Arhavi üniversite akademisyenleri, öğrenci toplulukları ve öğrencileri İsrail’in Filistin’de ki saldırılarına tepki için yürüyüş düzenledi.
7 Ekim 2023 yılından itibaren İsrail’in Filistin’e karşı yaptığı saldırıların devam etmesi ile birlikte Arhavi halkı Arhavi meydanından “Kahrolsun İsrail” sloganları ile birlikte yürüyüş gerçekleştirdi.
Üniversite tarafından organize edilen yürüyüşte vatandaşlar Arhavi meydanında bir araya geldi.
Basın açıklamasının da gerçekleşeceği yürüyüşte konuşma yapan Arhavi Belediye Başkanı Turgay Ataselim, İsrail’in Filistin’e karşı yaptığı saldırılara hep birlikte dur denilmesi gerektiğini belirterek “ Geçmişten bugüne kadar yapılanları az çok hepiniz görüyorsunuz. Filistin’de, Gazze’de katliam devam ediyor. Bütün dünya ülkeleri buna seyirci kalıyor, yandaşları seyirci kalıyor. Kıymetli Müslümanlar uyanalım, uyanın! Baktığınız zaman orta doğuda Müslüman ülkelerin hepsinde olmayan sıkıntılar sanki varmış gibi ortaya çıkarılıyor. Müslüman, Müslümanın kardeşidir ancak Müslümanların arasına nifak sokulup maalesef parçala ve yok et taktiği uygulanıyor. Bugün Gazze’de ki kardeşlerimizin her zaman yanındaydık halen daha yanındayız. Bu katliama hep birlikte dur dememiz gerekiyor” dedi.
Basın açıklamasını okuyan Nasir Önder, yaşanılan katliam hakkında şu ifadelere yer verdi “İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana uluslararası toplumun ve uluslararası kuruluşların bütün tepkilerine rağmen, Filistinli sivil halka yönelik insancıl hukuk normlarını ve uluslararası hukuku ihlal eden şiddetli saldırılarına ara vermeksizin devam etmektedir. Müslümanlar için kutsal sayılan Ramazan Bayramı'nda bile saldırılarına ara vermeyen İsrail, son verilere göre, 7 Ekim 2023'ten en bu yana Gazze'ye 70 bin tondan fazla patlayıcıyla saldırarak 14.560'ı çocuk, 9.582'si kadın olmak üzere toplam 33.686 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.
İsrail'in Gazze Şeridi'nde hastanelere, sivil yerleşim yerlerine, ibadethanelere, uluslararası yardım kuruluşlarının bulunduğu bölgelere yönelik havadan ve karadan devam eden saldırıları ve ablukası, sivillerin temel gereksinimlerine ulaşamamasına neden olmaktadır. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) tarafından yapılan açıklamaya göre; Gazze'nin kuzeyine ulaştırılması planlanan, içinde temel sağlık malzemelerinin ve 20 bin litre yakıtın yer aldığı iki insani yardımın bölgeye girişine İsrailli yetkililerce izin verilmemiştir. Buna göre son bir hafta içinde UNOCHA tarafından Gazze'nin kuzeyine ulaştırılması planlanan insani yardımların %40'ının bölgeye girişine Israil tarafından müsaade edilmemiştir. İnsani yardımların bölgeye girişine izin verilmemesi nedeniyle başta bebekler ve çocuklar olmak üzere binlerce Filistinli temel gıdaya, temiz suya ve tıbbi malzemelere erişememektedir.”
“İnsanlığın Utanç Tablosuna Geçen Bir Soykırım”
“İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından belirtildiği üzere İsrail, konvensiyonel silahların yanında açlığı da bir silah olarak kullanmakta ve yeterli gıda ve temiz suya ulaşamayan çoğu çocuk ve yaşlı binlerce sivil bu sebeple hayatını kaybetmektedir. Birleşmiş Milletler koordineli uluslararası Uluslararası kuruluşların bölgede yaptığı incelemelere göre Gazze'nin kuzeyinde nüfusun %70'i ölümcül açlıkla mücadele etmektedir. 28 Mart'ta, Uluslararası Adalet Divanı'nında görülmekte olan Güney Afrika v. İsrail davası kapsamında Divan; Filistinlilerin yaşam koşullarının, özellikle gıda ve diğer temel ihtiyaçlardan uzun süreli ve yaygın bir şekilde mahrum bırakılmaları nedeniyle daha da kötüleştiğinin gözlemlendiğini belirterek; Gazze'ye gıda, su, elektrik, yakıt, barınma, giysi, hijyen ve sağlık malzemelerini içeren temel ihtiyaçların ve acil insani yardımın ulaştırılmasının sağlanması yönünde ek tedbire hükmetmiştir. Ancak İsrail her ne kadar karar kendisi için bağlayıcı nitelikte olsa da uluslararası hukuka aykırı bir şekilde gerekli tedbirleri uygulamayarak savaş suçu işlemekte ve Gazze'deki insani krizin derinleşmesine sebep olmaktadır.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü'nde, yardım malzemelerinin bilerek engellenmesi dahil olmak üzere, yaşamları için vazgeçilmez maddelerden mahrum etmek suretiyle sivillerin aç bırakılmasının bir savaş yöntemi olarak kullanılması; hastanelere ve hasta ve yaralıların toplandığı yerlere kasten saldırı düzenlenmesi savaş suçu olarak kabul edilmektedir. İsrail, Gazze'deki saldırıların ilk gününden bu yana savaş suçu işleyerek uluslararası insancıl hukuka ve taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerine aykırı bir şekilde davranarak sivil yerleşim yerlerini ve hastaneleri bombalamaya devam etmekte, insanların açlık ve kötü beslenme nedeniyle ölümüne sebep olmaktadır. Dünya genelinde giderek daha fazla insanın, İsrail'in barbar politikalarına karşı boykot ile net bir tavır sergilediğini görüyoruz. Bunun en güzel örneği de tüm Dünyada Üniversite öğrenci ve akademisyenlerinin başlattığı ve kartopu misali giderek artan İsrail karşıtı eylemlerdir. Bizler de Arhavi halkı ve AÇÜ ailesi olarak, tüm akademisyen, öğrenci ve personelimizle Filistinlerin yanındayız. Filistin'de işlenen insanlık suçunun bir an önce durmasını istiyoruz. Amasız, fakatsız, bu katliam derhal durdurulmalı, sorumluları da en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Kalbimiz Filistin'de atıyor, Canımız Filistin ile yanıyor. Rabbim, Filistin halkının yar ve yardımcısı olsun."
Gerçekleşen basın açıklamasının ardından Arhavi İlçe Müftüsü dua okudu. Arhavi Eski Camii meydanında toplanan vatandaşlar ilçe içerisinde sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi.