenmemiş olsa da, ileride yaşanabilecek tehlikelerin önlenmesi için şev destek projeleri başta olmak üzere gerekli mühendislik çalışmalarının yapılması zorunludur.” ifadelerini kullandı.
Yavuz, Artvin’in Alp-Himalaya orojenik kuşağı üzerinde yer aldığını ve heyelan, kaya düşmesi ve zemin yenilmeleri açısından oldukça yüksek risk taşıdığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Artvin son derece dik ve engebeli bir arazi yapısına sahip. Yamaç eğimlerinin yüzde 80-90’lara ulaştığı alanlarda yerçekimi etkisiyle kütle hareketleri kaçınılmaz hale geliyor. Bölge, heyelana duyarlı ve ayrışmış kayaçlardan oluşan Üst Kretase yaşlı Çağlayan Formasyonu üzerinde yer almakta. Bu kayaçlar suya maruz kaldığında mukavemetini hızla kaybediyor. Ayrıca Karadeniz’in sert ve yağışlı iklimi, ani yağışlar ve kar erimeleri zemin içindeki boşluk suyu basıncını artırarak heyelanları tetikliyor.”
Depremlerin de önemli bir tetikleyici unsur olduğuna dikkat çeken Yavuz, Artvin’in tektonik olarak aktif bir bölgede bulunduğunu vurguladı:
“Depremler sırasında meydana gelen titreşimler, zemin ve kaya kütlelerinde gerilme birikimlerini serbest bırakır. Eğimli ve gevşek zemin yapısına sahip Artvin’de bu sarsıntılar büyük kaya parçalarının kopmasına yol açabilir. Bu nedenle mikroskobik düzeyde zemin analizi ve düzenli izleme çalışmaları büyük önem taşımaktadır.”
Yavuz, Cerattepe’deki maden faaliyetlerinin de kontrolsüz yürütülmesi halinde heyelan riskini artırabileceğine dikkat çekerek, şu uyarılarda bulundu:
“MTA’nın 1998 tarihli raporunda da belirtildiği üzere Artvin, heyelan açısından riskli bir bölgedir. Patlatmalı madencilik operasyonları, mevcut fayların hareketlenmesine neden olabilir. Cerattepe’deki madencilik faaliyetleri mutlaka denetlenmeli; patlatma zamanı, şarj miktarı, kazı derinliği ve titreşim etkileri düzenli olarak ölçülmelidir. Küçük ölçekli yer sarsıntıları bile tetikleyici rol oynayabilmektedir.”
Son olarak Artvin’de afet risklerinin azaltılması için yapılması gereken önlemleri sıralayan Yavuz, şu önerilerde bulundu:
“Artvin genelinde mikro bölgeleme çalışmaları yapılmalı, erken uyarı sistemleri kurulmalı, sarsıntı sonrası zemin analizleri rutin hale getirilmelidir. Yerleşim ve ulaşım projelerinde jeoteknik etüt zorunluluğu titizlikle uygulanmalı ve sıkı biçimde denetlenmelidir.”




