Artvin Devlet Hastanesi’nde kardiyoloji kliniğinde bulunan anjiyografi laboratuvarında, kalp hastalarının yaşam kalitesini arttıran ve ritim bozukluğu ilişkili ölümleri azaltan kateter ablasyon işlemlerinin yapılmasına başlandı.
Artvin Devlet Hastanesi’ne yaklaşık 6 ay önce atanan Uzman Doktor Yakup Yunus Yamantürk, aritmi hastası olan vatandaşlara invaziv olarak tanı ve tedavi işlemlerine başladı.
Kalp hızı düşük/uyarı çıkarma kabiliyetini yitirmiş kalbe sahip vatandaşlara tedavi şansı sunan kalp pili implantasyonu işlemi artık Artvin Devlet Hastanesi’nde rutin işlemler arasında yerini aldı. Buna ek olarak Uzman Dr. Yamantürk Artvin Devlet Hastanesi’nde daha önce uygulanmayan invaziv elektrofizyolojik çalışma ve taşiaritmilerin kateter ablasyonu işlemi ile beraber Artvin’deki tüm aritmi hastalarının tedavi edilmesini amaçlıyor.
Dr. Yamantürk, kalp ritim bozukluklarından supraventriküler taşikardi grubundaki aritmilerin tedavisinde kullanılan kateter ablasyon işlemleri hakkında Gündem Artvin İnternet Haber Sitesi muhabirine açıklamalarda bulundu.
Supraventriküler taşikardi (SVT) ne olduğunu ve belirtilerinin neler olduğunu açıklayan Yamantürk, “SVT, kalbin üst odacıklarından (atriyumlar) kaynaklanan hızlı kalp ritmi ataklarıdır. Bu durum, kalbin normalden daha hızlı ve düzensiz çalışmasına yol açar. En sık görülen belirtiler arasında çarpıntı hissi, baş dönmesi, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve nadiren bayılma yer alır. SVT genellikle aniden başlar ve birkaç saniyeden birkaç saate kadar sürebilir.” dedi.
SVT'nin tedavisinde kateter ablasyonun ne olduğunu ve nasıl uygulanacağını açıklayan Yamantürk, “Kateter ablasyon, SVT'nin tedavisinde etkili ve kalıcı bir yöntemdir. Bu prosedürde, kalbin ritim bozukluğuna neden olan anormal elektrik yolları, radyo dalgaları (RF ablasyon) veya kriyoterapi (soğutma) ile yok edilir. İşlem, kasık veya boyun bölgesinden damarlara yerleştirilen ince kateterlerle yapılır ve genellikle birkaç saat sürer. İşlem sonrası hasta kısa sürede günlük hayatına dönebilir.” şeklinde konuştu.
"Bu tedavi Artvin’de artık mümkün"
Yamantürk, “Artvin'de ilk kez supraventriküler taşikardiler için kateter ablasyonu başlattık. Amacımız, hastalarımızın tedavi için büyük şehirlere gitmek zorunda kalmadan bu hizmeti yerel olarak almasını sağlamaktır. Gelişmiş ekipmanlarımız ve deneyimli ekibimizle, bu işlemi güvenle uyguluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kateter ablasyonun genellikle güvenli bir işlem olduğuna ve başarı oranının oldukça yüksek olduğuna dikkat çeken Yamantürk, “Ancak her tıbbi işlemde olduğu gibi, minimal riskler mevcuttur. Bunlar arasında kanama, enfeksiyon veya nadiren kalpte hasar, tromboembolik olaylar gibi durumlar sayılabilir. Bu riskler, işlem öncesi detaylı değerlendirme ve deneyimli bir ekip tarafından en aza indirilir.” dedi.
“Bu işlemden sonra SVT’nin tamamen iyileşecek”
Yamantürk, “Kateter ablasyon işlemi sonrası SVT'li hastaların %90-95’inde tamamen iyileşme sağlanmaktadır. Özellikle uygun hastalarda bu yöntem, ilaç tedavisine göre çok daha kalıcı ve etkili bir çözüm sunar.” şeklinde konuştu.
