Bu düzen; kentin fiziksel, sosyal yapısı, ekonomik gelişmesi, demografik yapısı dikkate alınarak farklı disiplinlerle bir arada çalışarak gelecekteki bölgesel rolü, nüfus ve ekonomik yapısına ilişkin tahmin ve hedefler belirlenerek sağlanır. Hopa’da 2018 yılından itibaren Artvin, Rize ve Erzurum bölgelerinde hizmet veren Şehir Plancısı Aycan Ayçiçek, Artvin’in şehir planlaması hakkında açıklamalarda bulundu.
İmar uygulaması hakkında bilgi veren Ayçiçek, “İmar planı hazırlıktan sonra belediyeler planı uygulamak için imar programları hazırlar. 3194 sayılı imar kanununa göre belediyeler imar planı yürürlüğe girdikten sonra en geç 3 ay içerisinde imar planını uygulamak üzere 5 yıllık imar programı hazırlar. Bu neticede imar programları hazırlandıktan sonrakamu hizmetine tahsis edilen alanlar bu kuruluşlara bildirilir. Bu kuruluşlar imar programı süresi içerisinde bu alanları kamulaştırır. İmar kanunun 18. Maddesine göre imar planı içerisinde yer alan taşınmazlarda imar planının uygulanması vatandaşların muvafakati alınmadan ilgili belediye tarafından yapılır. Kısaca ‘’18‘’ dediğimiz bu uygulama kentte bütünüyle yapılmaktan ziyade bölgesel/alansal olarak yapılmaktadır. Belirlenen alanın ihtiyacına göre gerekli kamusal alan ihtiyacı uygulamaya tabi taşınmazlardan Düzenleme Ortalık Payı kısaca ‘’DOP’’ olarak sağlanabilir. Fakat bu kesinti taşınmazın yüzölçümünün %45 ‘ini geçemez. Az öncede belirttiğim gibi bu oran ihtiyaca göre düzenlemeye tabi olan her alanda farklılık gösterebilir‘’ ifadelerini kullandı.
İmar uygulamasının önemli olduğuna değinen Ayçiçek, “İmar uygulamasının amacı her parsele yapı yapabileceği şekilde imar parseli oluşturmak ve alandaki değer artışını sağlamaktadır. Biz 18 uygulaması yaparken bölgenin yol, okul, sağlık tesisi, park v.b ihtiyacına göre kesinti oranını belirleriz. 18 uygulanması yapılan yerlerde bir değer artışı olmalıdır çünkü uygulamanın amacı budur. Fakat uygulamanın getirisi olduğu kadar bir miktarda götürüsü olmalıdır. Uygulama yapılan bir alanda eğer vatandaş yapılan uygulamanın doğru yapılmadığını, taşınmazında bir değer artışı olmadığını veya bir kayıp olduğunu düşünüyorsa yapılan uygulamaya askı süresi içerisinde itiraz edebilir’’dedi.
İmar uygulanması sırasında vatandaşlar tarafından sorunlar çıktığını belirten Ayçiçek, “Bu bölgede imar uygulanması yapan belediyeler var fakat belli noktalarda vatandaşlar tarafından karşılaştığımız belli sorunlar var. Evet, bize kanun ile bu kesinti oranları veriliyor, bu uygulamayı yapabilirsin deniliyor ama fiiliyatta vatandaşla karşı karşıya geldiğimizde maalesef bunu vatandaşa anlatmakta, bu uygulamayı yapmakta zorlanıyoruz” ifadelerini konuştu.
Doğal afetlerde şehir planının çok önemli olduğunu vurgulayan Ayçiçek, “İklim değişikli son günlerde çok konuşulan bir konu ve etkilerini son yıllarda karedeniz bölgesinde ciddi bir şekilde görmekteyiz. Ülkemizde bazı kentlerde iklim değişikliğine yönelik eylem planları hazırlanmakta. Bir kent doğal afetlere nasıl hazırlanır? İklim değişikliğinin etkilerini nasıl azaltabiliriz? Artık bunların üzerine düşünüp kentleri bu şekilde biçimlendirmemiz gerekmektedir.
Artvin, coğrafi yapısı ve iklim sebebiyle sel ve heyelan riskinin yaşandığı bir bölgedir. Bölgemizin en büyük sorunlarından biri doğal afetler. Yağışların yoğun olduğu dönemlerde sıkça sel ve heyelan felaketiyaşamaktayız. Yaşadığım yer özelinde konuşacak olursam Hopa, sahil şeridine yerleşmiş heyelanların sıkça yaşandığı bir ilçe.Özellikle son zamanlarda yağışlarında artmasıyla hopa-sarp karayolu üzerinde heyelanlar olmaktadır. Ayrıca bu yol üzerinde riskin olduğu alanlarda tır parkları bulunmaktadır. Bu durum burada yaşayanları olumsuz şekilde etkilemektedir. Ayrıca böyle yoğun yağış alan bir kentin altyapısı yeterli mi? Biz doğal afetlerle nasıl mücadele edebiliriz ve yaşadığımız mekanı bu yönde nasıl planlayabilirizi düşünmemiz gerekiyor. Ülkemizde bu yönde çalışmalar yapılırken bizimde artık bu konuda bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Artvin’in sahil kesiminin turizm konusunda gelişmekte olduğunu belirten Ayçiçek, “Hopa, Arhavi ve Kemalpaşa ilçelerinde son 1 yılda turizm amaçlı yatırım konusunda çokça talep var. Özellikle bungalov dediğimiz müstakil, tek katlı, ahşap yada betonarma, taşınabilir yada sabit olarak yapılabilen küçük ev olarakta adlandırabileceğimiz yapılara talep var. Bize bu konuda bir taleple gelindiğinde süreç hakkında vatandaşı bilgilendirip, yönlendiriyoruz. Fakat ülkemizin en büyük sorunlarından olan kaçak yapılaşma burada da karşımıza çıkıyor. Bu süreç daha önce Çamlıhemşin’de yaşandı. Açıkçası burada da aynı sürecin yaşanmasından korkmuyor değilim. Güzel doğamızı koruyarak planlı bir yapılaşmanın sağlanması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Yaşanan tır kuyruğu sorununa yönelik düşüncelerini paylaşan Ayçiçek, “Hopa Kemalpaşa arasında 2, Arhavi’de 1 tane tır parkı bulunmaktadır. Ayrıca Hopa-Sarp yolu üzeri park etmiş tırlarla dolu ve yolun bir şeridi kısmen kullanılamamaktadır. Hopa Sarp arasında bulunan yol, hem uluslar arası hem de ilçeler arası ulaşımı sağlayan bir yoldur. Tır kuyruğu sorunu var bu bölgede. Tır parkı yapmak bu sorunu çözer mi ? Alternatif bir çözüm üretilebilir mi ?diye düşünüyorum. Açıkçası bu konu detaylı ve üzerine düşünülmesi gereken bir konu. Ben başka bir açıdan da bakıyorum bu konuya bu kadar tır varken bu araçları kullanan şoförler de var. Ve bu insanlar günlerce burada kalıp tüm ihtiyaçlarını bölgemizde karşılıyorlar. Bu Hopa-Kemalpaşa için ekonomik bir getiridir. Biz gerçekten bu insanları burada konaklatabiliyor muyuz? Bunu kendimde sorduğumda olumlu bir cevap veremiyorum. Dediğim gibi bu konu üzerine düşünülüp, detaylandırılmalı ve bir şeyler yapılmalı” şeklinde konuştu.
Ali Eray ÇELİK