Artvin’de daha kompleks işlemlerin yapılması mümkün olduğuna değinerek, “Artvin’de başlattığımız bu girişim sadece başlangıç. Şu anda daha çok SVT gibi nispeten daha basit mekanizmalı ritim bozukluklarına odaklanıyoruz, ancak bu alandaki bilgi ve deneyimimiz arttıkça daha karmaşık durumların, örneğin atriyal fibrilasyon, ventriküler taşikardi gibi daha ciddi ritim bozukluklarının da tedavisini buraya taşımayı hedefliyoruz. Bunun için modern tıbbi teknolojiler, eğitim programları ve yerel sağlık personelimizin desteği kritik öneme sahip.” ifadelerini kullandı.
Atriyal fibrilasyon veya ventriküler taşikardi ablasyonunun Artvin’de yapılabilmesi hakkında ise “Şu an için bu işlemler büyük şehirlerdeki referans merkezlerde yapılıyor. Ancak, Artvin'de bu tür işlemleri de uygulayabilmek için hem altyapı yatırımlarını hem de ekipman geliştirmelerini planlıyoruz. Kateter ablasyonun bu daha kompleks türleri, ciddi komplikasyon riski taşıyan hastalarda hayat kurtarıcı olabiliyor. Gerekli teknolojik donanım ve uzmanlaşmış ekip desteğiyle Artvin’de bu tür ileri işlemleri uygulamak mümkün olabilir. Tabi hastanemizin henüz tam anlamıyla 3. Basamak Hastane sınıfında sayılmaması nedeniyle bazı kompleks ablasyonların yapılması hususunda önemli bir engel mevcut. Umarım bu engelin aşılması için gerekli adımlar atılabilir.” dedi.
Gelecekte Artvin'de elektrofizyoloji alanında ne tür yenilikler beklenebileğiyle ilgili olarak, “Planlarımız arasında sadece ablasyon işlemleri değil, hali hazırda rutin işlemler arasına soktuğumuz ve artık şehir dışı hastaların da başvurduğu kalp pilleri, implante edilebilir kardiyoverter defibrilatörler (ICD) ve kardiyak resenkronizasyon terapisi (CRT) gibi ileri cihaz tedavilerine İleti Sistemi Pacing teknolojisini kullanan ve kalbin fizyolojik/doğal ileti sistemini en iyi şekilde taklit eden ve düzelten yeni kalp pillerini de eklemeyi düşünüyoruz. Bu yenilikler, kalp hastalıklarıyla mücadelede Artvin’i bir referans merkezi haline getirebilir.” ifadelerini kullandı.
Hastalara düşen görevi anlatan ve erken tanının önemine değinen Yamantürk, “Kalp ritim bozukluklarında erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Belirtileri hafife almayıp bir kardiyoloji uzmanına başvurmanız, tedavinizin başarı şansını artırır. Kateter ablasyon gibi işlemler çoğu zaman semptomlar ilerlemeden yapılırsa daha etkili olur. Ayrıca, sağlıklı yaşam alışkanlıkları benimsemek ve düzenli kontroller yaptırmak da ritim bozukluklarının önlenmesine katkıda bulunur.” dedi.
Kateter ablasyonu yöntemiyle SVT dışında hangi ritim bozuklukları tedavi edilebileceğini açıklayan Yamantürk, “SVT dışında sık atriyal ekstra vuru, atriyal flutter, atriyal fibrilasyon, atriyal taşikardi Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu ve Sık Ventriküler ekstra vuru/Ventriküler Taşikardi gibi ritim bozuklukları da kateter ablasyon ile tedavi edilebilir. Merkezimizde şu ana kadar 1 Atriyal Flutter, 2 de SVT hastasına başarılı biçimde ablasyon işlemi uyguladık. Gelecek hafta 1 tane WPW sendromu hastasına işlem uygulamayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Bu işlemlerin hastaların yaşam kalitesini nasıl etkilediğine değinen Yamantürk, ritim bozukluklarının tedavisi, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdığını belirtti. Çarpıntı, nefes darlığı, bayılma gibi belirtilerin ortadan kalktığında kişiler günlük aktivitelerine daha rahat dönebileceklerini, daha ileri ritim bozukluklarının tedavisinde ise sadece yaşam kalitesinin değil, aynı zamanda yaşam süresinin de ciddi şekilde uzayacağını aktardı. Artvin'de bu tedavileri sunmanın, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından büyük bir fark yaratacağını söyledi.